Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ’ler), ekonomik faaliyetlerin can damarı olarak nitelendirilse de son dönemde finansmana erişim konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Krediye olan yoğun talep karşısında, bankaların daha sıkı kredi politikaları uygulamaya başlaması KOBİ’ler için adeta bir tıkanma noktasına yol açtı. Bu durum, ekonominin genel dinamiği açısından da birçok önemli soruyu gündeme getiriyor.
Haber Giriş Tarihi: 23.06.2025 15:55
Haber Güncellenme Tarihi: 23.06.2025 15:56
Kaynak:
Özkan GÜNGÖRMEZ
Son yapılan bir araştırmaya göre, ülkedeki KOBİ’lerin yüzde 72’si ihtiyaç duydukları finansmana ulaşmakta zorluk yaşıyor. Araştırmaya katılan işletmeler, özellikle artan faiz oranlarının ve bankaların kredi koşullarını ağırlaştırmasının etkilerini oldukça net bir şekilde hissettiğini belirtiyor. Söz konusu işletmelerin yüzde 48’i ise mevcut kredi geri ödeme yükümlülüklerini karşılamakta zorlandığını ifade ediyor, bu da daha büyük sorunlara kapı aralıyor.
Ekonomistler, KOBİ’lerin krediye erişimde yaşadığı sıkıntının yalnızca bu işletmeleri değil, geniş ölçekte piyasanın geneline etkisi olduğunu vurguluyor. Zira bu işletmeler, hem istihdamın hem de tedarik zincirinin önemli birer unsuru. Finansal darboğaz içindeki KOBİ’ler işletme kapasitelerini düşürmek ya da personel azaltmaya gitmek zorunda kalırken, bu durum ekonominin geneline domino etkisi yaratıyor.
Araştırmanın dikkat çeken bir diğer noktası ise KOBİ’lerin alternatif finansman yöntemlerine yönelme eğiliminde olması. İşletmelerin yüzde 31’i, geleneksel bankacılık sistemi dışında seçenekler aradığını ifade ederken, yüzde 14’ü yatırımcı ortaklıkları gibi yeni modelleri değerlendirmeyi planlıyor. Ancak bu çözümlerin yeterliliği ve sürdürülebilirliği konusunda hâlâ ciddi soru işaretleri var.
Finans kuruluşları açısından bakıldığında ise risk faktörü ön plana çıkıyor. Yetkililer, pandeminin ekonomik etkileri sonrası yeniden düzenlenen kredi politikalarının özellikle küçük işletmelere kaynak sağlama konusunda ihtiyatlı bir yaklaşım gerektirdiğini savunuyor. Bu durum, iki taraf arasında yaşanan dengenin kurulmasını daha da zorlaştırıyor.
Geleceğe yönelik olarak uzmanlar, KOBİ’lere özel düşük faizli ve uzun vadeli finansman modellerinin oluşturulmasının hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor. Ayrıca, kamu destekli teşviklerin artırılması ve bürokrasinin azaltılması ile bu baskının hafifletilebileceği belirtiliyor. Aksi takdirde, önlem alınmadığı takdirde işletmelerin finansal sıkışmışlığı ekonomik büyüme hedeflerini sekteye uğratabilir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kobi’ler kredide tıkanmış durumda
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ’ler), ekonomik faaliyetlerin can damarı olarak nitelendirilse de son dönemde finansmana erişim konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Krediye olan yoğun talep karşısında, bankaların daha sıkı kredi politikaları uygulamaya başlaması KOBİ’ler için adeta bir tıkanma noktasına yol açtı. Bu durum, ekonominin genel dinamiği açısından da birçok önemli soruyu gündeme getiriyor.
Son yapılan bir araştırmaya göre, ülkedeki KOBİ’lerin yüzde 72’si ihtiyaç duydukları finansmana ulaşmakta zorluk yaşıyor. Araştırmaya katılan işletmeler, özellikle artan faiz oranlarının ve bankaların kredi koşullarını ağırlaştırmasının etkilerini oldukça net bir şekilde hissettiğini belirtiyor. Söz konusu işletmelerin yüzde 48’i ise mevcut kredi geri ödeme yükümlülüklerini karşılamakta zorlandığını ifade ediyor, bu da daha büyük sorunlara kapı aralıyor.
Ekonomistler, KOBİ’lerin krediye erişimde yaşadığı sıkıntının yalnızca bu işletmeleri değil, geniş ölçekte piyasanın geneline etkisi olduğunu vurguluyor. Zira bu işletmeler, hem istihdamın hem de tedarik zincirinin önemli birer unsuru. Finansal darboğaz içindeki KOBİ’ler işletme kapasitelerini düşürmek ya da personel azaltmaya gitmek zorunda kalırken, bu durum ekonominin geneline domino etkisi yaratıyor.
Araştırmanın dikkat çeken bir diğer noktası ise KOBİ’lerin alternatif finansman yöntemlerine yönelme eğiliminde olması. İşletmelerin yüzde 31’i, geleneksel bankacılık sistemi dışında seçenekler aradığını ifade ederken, yüzde 14’ü yatırımcı ortaklıkları gibi yeni modelleri değerlendirmeyi planlıyor. Ancak bu çözümlerin yeterliliği ve sürdürülebilirliği konusunda hâlâ ciddi soru işaretleri var.
Finans kuruluşları açısından bakıldığında ise risk faktörü ön plana çıkıyor. Yetkililer, pandeminin ekonomik etkileri sonrası yeniden düzenlenen kredi politikalarının özellikle küçük işletmelere kaynak sağlama konusunda ihtiyatlı bir yaklaşım gerektirdiğini savunuyor. Bu durum, iki taraf arasında yaşanan dengenin kurulmasını daha da zorlaştırıyor.
Geleceğe yönelik olarak uzmanlar, KOBİ’lere özel düşük faizli ve uzun vadeli finansman modellerinin oluşturulmasının hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor. Ayrıca, kamu destekli teşviklerin artırılması ve bürokrasinin azaltılması ile bu baskının hafifletilebileceği belirtiliyor. Aksi takdirde, önlem alınmadığı takdirde işletmelerin finansal sıkışmışlığı ekonomik büyüme hedeflerini sekteye uğratabilir.
(Özkan Güngörmez)
Kaynak: Özkan GÜNGÖRMEZ
En Çok Okunan Haberler