Kış aylarında migren atakları hava değişimiyle şiddetleniyor

Yapılan son araştırmalara göre, atmosferik basınçtaki dalgalanmalar migreni tetikleyen en önemli faktörlerden biri olarak kabul ediliyor. Bu süreç, vücut biyokimyasını etkileyerek beyin damarlarında genişleme ve daralmaya neden olabiliyor. Özellikle soğuk ve rüzgarlı havalarda, migrene yatkın bireylerin atak yaşama riskinin iki kat arttığı tespit edildi.

Araştırmacıların elde ettiği bulgulara göre, havadaki nem oranı ve ani sıcaklık değişimleri, migren ataklarının sıklığını artırıyor. Nemli ya da kuru havaların birden bire değişmesiyle beyinde serotonin dengesinde dalgalanmalar meydana gelebiliyor. Serotonin hormonundaki bu düzensizlik, migren ağrılarını tetikleyerek dayanılmaz bir sürece dönüşebiliyor.

Uzmanlar, bu dönemde migren hastalarına bazı önlemler almalarını tavsiye ediyor. Dışarı çıkmadan önce hava durumunu kontrol etmek, ani sıcaklık değişimlerine karşı hazırlıklı olmak ve baş bölgesini sıcak tutacak önlemler almak oldukça etkili çözümler arasında sayılıyor. Ayrıca düzenli uyku ve sağlıklı bir beslenme düzeni de migren ataklarının kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir.

Son dönemde yapılan klinik çalışmalarda, hava değişimlerinin migren üzerindeki etkilerini azaltmaya yönelik tedavi yöntemleri geliştirilmeye devam ediyor. Özellikle düzenli ilaç kullanımı ve çevresel faktörlere karşı alınacak kişisel önlemlerin kombine edilmesiyle ağrılar daha kontrol edilebilir hale geliyor.

Kış ayları boyunca artan migren şikayetleri, hem bireylerin yaşam kalitesini düşürüyor hem de iş gücü kaybına neden oluyor. Uzmanların önerilerine kulak verip harekete geçmek, bu dönemi daha sağlıklı ve rahat bir şekilde atlatmak için önem taşıyor. Migrenle mücadelede farkındalık kazanmak ve doğru önlemleri almak, huzurlu bir mevsim geçirmek için en etkili yol olabilir.

(Sema Yüksel Güngörmez)