Son yıllarda kültür ve turizm alanında iç pazarın hareketlenmesi, sektör için önemli bir çıkış noktası haline geldi. Özellikle pandemi sürecinin etkilerinin azalmasıyla birlikte, vatandaşların yurt içindeki turistik destinasyonlara ilgisi gözle görülür şekilde artış gösterdi. Uzmanlar, bu durumun hem ekonomide canlanmaya hem de yerel kültürel değerlerin yeniden keşfedilmesine katkı sağladığını belirtiyor.
Haber Giriş Tarihi: 16.12.2025 15:34
Haber Güncellenme Tarihi: 16.12.2025 15:35
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Yeni bir araştırma, yurt içi seyahatlerin geçtiğimiz yıl yüzde 25 oranında arttığını ortaya koyuyor. Araştırma sonuçlarına göre, tüketicilerin yüzde 65'i son bir yılda yurt içi tatil yapmayı tercih ederken, başta Ege ve Karadeniz bölgeleri olmak üzere çeşitli destinasyonların ziyaretçi akınına uğradığını gösteriyor. Tatilcilerin büyük çoğunluğunun doğal güzelliklere yöneldiği, temiz hava, doğa yürüyüşleri ve kültürel etkinliklerin öncelikli tercihler arasında yer aldığı da verilerle destekleniyor.
Kültürel etkinliklerin önemi her geçen gün artarken, yerelde yapılan festivaller ve sanatsal faaliyetler de bu hareketliliği destekliyor. Özellikle gastronomi festivalleri ve bölgesel el sanatları etkinlikleri turizmde fark yaratıyor. Türkiye’nin her bölgesinin kendine özgü zengin mutfağı, geleneksel ürünleri ve halk hikayeleri bulunduğu düşünüldüğünde, bu etkinliklerin daha fazla ziyaretçi çekerek sektörün büyümesine katkıda bulunabileceği vurgulanıyor.
Uzmanlar, bu olumlu gelişmelerin sürdürülebilir olması adına birtakım öneriler sunuyor. Öncelikli olarak, çevresel etkileri asgari düzeyde tutarak doğa turizminin devamını sağlamak için altyapı çalışmalarının güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Ayrıca dijital platformlar üzerinden bölgesel tanıtım faaliyetlerinin artırılması gerektiği de ifade ediliyor. Yerel rehberler ve esnaf arasında eğitim programlarının düzenlenmesi sayesinde kaliteli hizmet sunumunun uzun vadede daha fazla turist çekeceği öngörülüyor.
Son olarak, turizmin sadece ekonomik bir getiri aracı değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunmasına ve aktarılmasına yardımcı olan bir değer olduğu unutulmamalı. Bu kapsamda, vatandaşların kendi değerlerine sahip çıkmasını kolaylaştıracak projelerin desteklenmesi büyük önem taşıyor. Turizm, bir ülkenin kültürünü hem iç pazarda hem de dünyada tanıtmanın en etkili yollarından biri olmaya devam ediyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kültür ve turizmde iç pazar hareketliliği
Son yıllarda kültür ve turizm alanında iç pazarın hareketlenmesi, sektör için önemli bir çıkış noktası haline geldi. Özellikle pandemi sürecinin etkilerinin azalmasıyla birlikte, vatandaşların yurt içindeki turistik destinasyonlara ilgisi gözle görülür şekilde artış gösterdi. Uzmanlar, bu durumun hem ekonomide canlanmaya hem de yerel kültürel değerlerin yeniden keşfedilmesine katkı sağladığını belirtiyor.
Yeni bir araştırma, yurt içi seyahatlerin geçtiğimiz yıl yüzde 25 oranında arttığını ortaya koyuyor. Araştırma sonuçlarına göre, tüketicilerin yüzde 65'i son bir yılda yurt içi tatil yapmayı tercih ederken, başta Ege ve Karadeniz bölgeleri olmak üzere çeşitli destinasyonların ziyaretçi akınına uğradığını gösteriyor. Tatilcilerin büyük çoğunluğunun doğal güzelliklere yöneldiği, temiz hava, doğa yürüyüşleri ve kültürel etkinliklerin öncelikli tercihler arasında yer aldığı da verilerle destekleniyor.
Kültürel etkinliklerin önemi her geçen gün artarken, yerelde yapılan festivaller ve sanatsal faaliyetler de bu hareketliliği destekliyor. Özellikle gastronomi festivalleri ve bölgesel el sanatları etkinlikleri turizmde fark yaratıyor. Türkiye’nin her bölgesinin kendine özgü zengin mutfağı, geleneksel ürünleri ve halk hikayeleri bulunduğu düşünüldüğünde, bu etkinliklerin daha fazla ziyaretçi çekerek sektörün büyümesine katkıda bulunabileceği vurgulanıyor.
Uzmanlar, bu olumlu gelişmelerin sürdürülebilir olması adına birtakım öneriler sunuyor. Öncelikli olarak, çevresel etkileri asgari düzeyde tutarak doğa turizminin devamını sağlamak için altyapı çalışmalarının güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Ayrıca dijital platformlar üzerinden bölgesel tanıtım faaliyetlerinin artırılması gerektiği de ifade ediliyor. Yerel rehberler ve esnaf arasında eğitim programlarının düzenlenmesi sayesinde kaliteli hizmet sunumunun uzun vadede daha fazla turist çekeceği öngörülüyor.
Son olarak, turizmin sadece ekonomik bir getiri aracı değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunmasına ve aktarılmasına yardımcı olan bir değer olduğu unutulmamalı. Bu kapsamda, vatandaşların kendi değerlerine sahip çıkmasını kolaylaştıracak projelerin desteklenmesi büyük önem taşıyor. Turizm, bir ülkenin kültürünü hem iç pazarda hem de dünyada tanıtmanın en etkili yollarından biri olmaya devam ediyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler