Son yıllarda tarım ilaçları (pestisitler) konusunda artan endişeler, tüketicileri gıda güvenliği konusunda daha bilinçli hale getirdi. Üreticiler ise kalıntı oranları düşürülmüş, kontrollü pestisit kullanımıyla yetiştirilmiş sebze ve meyveleri pazar tezgahlarında sunarak bu kaygıları gidermeye çalışıyor.
Haber Giriş Tarihi: 01.03.2025 17:26
Haber Güncellenme Tarihi: 01.03.2025 17:26
Kaynak:
Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Pestisitler, tarım ürünlerini zararlılardan korumak için kullanılan kimyasal bileşiklerdir. Ancak, yanlış kullanım, yüksek dozda uygulama veya hasattan önce yeterince beklenmemesi durumunda bu kimyasallar gıdalarda kalıntı bırakabilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) gibi kuruluşlar, pestisit kalıntılarının belirli bir seviyenin üzerine çıkması durumunda insan sağlığına zarar verebileceğini belirtiyor.
Araştırmalar, yüksek pestisit kalıntılarına uzun süre maruz kalmanın şu riskleri artırabileceğini gösteriyor:
-Hormonal bozukluklar
-Bağışıklık sisteminin zayıflaması
-Kanser riskinin artması
-Sinir sistemi hastalıkları
Bu nedenle, tarımda pestisit kullanımının kontrollü bir şekilde yapılması ve kalıntı seviyelerinin yasal sınırlar içinde tutulması büyük önem taşıyor.
Pazarlarda ve marketlerde “kontrollü pestisit” etiketiyle satılan ürünler, zararlı organizmalarla mücadelede belirli kurallara uygun olarak üretilmiş sebze ve meyveleri ifade ediyor. Bu üretim modelinde: Pestisitler, sadece belirlenen dozlarda ve bilimsel rehberlere uygun olarak kullanılıyor. Hasattan önce belirli bir süre beklenerek kalıntı seviyesinin düşmesi sağlanıyor. Ürünler, bağımsız laboratuvar testlerinden geçirilerek denetleniyor.
Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı, kontrollü pestisit uygulamalarını denetleyerek belirlenen limitler (MRL – Maksimum Kalıntı Limiti) içinde kalan ürünleri sağlıklı kabul ediyor. Avrupa Birliği ve ABD gibi ülkelerde de benzer standartlar bulunuyor.
Uzmanlar, kontrollü pestisit uygulamalarının, tarımsal verimi korurken tüketici sağlığını riske atmamak için önemli bir adım olduğunu belirtiyor. Ancak, organik tarım destekçileri hiçbir pestisit kullanımının sağlıklı olmadığını savunuyor.
Gıda güvenliği uzmanları; "Pestisit kalıntısı yasal sınırlar içinde tutulduğunda sağlık açısından büyük bir tehdit oluşturmaz. Ancak, uzun vadede düşük dozda bile olsa bu kimyasallara maruz kalmanın riskleri tam olarak bilinmemektedir. Bu yüzden tüketicilerin bilinçli olması ve mümkün olduğunca kalıntısız veya minimum pestisit içeren ürünleri tercih etmesi önemlidir." diyor.
Bağımsız analiz raporları, kontrollü pestisit kullanılan ürünlerde kimyasal kalıntı seviyelerinin %70-90 oranında düştüğünü gösteriyor. Ancak sıfır pestisit isteyen tüketiciler için organik tarım ve iyi tarım sertifikalı ürünler hâlâ daha güvenli bir seçenek olarak görülüyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Pazar tezgahında ‘kontrollü pestisit’
Son yıllarda tarım ilaçları (pestisitler) konusunda artan endişeler, tüketicileri gıda güvenliği konusunda daha bilinçli hale getirdi. Üreticiler ise kalıntı oranları düşürülmüş, kontrollü pestisit kullanımıyla yetiştirilmiş sebze ve meyveleri pazar tezgahlarında sunarak bu kaygıları gidermeye çalışıyor.
Pestisitler, tarım ürünlerini zararlılardan korumak için kullanılan kimyasal bileşiklerdir. Ancak, yanlış kullanım, yüksek dozda uygulama veya hasattan önce yeterince beklenmemesi durumunda bu kimyasallar gıdalarda kalıntı bırakabilir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) gibi kuruluşlar, pestisit kalıntılarının belirli bir seviyenin üzerine çıkması durumunda insan sağlığına zarar verebileceğini belirtiyor.
Araştırmalar, yüksek pestisit kalıntılarına uzun süre maruz kalmanın şu riskleri artırabileceğini gösteriyor:
-Hormonal bozukluklar
-Bağışıklık sisteminin zayıflaması
-Kanser riskinin artması
-Sinir sistemi hastalıkları
Bu nedenle, tarımda pestisit kullanımının kontrollü bir şekilde yapılması ve kalıntı seviyelerinin yasal sınırlar içinde tutulması büyük önem taşıyor.
Pazarlarda ve marketlerde “kontrollü pestisit” etiketiyle satılan ürünler, zararlı organizmalarla mücadelede belirli kurallara uygun olarak üretilmiş sebze ve meyveleri ifade ediyor. Bu üretim modelinde: Pestisitler, sadece belirlenen dozlarda ve bilimsel rehberlere uygun olarak kullanılıyor. Hasattan önce belirli bir süre beklenerek kalıntı seviyesinin düşmesi sağlanıyor. Ürünler, bağımsız laboratuvar testlerinden geçirilerek denetleniyor.
Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı, kontrollü pestisit uygulamalarını denetleyerek belirlenen limitler (MRL – Maksimum Kalıntı Limiti) içinde kalan ürünleri sağlıklı kabul ediyor. Avrupa Birliği ve ABD gibi ülkelerde de benzer standartlar bulunuyor.
Uzmanlar, kontrollü pestisit uygulamalarının, tarımsal verimi korurken tüketici sağlığını riske atmamak için önemli bir adım olduğunu belirtiyor. Ancak, organik tarım destekçileri hiçbir pestisit kullanımının sağlıklı olmadığını savunuyor.
Gıda güvenliği uzmanları; "Pestisit kalıntısı yasal sınırlar içinde tutulduğunda sağlık açısından büyük bir tehdit oluşturmaz. Ancak, uzun vadede düşük dozda bile olsa bu kimyasallara maruz kalmanın riskleri tam olarak bilinmemektedir. Bu yüzden tüketicilerin bilinçli olması ve mümkün olduğunca kalıntısız veya minimum pestisit içeren ürünleri tercih etmesi önemlidir." diyor.
Bağımsız analiz raporları, kontrollü pestisit kullanılan ürünlerde kimyasal kalıntı seviyelerinin %70-90 oranında düştüğünü gösteriyor. Ancak sıfır pestisit isteyen tüketiciler için organik tarım ve iyi tarım sertifikalı ürünler hâlâ daha güvenli bir seçenek olarak görülüyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler