Son dönemde dünya genelinde yaşanan enerji krizi, ülkeleri ekonomik ve toplumsal açıdan ciddi şekilde etkiliyor. Türkiye de bu küresel sorundan payına düşeni alıyor. Uzmanların yaptığı araştırmalar, krizden kaynaklanan etkilerin ülke ekonomisi, enerji sektöründeki yatırım hedefleri ve vatandaşların günlük yaşamı üzerinde derin izler bıraktığını ortaya koyuyor.
Haber Giriş Tarihi: 20.05.2025 16:24
Haber Güncellenme Tarihi: 20.05.2025 16:24
Kaynak:
Ramazan Gültaş
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) son raporlarına göre, küresel enerji fiyatlarındaki artış ve arz sorunları Avrupa ve Asya’da büyük yankı uyandırıyor. Türkiye ise, coğrafi konumu gereği bu dalgalanmadan hem doğrudan hem dolaylı olarak etkileniyor. Türkiye’nin enerji tüketiminin önemli bir kısmını dış kaynaklardan karşılaması, mevcut kriz karşısında kırılganlığı artırıyor. Enerji Bakanlığı verilerine göre, 2022 yılında Türkiye’nin enerji ithalatı faturası yüzde 90 oranında yükseldi ve bu durum ülke ekonomisini zorladı.
Yapılan akademik çalışmalarda, enerji krizi nedeniyle sanayi üretiminde maliyetlerin ciddi şekilde arttığı ifade ediliyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler, artan elektrik ve doğal gaz tarifeleri nedeniyle kârlılıklarını koruyamıyor ve bazı işletmeler faaliyetlerini durdurmak zorunda kalıyor. Buna ek olarak, konutlarda kullanılan enerji ücretleri de aile bütçeleri üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Ipsos’un geçen yıl gerçekleştirdiği bir kamuoyu araştırması, vatandaşların yüzde 62’sinin artan enerji maliyetlerinden dolayı harcamalarını kısıtlamak zorunda kaldığını gösteriyor.
Uzmanlar, Türkiye’nin yakın gelecekte enerjide daha bağımsız politikalar geliştirmesi gerektiğini vurguluyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması ve enerji tasarrufuna yönelik kampanyaların yaygınlaştırılması konusunda öne çıkan öneriler sıralanıyor. Uluslararası piyasalardaki değişkenlik nedeniyle doğal gaz ve petrol gibi fosil yakıtlara dayalı sistemlerin sürdürülebilir olmadığını belirten araştırmacılar, güneş ve rüzgar enerjisi projelerinin özellikle Anadolu’da daha fazla teşvik edilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Küresel enerji krizi Türkiye’yi vurdu
Son dönemde dünya genelinde yaşanan enerji krizi, ülkeleri ekonomik ve toplumsal açıdan ciddi şekilde etkiliyor. Türkiye de bu küresel sorundan payına düşeni alıyor. Uzmanların yaptığı araştırmalar, krizden kaynaklanan etkilerin ülke ekonomisi, enerji sektöründeki yatırım hedefleri ve vatandaşların günlük yaşamı üzerinde derin izler bıraktığını ortaya koyuyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) son raporlarına göre, küresel enerji fiyatlarındaki artış ve arz sorunları Avrupa ve Asya’da büyük yankı uyandırıyor. Türkiye ise, coğrafi konumu gereği bu dalgalanmadan hem doğrudan hem dolaylı olarak etkileniyor. Türkiye’nin enerji tüketiminin önemli bir kısmını dış kaynaklardan karşılaması, mevcut kriz karşısında kırılganlığı artırıyor. Enerji Bakanlığı verilerine göre, 2022 yılında Türkiye’nin enerji ithalatı faturası yüzde 90 oranında yükseldi ve bu durum ülke ekonomisini zorladı.
Yapılan akademik çalışmalarda, enerji krizi nedeniyle sanayi üretiminde maliyetlerin ciddi şekilde arttığı ifade ediliyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler, artan elektrik ve doğal gaz tarifeleri nedeniyle kârlılıklarını koruyamıyor ve bazı işletmeler faaliyetlerini durdurmak zorunda kalıyor. Buna ek olarak, konutlarda kullanılan enerji ücretleri de aile bütçeleri üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Ipsos’un geçen yıl gerçekleştirdiği bir kamuoyu araştırması, vatandaşların yüzde 62’sinin artan enerji maliyetlerinden dolayı harcamalarını kısıtlamak zorunda kaldığını gösteriyor.
Uzmanlar, Türkiye’nin yakın gelecekte enerjide daha bağımsız politikalar geliştirmesi gerektiğini vurguluyor. Yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılması ve enerji tasarrufuna yönelik kampanyaların yaygınlaştırılması konusunda öne çıkan öneriler sıralanıyor. Uluslararası piyasalardaki değişkenlik nedeniyle doğal gaz ve petrol gibi fosil yakıtlara dayalı sistemlerin sürdürülebilir olmadığını belirten araştırmacılar, güneş ve rüzgar enerjisi projelerinin özellikle Anadolu’da daha fazla teşvik edilmesi gerektiğini ifade ediyor.
(Ramazan Gültaş)
Kaynak: Ramazan Gültaş
En Çok Okunan Haberler