SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen: 'Önlenebilir tıbbi hatalar' önlenmeli

Medicabil Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen, düzenledikleri basın toplantında, hastane olarak en önemli hedeflerinin 'Önlenebilir tıbbi hatalar'ı en aza indirmek olduğunu söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 25.07.2023 21:52
Haber Güncellenme Tarihi: 17.10.2024 18:30
Kaynak: Haber Merkezi
Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen: 'Önlenebilir tıbbi hatalar' önlenmeli

Medicabil Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Faruk Bilgen, düzenlenen basın toplantısıyla Özel Medicabil Hastaneleri bünyesindeki çalışmalarını gazetecilere aktardı. Bilgen en önemli hedeflerinden birinin 'Önlenebilir tıbbi hatalar'ı en aza indirmek olduğunu kaydetti. Basın toplantısına Özel Medicabil Nilüfer Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Aysun Yılmazlar ile Mesul Müdürü Dr. Coşkun Hayırlıoğlu ve Özel Medicabil Yıldırım Hastanesi Başhekimi Dr. Feza Şen de katıldı. Hastane olarak 13 yıldır hizmet verdiklerini ve hizmet kalitelerini günbegün iyileştirerek devam etmeye çalıştıklarını belirten Bilgen, kuruluş sırasındaki 3 kurallarından bahsetti.

İşte Medicabil'in 3 kuralı

Bu üç kuraldan birincisinin "Hastanede enfeksiyon oranının sıfır olması", ikincisinin "Hastaların tedavi olduktan sonra yeniden aynı şikayet ile müracat oranlarının en aza indirilmesi", üçüncüsünün ise "Hastaların erken taburcu edilmeleri ve evlerine erken gönderilmeleri konusu" olduğunun altını çizdi. "Bu üç kuralın uygulanmasının birçok şeye olumlu katkısının olacağı inancımızla yola devam ediyoruz" diyen Bilgen, "Enfeksiyon oranının sıfır olması demek; altyapınızın çok sağlam, çok güvenilir, yaptığınız uygulamaların yerinde uluslararası standartlarda olmasını gerekir. Eğer siz bunlara uymadan hasta hazırlığından tutun hasta taburcu olduktan sonra izleme sürecinizi devam ettirmezseniz, hastanızda enfeksiyon gelişme ihtimali riskini artırırsınız. Yeniden müracat oranı ise eğer bir uygulama yaptığınız ister medikal tedavi, ister ayakta tedavi, ister cerrahi tedavi yapın hastanıza güncel, uluslararası düzeyde kabul görmüş tedavi yöntemlerini uygulamazsanız hastanızın size herhangi bir şekilde aynı şikayetle müracat etmesi kaçınılmazdır. Hedefimiz bu oranı en aza indirmek. Erken taburculukta ise çeşitli faydalar var. Hastalarımızın kendi ortamlarında, özellikle yaşlı hastaları kendi ev ortamlarında bulunmaları iyileşmelerine büyük katkı sağlamaktadır. Geçmişte 15 güne kadar hastalarımız yatardı. Sonrasında o dönemde bunu 5-6 güne indirmeyi başardık. Ama şimdi Medikabil hastanesinde ortalama hasta yatış süresi 2 güne indi. Bu sürelerin kısaltılmasının çok büyük katkıları var. Aşağı yukarı Türkiye’nin 230 bine yakın yatak kapasitesi var. 2 bin civarında özel ve kamu hastanelerimiz var. Dolayısıyla buralardaki yatak sayımızın, 6 bin ortalamayla hastalarımızın yattığını düşünürsek bunları 2-3 güne düşürdüğümüzde yarı sayıdaki yatağımız boşa çıkacak. Şehir hastanelerimiz muhteşem yerler. Oralara oldu ya da olmadı diyecek bir durumumuz yok. Gayet güzel. Yeter ki oraları usulüne uygun, iyi şartlarda çalıştırmayı becerebilelim" dedi. 

"Eğitim konusunda çok acımasız olmamız lazım"

Hedefleri içerisinde en önemli konunun "Önlenebilir tıbbi hatalar" olduğunun özellikle altını çizerek konuşmasına devam eden Bilgen, bilhassa sağlık hususunda eğitimde acımasız olunması gerektiğine, aksi halde sağlığın şakasının olmadığına vurgu yaptı. "Doktorundan hemşiresine, temizlik personeli ve sekretaryasına kadar bilgi, beceri ve uygulama kabiliyetine sahip olması gerekir. Aksi halde bunları yapmak zorlaşır. Bir enfeksiyonun nasıl yayılacağı konusunda yeteri kadar ameliyathane personelinize bunu anlatmazsanız, enfeksiyonla karşılaşma ihtimaliniz artacaktır. Her olayda risk analizini mutlaka yapmak lazım. ABD’de 300 binin üzerinde insanın önlenebilir tıbbi hatalardan dolayı kaybedildiği yazıyor. İnegöl’ün nüfusu 300 bin olmuştur galiba. Her yıl bir İnegöl nüfusu kadar insan ölüyor. Ve geri dönüşü yok. Peki hangi sebeple? İlacın zamanında verilmemesi, hastanın zamanında kaldırılmaması gibi birçok etken önlenebilir tıbbi hatalar. Bu hastanenin en büyük hedeflerinden bir tanesi önlenebilir tıbbi hataları en aza indirmek. Türkiye genelinde 2 bine yakın hastanemiz var. Günde bir tane yoğun bakımda ya da herhangi bir yerde önlenebilir tıbbi hatalardan dolayı bir hastamızı kaybetsek sayıyı siz hesaplayın. Bunlar her yönden çok üzücü. O yüzden risk analizlerini çıkarıp bu işi önemsememiz lazım. Bunun yolu da eğitimden geçiyor. Eğitim konusunda çok acımasız olmamız lazım" diye konuştu. 

"Eğitimi yeteri kadar vermezseniz, yönetmeliklerle sorun çözülmez"

Önlenebilir tıbbi hataların hayati öneminden bahsederken geçtiğimiz günlerde yaşanan bir örneği de hatırlatan Bilgen şöyle konuştu, "Daha çok yakın zamanda güneyde bir şehrin hastanesinde bir hastamızı kaybettik. Hastanın dosyasında alerji ilacı, her şeyi yazılı olmasına karşın hastaya yeniden aynı ilaç yazılıyor. Hasta doktor beyin haberi var mı diyor. Var deyip vermişler ve hasta ilacı kullandıktan 3 gün sonda öldü. Bu önlenebilir tıbbi hata için çok tipik bir örnek. Burada hem teorik hem pratik eğitim çok önemli. yukarıdan bir takım şeyleri düzelterek aşağıdan kötü gelişi engellemek çok zor. Eğitimi yeteri kadar vermezseniz, yönetmeliklerle sorun çözülmez. Düzeltmeye çalıştığınız yerlerin temeli sağlam değil."

"Bursa’da oran yüzde 17-18’lerde"

Bursa'nın özel hastane konusundaki durumuna da değinen ve Medicabil olarak kendi hastanelerinin kapasitesinden bahseden Bilgen, "Bizim burada 108 yatağımız var. 34 tane yoğun bakım yatağımız var. Diğer hastanemizde de 47 yatağımız var. Tabii bunlar az. Normal şartlarda Sağlık Bakanlığı’nın politikası olarak yüzde 75 kamu kurum ve kuruluşlarında hastaların tedavi edilmesi, yüzde 25 de özel sektörde olması gerekiyor. Fakat Bursa’da yüzde 17-18’lerde bu oran. Yüzde 25’e çıkmadı. Ya mevcut hastaneler öngörülen kapasitenin altında çalışıyor, ya da tam kapasite çalışıyorlarsa özel hastane anlamında bir açık var demektir. Bu ortaya çıkıyor" ifadelerine yer verdi.

(Narin Demirci)

Kaynak: Haber Merkezi

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.