Kurumların %78’i Yapay Zekâya Güveniyor, Ancak %40’ı Güvenilirliğe Odaklanıyor
Kurumların %78’i Yapay Zekâya Güveniyor, Ancak %40’ı Güvenilirliğe Odaklanıyor
Teknolojideki hızlı gelişmeler, yapay zekânın (YZ) iş dünyasındaki önemini her geçen gün artırıyor. Birçok kurum yapay zekâ tabanlı çözümlerle süreçlerini optimize etmeyi, maliyetleri düşürmeyi ve daha verimli çalışmayı amaçlarken, YZ’nin güvenilirliği konusu yeterli özenle ele alınmıyor. Son yapılan bir araştırma, bu çelişkiyi çarpıcı şekilde gözler önüne seriyor.
Haber Giriş Tarihi: 15.12.2025 15:52
Haber Güncellenme Tarihi: 15.12.2025 15:54
Kaynak:
Dilvin ALTIKARDEŞ
Araştırmaya göre, kurumların %78’i yapay zekâyı iş süreçlerinde güvenilir bir araç olarak görüyor ve bu teknolojiyi stratejik karar alma süreçlerinin ayrılmaz bir parçası haline getiriyor. Örneğin; müşteri hizmetlerinden finansal analizlere, lojistik optimizasyonundan sağlık sektöründeki teşhis süreçlerine kadar geniş bir yelpazede yapay zekâ çözümleri tercih ediliyor. Ancak, işin dikkat çeken kısmı burada başlıyor: Araştırma sonuçları, kurumların yalnızca %40’ının yapay zekâ sistemlerinin güvenilirliğini artırmaya yönelik yatırımlar yaptığına işaret ediyor.
Bu durum, iş dünyasında önemli bir dinamik tartışmaya kapı aralıyor: Kullanılan sistemlere olan güven düzeyi mi arttı yoksa şirketler, uzun vadeli sonuçlara kıyasla kısa vadeli kazançları mı önceliklendiriyor? Uzmanlar, bu sorunun yanıtının kurumların yapay zekâyı uzun vadede sağlıklı bir şekilde entegre edip edemeyeceklerini belirleyeceğini söylüyor.
Teknoloji alanında lider isimlerin ortak görüşü, güvenilirliğe yapılan yatırımın yapay zekâdan alınacak maksimum fayda için kritik önemde olduğu yönünde. Zira yapay zekâ sistemlerinin öğrenme süreçleri veriler aracılığıyla şekilleniyor ve elde edilen çıktıların doğruluğu, büyük ölçüde bu verilerin kalitesine ve sistemin işleyiş güvenliğine bağlı.
Bugün birçok büyük teknoloji firması ve girişimci, yapay zekâ sistemlerinde güvenlik ve şeffaflık esasına dayalı projeler geliştiriyor. Örneğin, Google ve Microsoft gibi devler; yapay zekâ algoritmalarının nasıl çalıştığını, karar alma sürecinde hangi faktörleri göz önüne aldığını açıklayan uygulamalar üzerine yoğunlaşıyor. Ancak uzmanlara göre bu adımlar yeterli değil; özellikle daha küçük ölçekli firmalar arasında bilinçlendirme çalışmaları artırılmalı ve sektör genelinde daha net düzenlemeler yapılmalı.
Son olarak, yapay zekâya yapılan yatırımların yalnızca teknolojik avantajlar sağlamakla kalmadığı; aynı zamanda toplumun teknolojiye olan güvenini pekiştirdiği unutulmamalı. Bu nedenle, kurumların kendi çıkarlarının ötesine geçerek doğru ve güvenilir yapay zekâ sistemleri inşa etmeyi öncelikleri arasına alması gerekiyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kurumların %78’i Yapay Zekâya Güveniyor, Ancak %40’ı Güvenilirliğe Odaklanıyor
Teknolojideki hızlı gelişmeler, yapay zekânın (YZ) iş dünyasındaki önemini her geçen gün artırıyor. Birçok kurum yapay zekâ tabanlı çözümlerle süreçlerini optimize etmeyi, maliyetleri düşürmeyi ve daha verimli çalışmayı amaçlarken, YZ’nin güvenilirliği konusu yeterli özenle ele alınmıyor. Son yapılan bir araştırma, bu çelişkiyi çarpıcı şekilde gözler önüne seriyor.
Araştırmaya göre, kurumların %78’i yapay zekâyı iş süreçlerinde güvenilir bir araç olarak görüyor ve bu teknolojiyi stratejik karar alma süreçlerinin ayrılmaz bir parçası haline getiriyor. Örneğin; müşteri hizmetlerinden finansal analizlere, lojistik optimizasyonundan sağlık sektöründeki teşhis süreçlerine kadar geniş bir yelpazede yapay zekâ çözümleri tercih ediliyor. Ancak, işin dikkat çeken kısmı burada başlıyor: Araştırma sonuçları, kurumların yalnızca %40’ının yapay zekâ sistemlerinin güvenilirliğini artırmaya yönelik yatırımlar yaptığına işaret ediyor.
Bu durum, iş dünyasında önemli bir dinamik tartışmaya kapı aralıyor: Kullanılan sistemlere olan güven düzeyi mi arttı yoksa şirketler, uzun vadeli sonuçlara kıyasla kısa vadeli kazançları mı önceliklendiriyor? Uzmanlar, bu sorunun yanıtının kurumların yapay zekâyı uzun vadede sağlıklı bir şekilde entegre edip edemeyeceklerini belirleyeceğini söylüyor.
Teknoloji alanında lider isimlerin ortak görüşü, güvenilirliğe yapılan yatırımın yapay zekâdan alınacak maksimum fayda için kritik önemde olduğu yönünde. Zira yapay zekâ sistemlerinin öğrenme süreçleri veriler aracılığıyla şekilleniyor ve elde edilen çıktıların doğruluğu, büyük ölçüde bu verilerin kalitesine ve sistemin işleyiş güvenliğine bağlı.
Bugün birçok büyük teknoloji firması ve girişimci, yapay zekâ sistemlerinde güvenlik ve şeffaflık esasına dayalı projeler geliştiriyor. Örneğin, Google ve Microsoft gibi devler; yapay zekâ algoritmalarının nasıl çalıştığını, karar alma sürecinde hangi faktörleri göz önüne aldığını açıklayan uygulamalar üzerine yoğunlaşıyor. Ancak uzmanlara göre bu adımlar yeterli değil; özellikle daha küçük ölçekli firmalar arasında bilinçlendirme çalışmaları artırılmalı ve sektör genelinde daha net düzenlemeler yapılmalı.
Son olarak, yapay zekâya yapılan yatırımların yalnızca teknolojik avantajlar sağlamakla kalmadığı; aynı zamanda toplumun teknolojiye olan güvenini pekiştirdiği unutulmamalı. Bu nedenle, kurumların kendi çıkarlarının ötesine geçerek doğru ve güvenilir yapay zekâ sistemleri inşa etmeyi öncelikleri arasına alması gerekiyor.
(Dilvin Altıkardeş)
Kaynak: Dilvin ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler