Gün geçtikçe artan trafik yoğunluğu ve otopark yetersizliği, Büyükşehirlerde farklı sorunları da beraberinde getiriyor. Bu sorunların başında, otomobil sürücülerinin kaldırımları işgal etmesi ve yayaların güvenliğini tehlikeye atması yer alıyor. Yapılan son araştırmalar ve saha gözlemleri, konuya dair çarpıcı veriler sunuyor.
Haber Giriş Tarihi: 06.12.2025 16:34
Haber Güncellenme Tarihi: 06.12.2025 16:34
Kaynak:
Özkan GÜNGÖRMEZ
Türkiye’nin farklı şehirlerinde gerçekleştirilen bir incelemeye göre, yayalara ayrılmış kaldırımların yaklaşık %30'u araç park etme amacıyla kullanılıyor. Bu durum yalnızca şehir estetiğini bozmakla kalmıyor, aynı zamanda yayaların hareket alanını kısıtlayarak hem güvenlik hem de konfor açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Özellikle engelli bireyler, bebek arabası kullanan aileler ve yaşlılar bu durumdan en çok etkilenen gruplar arasında.
Kaldırım işgalleri sadece Büyükşehirlerde değil, nüfus yoğunluğu daha düşük olan şehirlerde de yaygın bir sorun hâline gelmiş durumda. Trafik uzmanlarının değerlendirmelerine göre, bu eylemler yalnızca bireysel bir sorumsuzluk meselesi değil, aynı zamanda kamusal altyapıdaki eksikliklere işaret ediyor. Uzmanlar, yetersiz otopark alanlarının oluşturduğu baskının sürücüleri bu tür yasa dışı park etme alışkanlıklarına yönlendirdiğine dikkat çekiyor. Ancak, bu tür davranışların kanunlarla cezalandırılmasının yanı sıra insan merkezli bir şehir planlamasının da yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Ayrıca konuya ilişkin ilginç bir veri de, kaldırım üzerine park edilen araçlardan kaynaklı kaza oranlarının artışı. Özellikle akşam saatlerinde ya da yetersiz aydınlatma bulunan bölgelerde araçlara çarpma ya da takılma sonucu yaşanan yaralanmalar göz ardı edilemeyecek kadar fazlalaşmış durumda. Çocuklar ve gençler arasında giderek artan düşük seviyeli yaralanmalar istatistiklerde dikkat çekiyor.
Problemin çözümü için yerel yönetimlerin daha etkin adımlar atması gerekiyor. Uzmanlar; yayaların kullandığı kaldırımlarda yürüyüş konforunu artıracak ve araç parkını engelleyecek fiziksel düzenlemelerin yaygınlaştırılması gerektiğini belirtiyor. Bunun yanı sıra teknolojiye dayalı bir otopark yönetimi uygulamasının geliştirilmesi, sıkça önerilen yöntemler arasında yer alıyor. Trafik cezalarının sayısal olarak yetersizliği kadar uygulanmasında görülen aksaklıklar da sorunun derinleşmesine neden oluyor.
Vatandaşlar ise durum karşısında oldukça tepkili. Görüş aldığımız bir mahalle sakini konuyla ilgili şunları söyledi: "Çocuklarımız artık sokaklarda güven içinde yürüyemez oldu. Yanlış park eden araçlar yüzünden onları sürekli gözümüzün önünde tutmamız gerekiyor. İlgililere sesleniyoruz; bu duruma artık çözüm bulunmalı!"
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Otomobil sürücüleri kaldırımları işgal ediyor
Gün geçtikçe artan trafik yoğunluğu ve otopark yetersizliği, Büyükşehirlerde farklı sorunları da beraberinde getiriyor. Bu sorunların başında, otomobil sürücülerinin kaldırımları işgal etmesi ve yayaların güvenliğini tehlikeye atması yer alıyor. Yapılan son araştırmalar ve saha gözlemleri, konuya dair çarpıcı veriler sunuyor.
Türkiye’nin farklı şehirlerinde gerçekleştirilen bir incelemeye göre, yayalara ayrılmış kaldırımların yaklaşık %30'u araç park etme amacıyla kullanılıyor. Bu durum yalnızca şehir estetiğini bozmakla kalmıyor, aynı zamanda yayaların hareket alanını kısıtlayarak hem güvenlik hem de konfor açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor. Özellikle engelli bireyler, bebek arabası kullanan aileler ve yaşlılar bu durumdan en çok etkilenen gruplar arasında.
Kaldırım işgalleri sadece Büyükşehirlerde değil, nüfus yoğunluğu daha düşük olan şehirlerde de yaygın bir sorun hâline gelmiş durumda. Trafik uzmanlarının değerlendirmelerine göre, bu eylemler yalnızca bireysel bir sorumsuzluk meselesi değil, aynı zamanda kamusal altyapıdaki eksikliklere işaret ediyor. Uzmanlar, yetersiz otopark alanlarının oluşturduğu baskının sürücüleri bu tür yasa dışı park etme alışkanlıklarına yönlendirdiğine dikkat çekiyor. Ancak, bu tür davranışların kanunlarla cezalandırılmasının yanı sıra insan merkezli bir şehir planlamasının da yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Ayrıca konuya ilişkin ilginç bir veri de, kaldırım üzerine park edilen araçlardan kaynaklı kaza oranlarının artışı. Özellikle akşam saatlerinde ya da yetersiz aydınlatma bulunan bölgelerde araçlara çarpma ya da takılma sonucu yaşanan yaralanmalar göz ardı edilemeyecek kadar fazlalaşmış durumda. Çocuklar ve gençler arasında giderek artan düşük seviyeli yaralanmalar istatistiklerde dikkat çekiyor.
Problemin çözümü için yerel yönetimlerin daha etkin adımlar atması gerekiyor. Uzmanlar; yayaların kullandığı kaldırımlarda yürüyüş konforunu artıracak ve araç parkını engelleyecek fiziksel düzenlemelerin yaygınlaştırılması gerektiğini belirtiyor. Bunun yanı sıra teknolojiye dayalı bir otopark yönetimi uygulamasının geliştirilmesi, sıkça önerilen yöntemler arasında yer alıyor. Trafik cezalarının sayısal olarak yetersizliği kadar uygulanmasında görülen aksaklıklar da sorunun derinleşmesine neden oluyor.
Vatandaşlar ise durum karşısında oldukça tepkili. Görüş aldığımız bir mahalle sakini konuyla ilgili şunları söyledi: "Çocuklarımız artık sokaklarda güven içinde yürüyemez oldu. Yanlış park eden araçlar yüzünden onları sürekli gözümüzün önünde tutmamız gerekiyor. İlgililere sesleniyoruz; bu duruma artık çözüm bulunmalı!"
(Özkan Güngörmez)
Kaynak: Özkan GÜNGÖRMEZ
En Çok Okunan Haberler