SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Nüfusun yaşlanması sosyal güvenlik sistemini zorluyor 

Türkiye’de nüfus yapısı hızla değişiyor. Artan yaşam süresi ve düşen doğum oranlarıyla birlikte yaşlı nüfusun toplam içindeki payı her geçen yıl yükseliyor. Bu demografik dönüşüm, yalnızca sağlık ve bakım hizmetlerini değil, sosyal güvenlik sistemini de önemli ölçüde zorluyor.

Haber Giriş Tarihi: 08.06.2025 17:50
Haber Güncellenme Tarihi: 08.06.2025 17:50
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
Nüfusun yaşlanması sosyal güvenlik sistemini zorluyor 

TÜİK verilerine göre, 2024 yılı itibarıyla 65 yaş ve üzeri nüfus 9 milyonu aşarak toplam nüfusun %10,6’sına ulaştı. Bu oranın 2030’da %13,5’e, 2040’ta %18’e, 2060’a gelindiğinde ise %27’ye çıkması bekleniyor. Başka bir deyişle, her dört kişiden biri yaşlı olacak.

Bu hızlı artış, sosyal güvenlik sistemine ciddi bir yük bindiriyor. Çünkü sistemin sürdürülebilirliği, çalışan nüfusun ödediği primlerle emeklilere yapılan ödemelere bağlı. Ancak çalışan-emekli dengesi hızla bozuluyor.

Türkiye’de her çalışan başına düşen emekli sayısı artarken, bu dengesizlik sosyal güvenlik sisteminin açık vermesine neden oluyor. Özellikle 2023’te yürürlüğe giren EYT düzenlemesiyle birlikte emekli sayısındaki artış daha da hızlandı. Bu durum, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun harcamalarını önemli ölçüde artırdı.

2023’te SGK’nın sağlık harcamaları neredeyse iki katına çıkarak 553 milyar TL’ye ulaştı. Yalnızca emekli maaşlarının değil, yaşlı bireylerin sağlık hizmetlerinden ve sosyal yardımlardan daha fazla yararlanması da sistem üzerindeki baskıyı artırıyor.

Artan yaşlı nüfusla birlikte yaşlı yoksulluğu da büyüyen bir sosyal sorun haline geliyor. 2024 itibarıyla 65 yaş ve üzeri bireylerin yaklaşık dörtte biri yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu da yaklaşık 2 milyondan fazla yaşlının temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı anlamına geliyor.

Avrupa ülkelerinde yaşlılara yönelik sosyal harcamaların GSYH’ye oranı genellikle %10’un üzerindeyken, Türkiye’de bu oran hâlâ %6’nın altında kalıyor. Bu da sosyal yardımların yetersizliğini ve kamunun yaşlı nüfusa yönelik desteğinin sınırlı olduğunu gösteriyor.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2025-2028 dönemini kapsayan yeni Ulusal İstihdam Stratejisi ile yaşlanan nüfusun etkilerine karşı önlemler almayı planlıyor. Bu kapsamda, yaşlı bireylerin daha uzun süre işgücünde kalmalarını sağlayacak esnek emeklilik modelleri, evde bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve sosyal destek programlarının güçlendirilmesi hedefleniyor.

Yaşlanan nüfus, yalnızca bireysel yaşamları değil, tüm ekonomik ve sosyal sistemi etkileyecek bir dönüşüm yaratıyor. Türkiye’nin önünde, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini sağlayacak ve yaşlı bireylerin refahını artıracak kapsamlı reformlar yapma zorunluluğu bulunuyor. Aksi takdirde, hem sistem açıkları hem de yaşlı yoksulluğu daha da derinleşebilir.

(Sema Yüksel Güngörmez)

Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.