SON DAKİKA
Hava Durumu

Nükleer patlama gündemde

Son dönemde nükleer silahlanma ve patlama riski, dünya gündeminde tekrar üst sıralara yerleşmiş durumda. Özellikle küresel gerilimlerin artması ve bazı ülkelerin nükleer programlarını genişletmesi, uluslararası arenada büyük bir endişe kaynağına dönüştü. Araştırmalar, nükleer patlamanın sadece kısa vadeli etkilerle sınırlı kalmayıp, uzun vadede dünya üzerinde kalıcı yıkıcı sonuçlar doğuracağını gösteriyor. 

Haber Giriş Tarihi: 02.10.2024 15:55
Haber Güncellenme Tarihi: 02.10.2024 15:56
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Nükleer patlama gündemde

 Son on yılda, dünya genelinde nükleer silahlara sahip olan ülkelerin bu silahları modernize etme ve sayısını artırma eğiliminde oldukları gözlemleniyor. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) 2023 raporuna göre, dünya genelinde yaklaşık 13.000 nükleer savaş başlığı bulunuyor. Bu savaş başlıklarının çoğunluğu, ABD ve Rusya gibi ülkelerin elinde toplansa da Çin, Hindistan ve Kuzey Kore gibi ülkelerin de nükleer programlarını genişlettiği görülüyor.

SIPRI'nin araştırmalarına göre, küresel gerilimlerin arttığı bu dönemde, nükleer silahların modernizasyonu için büyük yatırımlar yapılıyor. ABD, son yıllarda nükleer silahlarının kullanım ömrünü uzatmak için milyarlarca dolar yatırım yaparken, Rusya da hipersonik nükleer başlıklar geliştirme konusunda büyük adımlar atıyor. Çin ise nükleer cephaneliğini genişletirken, Hindistan ve Pakistan arasında uzun süredir devam eden gerilim de nükleer patlama riski yaratıyor.

Araştırmalar, nükleer bir patlamanın yalnızca patladığı bölgeyi değil, tüm dünya üzerindeki yaşamı ciddi şekilde etkileyeceğini ortaya koyuyor. Princeton Üniversitesi tarafından yapılan simülasyon çalışmaları, 100 kilotonluk bir nükleer başlığın patlaması durumunda yalnızca patlama anında on binlerce kişinin hayatını kaybedeceğini, çevreye yayılan radyasyonun ise milyonlarca insanı uzun vadeli sağlık sorunlarıyla baş başa bırakacağını öngörüyor.

Patlamanın hemen ardından yaşanacak etkiler şöyle sıralanabilir:

- Ani Yıkım: Patlama merkezinde bulunan binalar ve altyapılar anında yok olur, büyük yangınlar çıkar ve bu alanlar yaşanamaz hale gelir.

- Radyasyon Etkileri: Nükleer patlamanın ardından ortaya çıkan radyasyon, hem patlama bölgesinde hem de rüzgarın etkisiyle geniş bir coğrafyada yayılarak milyonlarca insanın ölümüne veya ciddi sağlık sorunları yaşamasına neden olur. Araştırmalar, radyasyonun insan sağlığı üzerinde kanserden doğum kusurlarına kadar geniş bir yelpazede etkiler yarattığını ortaya koyuyor.

- Küresel İklim Etkileri: Nükleer patlamanın ardından atmosfere salınan toz ve duman, güneş ışınlarını engelleyerek bir "nükleer kış" senaryosunu tetikleyebilir. NASA tarafından yapılan araştırmalara göre, nükleer bir kış, dünya genelinde sıcaklıkların dramatik bir şekilde düşmesine ve tarımda büyük kayıplara yol açabilir. Bu da küresel gıda krizlerine neden olabilir.

Nükleer patlamanın en büyük tehditlerinden biri de radyasyonun sağlık üzerindeki uzun vadeli etkileridir. Hiroşima ve Nagazaki'deki nükleer patlamalar sonrası yapılan incelemelerde, patlamadan kurtulan insanların büyük bir kısmında kanser oranlarının ciddi şekilde arttığı tespit edilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), radyasyona maruz kalan bireylerde lösemi, tiroid kanseri ve cilt kanserinin görülme sıklığının birkaç kat arttığını vurguluyor.

Ayrıca, patlama bölgesinde yıllar sonra bile toprakta ve suda kalan radyasyon, nesiller boyunca sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Patlamadan sonra doğan çocuklarda doğumsal anomaliler ve zeka geriliği oranlarında da ciddi artışlar gözlemlenmiştir.

   Nükleer silahlanma yarışının hız kazanması, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşları harekete geçirdi. BM'nin 2017 yılında kabul ettiği Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşması, nükleer silahları tamamen yasaklamayı hedeflese de nükleer güçlerin bu anlaşmaya dahil olmaması, küresel nükleer silahsızlanma çabalarının önünde bir engel teşkil ediyor.

Ancak, birçok ülke ve sivil toplum kuruluşu, nükleer silahların kullanımını önlemek için diplomatik çözüm yolları aramaya devam ediyor. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), nükleer silahların kontrolü ve yayılmasını engellemek için yürütülen denetimlerde önemli bir rol oynuyor. Özellikle İran, Kuzey Kore gibi ülkelerin nükleer programları üzerindeki uluslararası baskı, bu silahların kontrol altına alınması açısından kritik önem taşıyor.

(Fatma Hatun Altıkardeş)

Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.