Son yıllarda çevre kirliliği ve mikroplastik sorunlarıyla sıkça gündeme gelen Marmara Denizi, yapılan son araştırmalarla bir kez daha dikkatleri üzerine çekti. Bilim insanlarının gerçekleştirdiği incelemelere göre, denizin farklı bölgelerindeki mikroplastik yoğunluğu kritik seviyelere ulaşmış durumda. Bu durum, hem deniz ekosistemini hem de insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor.
Haber Giriş Tarihi: 12.05.2025 15:28
Haber Güncellenme Tarihi: 12.05.2025 15:29
Kaynak:
Dilvin ALTIKARDEŞ
Uzmanlar, özellikle hafta sonunda tamamlanan geniş çaplı bir çalışmada Marmara Denizi'nin çeşitli noktalarından su ve sediment örnekleri topladı. Elde edilen bulgular, mikroplastik kirliliğinin sadece yüzeyle sınırlı kalmayıp suyun alt katmanlarına kadar yayıldığını gösteriyor. Rapora göre en fazla plastik birikimi, yerleşim birimlerine yakın sahil kesimlerinde ve sanayi yoğunluğunun yüksek olduğu bölgelerde görüldü.
Çalışmayı yürüten ekip liderlerinden biri, mikroplastiklerin deniz canlıları tarafından kolaylıkla tüketilebildiğine işaret ederek, bu maddelerin balıklardan insanlara kadar uzanan bir gıda zinciri riski oluşturduğunu belirtti. Araştırmada elde edilen veriler, deniz ürünleri tüketimiyle insanların da bu mikroplastiklere maruz kalabileceğini açıkça ortaya koyuyor.
Mikroplastiklerin kaynağına bakıldığında, en büyük etkenin kontrolsüz atık yönetimi ve plastik kullanımı olduğu bildiriliyor. Deterjanlar, kozmetik ürünler ve sentetik tekstil malzemeleri gibi günlük yaşamda sıkça kullanılan ürünlerden kaynaklanan mikroplastikler de denize karışıyor ve çözülmesi yıllar süren ciddi bir kirlilik yaratıyor.
Uzmanlar, sorunun çözümü için hem bireysel hem de toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğinin altını çiziyor. Plastik kullanımını azaltmak, geri dönüşüm sistemlerini etkin hale getirmek ve sanayi atıklarını kontrol altına almak en acil önlemler arasında yer alıyor. Ayrıca, bölgede yürütülecek düzenli izleme çalışmaları ve daha sıkı çevre politikalarının benimsenmesi gerektiği ifade ediliyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Marmara Denizi'nde mikroplastik alarmı
Son yıllarda çevre kirliliği ve mikroplastik sorunlarıyla sıkça gündeme gelen Marmara Denizi, yapılan son araştırmalarla bir kez daha dikkatleri üzerine çekti. Bilim insanlarının gerçekleştirdiği incelemelere göre, denizin farklı bölgelerindeki mikroplastik yoğunluğu kritik seviyelere ulaşmış durumda. Bu durum, hem deniz ekosistemini hem de insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor.
Uzmanlar, özellikle hafta sonunda tamamlanan geniş çaplı bir çalışmada Marmara Denizi'nin çeşitli noktalarından su ve sediment örnekleri topladı. Elde edilen bulgular, mikroplastik kirliliğinin sadece yüzeyle sınırlı kalmayıp suyun alt katmanlarına kadar yayıldığını gösteriyor. Rapora göre en fazla plastik birikimi, yerleşim birimlerine yakın sahil kesimlerinde ve sanayi yoğunluğunun yüksek olduğu bölgelerde görüldü.
Çalışmayı yürüten ekip liderlerinden biri, mikroplastiklerin deniz canlıları tarafından kolaylıkla tüketilebildiğine işaret ederek, bu maddelerin balıklardan insanlara kadar uzanan bir gıda zinciri riski oluşturduğunu belirtti. Araştırmada elde edilen veriler, deniz ürünleri tüketimiyle insanların da bu mikroplastiklere maruz kalabileceğini açıkça ortaya koyuyor.
Mikroplastiklerin kaynağına bakıldığında, en büyük etkenin kontrolsüz atık yönetimi ve plastik kullanımı olduğu bildiriliyor. Deterjanlar, kozmetik ürünler ve sentetik tekstil malzemeleri gibi günlük yaşamda sıkça kullanılan ürünlerden kaynaklanan mikroplastikler de denize karışıyor ve çözülmesi yıllar süren ciddi bir kirlilik yaratıyor.
Uzmanlar, sorunun çözümü için hem bireysel hem de toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğinin altını çiziyor. Plastik kullanımını azaltmak, geri dönüşüm sistemlerini etkin hale getirmek ve sanayi atıklarını kontrol altına almak en acil önlemler arasında yer alıyor. Ayrıca, bölgede yürütülecek düzenli izleme çalışmaları ve daha sıkı çevre politikalarının benimsenmesi gerektiği ifade ediliyor.
(Dilvin Altıkardeş)
Kaynak: Dilvin ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler