Ortadoğu, su kaynaklarının kıtlığıyla uzun zamandır mücadele eden bir bölge konumunda. Artan nüfus ve klimatik değişikliklerle birlikte, bu problem giderek daha da zorlayıcı hale geliyor. Türkiye'nin de içinde bulunduğu bu coğrafyada, su krizi bölgesel istikrarsızlığı besliyor ve ekonomik zorlukları artırıyor.
Haber Giriş Tarihi: 15.05.2025 15:44
Haber Güncellenme Tarihi: 15.05.2025 15:45
Kaynak:
Özkan GÜNGÖRMEZ
Son yapılan araştırmalara göre, Türkiye su kaynakları bakımından bölgedeki bazı ülkelerden daha şanslı bir konumda. Ancak yine de kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı giderek azalıyor. 2021 verilerine göre, Türkiye'de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık 1,350 metreküp olarak hesaplanmıştı. Bu rakam, ülkenin "su stresi" yaşayan ülkeler kategorisine girmesine neden oluyor.
Uzmanlar, Türkiye'nin su kaynaklarını sürdürülebilir bir şekilde yönetebilmesi için tarımsal sulama tekniklerinin iyileştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) gibi büyük ölçekli projelerle su kaynaklarının daha etkin kullanımı sağlanıyor. Ancak, yükselen sıcaklıklar ve azalan yağış miktarları, bu tür önlemlerin hızla hayata geçirilmesini zorunlu kılıyor.
Türkiye'de su krizinin etkilerini hafifletmek amacıyla pek çok strateji geliştiriliyor. Yenilenebilir enerji yatırımları, yer altı su rezervuarlarının daha iyi korunması ve su tasarrufunu teşvik edici politikalar bu stratejiler arasında yer alıyor. Bununla birlikte, komşu ülkelerle yapılan ortak çalışmalar da bölgesel su güvenliğinin sağlanmasına katkıda bulunuyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ortadoğu'da su krizi derinleşiyor
Ortadoğu, su kaynaklarının kıtlığıyla uzun zamandır mücadele eden bir bölge konumunda. Artan nüfus ve klimatik değişikliklerle birlikte, bu problem giderek daha da zorlayıcı hale geliyor. Türkiye'nin de içinde bulunduğu bu coğrafyada, su krizi bölgesel istikrarsızlığı besliyor ve ekonomik zorlukları artırıyor.
Son yapılan araştırmalara göre, Türkiye su kaynakları bakımından bölgedeki bazı ülkelerden daha şanslı bir konumda. Ancak yine de kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı giderek azalıyor. 2021 verilerine göre, Türkiye'de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı yaklaşık 1,350 metreküp olarak hesaplanmıştı. Bu rakam, ülkenin "su stresi" yaşayan ülkeler kategorisine girmesine neden oluyor.
Uzmanlar, Türkiye'nin su kaynaklarını sürdürülebilir bir şekilde yönetebilmesi için tarımsal sulama tekniklerinin iyileştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) gibi büyük ölçekli projelerle su kaynaklarının daha etkin kullanımı sağlanıyor. Ancak, yükselen sıcaklıklar ve azalan yağış miktarları, bu tür önlemlerin hızla hayata geçirilmesini zorunlu kılıyor.
Türkiye'de su krizinin etkilerini hafifletmek amacıyla pek çok strateji geliştiriliyor. Yenilenebilir enerji yatırımları, yer altı su rezervuarlarının daha iyi korunması ve su tasarrufunu teşvik edici politikalar bu stratejiler arasında yer alıyor. Bununla birlikte, komşu ülkelerle yapılan ortak çalışmalar da bölgesel su güvenliğinin sağlanmasına katkıda bulunuyor.
(Özkan Güngörmez)
Kaynak: Özkan GÜNGÖRMEZ
En Çok Okunan Haberler