Nefes Aldığımız Havadaki Tehlike Sandığımızdan Büyük
Nefes Aldığımız Havadaki Tehlike Sandığımızdan Büyük
Son yıllarda dünya genelinde artan çevre sorunları, toplumların dikkatini havanın kalitesine yönlendirmiş durumda. Ancak yapılan son araştırmalar, günlük olarak soluduğumuz hava içerisindeki zararlı maddelerin, düşündüğümüzden çok daha ciddi bir sağlık riski oluşturduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, hem bireysel hem de toplumsal önlemlerin aciliyetini gözler önüne seriyor.
Haber Giriş Tarihi: 31.05.2025 16:52
Haber Güncellenme Tarihi: 31.05.2025 16:53
Kaynak:
Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) son yayımladığı rapora göre, her yıl dünya çapında yaklaşık 7 milyon insan hava kirliliğiyle ilişkili hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Bu rahatsızlıklar arasında astım, kronik obstrüktif akciğer hastalıkları (KOAH), kalp krizi ve hatta bazı kanser türleri bulunuyor. Raporun altını çizdiği en dikkat çekici nokta ise, bu ölümlerin önemli bir kısmının önlenebilir olduğu.
Başka bir bilimsel araştırmada uzmanlar, özellikle şehir merkezleri ve yoğun trafik hatlarının bulunduğu bölgelerdeki hava kirliliği oranının sınır değerlerinin çok üzerinde olduğunu belirledi. İncelenen yerlerde, atmosferdeki ince partikül madde (PM2.5) seviyelerinin ciddi oranda artış gösterdiği tespit edildi. Bu partiküller, sadece solunum yollarını etkilemekle kalmıyor; dolaşım sistemine kadar girerek uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Türkiye'de yapılan benzer bir araştırmaya göre ise büyükşehirlerde yaşayan nüfusun önemli bir bölümü günün büyük kısmını Dünya Sağlık Örgütü tarafından 'sağlıksız' olarak tanımlanan hava koşullarında geçiriyor. Uzmanlar, özellikle çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf bireylerin bu durumdan daha fazla olumsuz etkileneceğini vurguluyor.
Hava kirliliği kaynaklarının başında sanayi tesislerinden çıkan zehirli gazlar, ulaşımda kullanılan fosil yakıtlar ve evsel ısınma yöntemleri geliyor. Bunun yanı sıra, plansız şehirleşme ve yeşil alanların yetersizliği, sorunun daha da büyümesine neden oluyor. Uzmanlar, sadece kısa vadeli değil, uzun vadeli stratejik çözümler geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Kamu ve özel sektör iş birliği ile yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesi, toplu taşıma sistemlerinin yaygınlaştırılması ve bireysel farkındalık kampanyalarının artırılması önerilen çözümler arasında yer alıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nefes Aldığımız Havadaki Tehlike Sandığımızdan Büyük
Son yıllarda dünya genelinde artan çevre sorunları, toplumların dikkatini havanın kalitesine yönlendirmiş durumda. Ancak yapılan son araştırmalar, günlük olarak soluduğumuz hava içerisindeki zararlı maddelerin, düşündüğümüzden çok daha ciddi bir sağlık riski oluşturduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, hem bireysel hem de toplumsal önlemlerin aciliyetini gözler önüne seriyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) son yayımladığı rapora göre, her yıl dünya çapında yaklaşık 7 milyon insan hava kirliliğiyle ilişkili hastalıklar nedeniyle yaşamını yitiriyor. Bu rahatsızlıklar arasında astım, kronik obstrüktif akciğer hastalıkları (KOAH), kalp krizi ve hatta bazı kanser türleri bulunuyor. Raporun altını çizdiği en dikkat çekici nokta ise, bu ölümlerin önemli bir kısmının önlenebilir olduğu.
Başka bir bilimsel araştırmada uzmanlar, özellikle şehir merkezleri ve yoğun trafik hatlarının bulunduğu bölgelerdeki hava kirliliği oranının sınır değerlerinin çok üzerinde olduğunu belirledi. İncelenen yerlerde, atmosferdeki ince partikül madde (PM2.5) seviyelerinin ciddi oranda artış gösterdiği tespit edildi. Bu partiküller, sadece solunum yollarını etkilemekle kalmıyor; dolaşım sistemine kadar girerek uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Türkiye'de yapılan benzer bir araştırmaya göre ise büyükşehirlerde yaşayan nüfusun önemli bir bölümü günün büyük kısmını Dünya Sağlık Örgütü tarafından 'sağlıksız' olarak tanımlanan hava koşullarında geçiriyor. Uzmanlar, özellikle çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi zayıf bireylerin bu durumdan daha fazla olumsuz etkileneceğini vurguluyor.
Hava kirliliği kaynaklarının başında sanayi tesislerinden çıkan zehirli gazlar, ulaşımda kullanılan fosil yakıtlar ve evsel ısınma yöntemleri geliyor. Bunun yanı sıra, plansız şehirleşme ve yeşil alanların yetersizliği, sorunun daha da büyümesine neden oluyor. Uzmanlar, sadece kısa vadeli değil, uzun vadeli stratejik çözümler geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. Kamu ve özel sektör iş birliği ile yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesi, toplu taşıma sistemlerinin yaygınlaştırılması ve bireysel farkındalık kampanyalarının artırılması önerilen çözümler arasında yer alıyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler