Okyanus sıcaklıkları arttıkça köpekbalıkları göçüyor

 Son olarak, küresel okyanus sıcaklıklarının 20. yüzyılın sonlarından bu yana önemli ölçüde arttığını gösteriyor. 2023 yılında, NOAA (ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi) tarafından yayınlanan bir raporda, dünya çapındaki okyanusların sıcaklıklarının 2019'dan itibaren başlangıçta en yüksek seviyelere ulaştığı belirtildi. Bu durum, özellikle tropikal bileşikleri denizde doğrudan gösterir.
Köpek balıkları, sıcaklık sensörüne duyarlı türler arasında yer alıyor. Okyanus suyu ısındıkça, balık köpeklerinin ideal yaşam koşulları değişiyor ve bu da göç etmelerine neden oluyor. Özellikle büyük beyaz köpek balıkları ve çekiç başlı köpek balıkları gibi türler, ılık suların hakim olduğu yeni alanlara yöneliyorlar. Bu göçler, genellikle kutuplara daha yakın bölgelerde doğru bir şekilde gerçekleşir.
Florida Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün yürüttüğü bir araştırma, köpek balıklarının yaşam alanlarında büyük değişiklikler olduğunu ortaya koydu. 2000-2020 yılları arasında izlenen köpek balıklarının, önceki yıllara kıyasla daha kuzey ve daha güney enlemlere doğru hareket ettiği belirlendi. Özellikle Atlantik Okyanusu'nda yapılan araştırmalarda, köpek balıklarının normal olarak mevcut olduğu Kanada kıyılarına kadar genişleri görüldü.
Bu genişleme şekli, okyanus sıcaklıklarının artmasıyla köpek balıklarının avladıkları balık türlerinin dağılımlarının da özellikleri. Örneğin, orkinos ve uskumru gibi balıklar, daha serin sulara göç ederken, köpek balıkları da bu avlarının hareketleri hareket etmek zorunda kalıyor.
Köpeklerin balık göç hareketleri, deniz ekosistemlerini derinden etkiliyor. Köpek balıkları, denizlerdeki ekosistemlerin dengeleyicisi olarak bilinen türlerdir. Bunların avcı olarak kurulum kurulumları, balık genişlemeleri hızla artabilir ve bu denizlerin biyolojik çeşitliliğini tehdit edebilir. Ayrıca köpek balıklarının yeni sistemleriki ekosistemlere dahil olması, o kayıtları deniz canlıları üzerinde baskı yapıları.
Özellikle tarım endüstrisi, bu göçlerden etkilenmeye başlamış durumda. ABD ve Avustralya'da olduğu gibi, köpek balıklarının göçüyle birlikte kıyılarda daha sıklaşarak, bazı balık türlerinin avlanmasını zorlaştırıyor ve yerel ekosistemlerin işleyişi bozuyor.
Köpek balıklarının göç yollarındaki değişimler, aynı zamanda insanlar için de yeni riskler doğuruyor. Daha sıcak sulara göç eden köpek balıkları, artık insanların sık sık yüzleştiği sahillerde daha fazla toplanmaya başladı. Bu durum, özellikle Avustralya, ABD ve Güney Afrika gibi kişilerin köpek balığı saldırılarının nedeni artabilir. 2022 yılında Avustralya'da köpek balığı saldırılarında bir artış gözlenmiş ve bunun büyük dereceli iklim değişikliği ve göç hareketleriyle bağlantılı olabileceği belirtiliyor.
Bununla birlikte, köpek balıklarının insanların yoğun olduğu bölgelerde daha fazla yaklaşması, deniz turizmi ve plajların özellikleri de yer alıyor. Örneğin Florida'da 2023 yılında yapılan bir çalışma, sıcaklıkların artmasıyla birlikte köpek balık aktivitelerinde 15'lik bir artış olduğu ortaya çıktı.
Bilim insanları, küresel sıcaklık artışının hızla devam etmesi durumunda köpek balıklarının göç hareketlerinin daha da artacağını öngörüyor. Eğer okyanus sıcaklıkları tahmin edilirse, birçok köpek balığı türü alışık veri tabanı yeni habitatlar aranacak. Bu durum, deniz ekosistemlerinin yanı sıra deniz turizmi ve balıkçılık endüstrisi üzerinde daha büyük etkiler yaratabilir.
Kuzey Atlantik, Pasifik Okyanusu ve Akdeniz gibi bölgelerde yapılan bilimsel bölümler, köpek balıklarının bu bilgilerinin daha fazla görülebilmesi ve bölümlerinin yeniden gelişiminin sürekli olarak ilerlemesi sürüyor.
Köpek balıkları ve diğer deniz canlılarının göç hareketleri anlaşılabilir ve bu değişikliklere uyum sağlamak, gelecekte deniz ekosistemlerinin korunması için kritik öneme sahiptir. Bilim insanların, deniz yaşamının korunması ve küresel ısınmanın azaltılması için acil adımların atılması gerektiğini belirtiyor.
Koruma sisteminin genişletilmesi, köpek köpeklerinin yeni yaşam alanlarında güvenli bir şekilde varlıklarını sürdürmeleri için önemli bir çözüm olarak görülüyor. Aynı zamanda denizlerdeki avlanma baskısının sürdürülmesi ve sürdürülebilir tarım politikalarının performans gösterdiği, deniz ekosistemlerinin geleceği açısından kritik öneme sahip.

(Sema Yüksel Güngörmez)