Günümüzde sağlıklı beslenmenin vazgeçilmez bir parçası olan lifli gıdalar, sindirim sağlığını desteklemenin yanı sıra kanser riskini azaltıcı etkisiyle de dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalar, özellikle bağırsak kanseri gibi sindirim sistemi kanserlerine karşı lifli gıdaların koruyucu etkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Bu gıdaların diyetimize dahil edilmesi, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olurken kanser gelişimini tetikleyen faktörlere karşı da vücudu korur.
Haber Giriş Tarihi: 25.10.2024 14:44
Haber Güncellenme Tarihi: 25.10.2024 14:45
Kaynak:
Ramazan Gültaş
Harvard Tıp Okulu’nun gerçekleştirdiği kapsamlı bir çalışmada, yüksek lif içeren besinlerin düzenli olarak tüketilmesinin kolorektal kanser riskini %20 oranında azaltabileceği saptanmıştır. Ayrıca, Dünya Kanser Araştırma Fonu (WCRF) ve Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü (AICR) tarafından yürütülen bir başka araştırma da, günde 30 gram lif tüketiminin özellikle bağırsak ve mide kanseri riskini düşürdüğünü ortaya koymaktadır. Bu araştırmalar, lifin kanserojen maddelerin bağırsaklardan hızlı bir şekilde geçişini sağladığını ve bu maddelerin bağırsak hücreleri ile temas süresini azalttığını göstermektedir.
Lifli gıdalar, sindirim sistemi üzerindeki olumlu etkileri ile bilinir ve toksinlerin vücuttan atılmasını hızlandırarak kansere karşı koruyucu bir kalkan görevi görür. Çözünür lifler, sindirim sırasında su ile birleşerek bağırsak hareketlerini düzenlerken, çözünmeyen lifler bağırsaklarda şişerek toksinlerin atılmasını sağlar. Ayrıca, lifli gıdalar bağırsakta faydalı bakterilerin çoğalmasını destekleyerek bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Bu mekanizma, kanser oluşumuna yol açan hücresel değişiklikleri engelleyerek kansere karşı direnç oluşturur.
Lifli besinlerin sağlık üzerindeki etkileri sadece kanser riskini azaltmakla sınırlı değil. Yüksek lifli beslenme, obezite, kalp hastalıkları, diyabet ve sindirim sistemi rahatsızlıkları gibi pek çok kronik hastalığa karşı da koruyucudur. Uzmanlar, günde 25-30 gram lif tüketiminin hem kanser hem de diğer kronik hastalıklara karşı koruyucu olduğunu belirtmektedir. Lif kaynakları arasında tam tahıllar, baklagiller, meyve ve sebzeler öne çıkmaktadır.
Sağlıklı bir yaşam için lifli gıdaların düzenli olarak tüketilmesi önerilmektedir. Diyetisyenler, tam tahıllı ekmek, yulaf, fasulye, mercimek, elma, portakal, brokoli, havuç ve yeşil yapraklı sebzeler gibi gıdaların günlük diyetin bir parçası haline getirilmesini önermektedir. Bu besinler, bağışıklık sistemini güçlendirirken aynı zamanda tok tutucu özellikleri sayesinde aşırı yemek yemeyi engelleyerek obezite riskini de azaltır.
Toplumda lifli gıdaların sağlıklı yaşam üzerindeki olumlu etkileri konusunda farkındalığın artırılması, kanserle mücadelede önemli bir adımdır. Sağlık Bakanlığı ve çeşitli sağlık kuruluşları tarafından yürütülen bilgilendirme kampanyaları, bireylerin lifli besinleri günlük diyetlerine dahil etmeleri konusunda teşvik edici bir rol oynamaktadır. Okullarda ve işyerlerinde lifli beslenmenin önemi hakkında bilgilendirici etkinlikler düzenlenerek çocuk ve yetişkinlerin bilinçlenmesi sağlanmaktadır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Lifli gıdalar kanser riskini azaltıyor
Günümüzde sağlıklı beslenmenin vazgeçilmez bir parçası olan lifli gıdalar, sindirim sağlığını desteklemenin yanı sıra kanser riskini azaltıcı etkisiyle de dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalar, özellikle bağırsak kanseri gibi sindirim sistemi kanserlerine karşı lifli gıdaların koruyucu etkisi olduğunu ortaya koymaktadır. Bu gıdaların diyetimize dahil edilmesi, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olurken kanser gelişimini tetikleyen faktörlere karşı da vücudu korur.
Harvard Tıp Okulu’nun gerçekleştirdiği kapsamlı bir çalışmada, yüksek lif içeren besinlerin düzenli olarak tüketilmesinin kolorektal kanser riskini %20 oranında azaltabileceği saptanmıştır. Ayrıca, Dünya Kanser Araştırma Fonu (WCRF) ve Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsü (AICR) tarafından yürütülen bir başka araştırma da, günde 30 gram lif tüketiminin özellikle bağırsak ve mide kanseri riskini düşürdüğünü ortaya koymaktadır. Bu araştırmalar, lifin kanserojen maddelerin bağırsaklardan hızlı bir şekilde geçişini sağladığını ve bu maddelerin bağırsak hücreleri ile temas süresini azalttığını göstermektedir.
Lifli gıdalar, sindirim sistemi üzerindeki olumlu etkileri ile bilinir ve toksinlerin vücuttan atılmasını hızlandırarak kansere karşı koruyucu bir kalkan görevi görür. Çözünür lifler, sindirim sırasında su ile birleşerek bağırsak hareketlerini düzenlerken, çözünmeyen lifler bağırsaklarda şişerek toksinlerin atılmasını sağlar. Ayrıca, lifli gıdalar bağırsakta faydalı bakterilerin çoğalmasını destekleyerek bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Bu mekanizma, kanser oluşumuna yol açan hücresel değişiklikleri engelleyerek kansere karşı direnç oluşturur.
Lifli besinlerin sağlık üzerindeki etkileri sadece kanser riskini azaltmakla sınırlı değil. Yüksek lifli beslenme, obezite, kalp hastalıkları, diyabet ve sindirim sistemi rahatsızlıkları gibi pek çok kronik hastalığa karşı da koruyucudur. Uzmanlar, günde 25-30 gram lif tüketiminin hem kanser hem de diğer kronik hastalıklara karşı koruyucu olduğunu belirtmektedir. Lif kaynakları arasında tam tahıllar, baklagiller, meyve ve sebzeler öne çıkmaktadır.
Sağlıklı bir yaşam için lifli gıdaların düzenli olarak tüketilmesi önerilmektedir. Diyetisyenler, tam tahıllı ekmek, yulaf, fasulye, mercimek, elma, portakal, brokoli, havuç ve yeşil yapraklı sebzeler gibi gıdaların günlük diyetin bir parçası haline getirilmesini önermektedir. Bu besinler, bağışıklık sistemini güçlendirirken aynı zamanda tok tutucu özellikleri sayesinde aşırı yemek yemeyi engelleyerek obezite riskini de azaltır.
Toplumda lifli gıdaların sağlıklı yaşam üzerindeki olumlu etkileri konusunda farkındalığın artırılması, kanserle mücadelede önemli bir adımdır. Sağlık Bakanlığı ve çeşitli sağlık kuruluşları tarafından yürütülen bilgilendirme kampanyaları, bireylerin lifli besinleri günlük diyetlerine dahil etmeleri konusunda teşvik edici bir rol oynamaktadır. Okullarda ve işyerlerinde lifli beslenmenin önemi hakkında bilgilendirici etkinlikler düzenlenerek çocuk ve yetişkinlerin bilinçlenmesi sağlanmaktadır.
(Ramazan Gültaş)
Kaynak: Ramazan Gültaş
En Çok Okunan Haberler