Sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan eşitsizlikler, bireylerin yaşam kalitesini ve süresini doğrudan etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.
Haber Giriş Tarihi: 07.05.2025 15:32
Haber Güncellenme Tarihi: 07.05.2025 15:32
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Uzmanların yürüttüğü son araştırmalar, bu adaletsizliğin sadece toplumsal değil, aynı zamanda bireysel düzeyde çarpıcı sonuçlar doğurduğunu gözler önüne seriyor. Araştırmalara göre, eşitsiz sağlık hizmetleri hayat süresini ortalama 10 ila 20 yıl kadar kısaltabiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından farklı ülkelerde yapılan analizler, sosyo-ekonomik durumun sağlık üzerindeki etkisini net bir şekilde ortaya koyuyor. Düşük gelirli bölgelerde yaşayan bireylerin, kronik hastalıklara daha yatkın olduğu ve erken ölüm oranlarının bu bölgelerde daha yüksek olduğu tespit edildi. Örneğin, yüksek gelirli bir bölgede yaşayan biri, temel sağlık hizmetlerine kolay erişim sayesinde kanser ya da diyabet gibi hastalıklarını erken teşhis ettirerek tedavi şansı yakalayabiliyor. Ancak düşük gelirli bir kişi için bu imkanlar çoğunlukla erişilemez durumda oluyor.
Ayrıca, araştırmalar başta eğitim düzeyi, iş imkanları ve sosyal güvence olmak üzere bir dizi etmenin sağlık üzerindeki etkisini doğruluyor. Eğitim seviyesi düşük bireylerin sağlık bilgisine ulaşımı daha sınırlı olurken, işsiz ya da güvencesiz çalışma koşullarındaki kişilerin sağlık sistemine yönelik güvenlerinin ve faydalanma oranlarının da düşük olduğu belirlenmiş durumda. Yetersiz beslenme, sağlıksız yaşam koşulları ve düzenli kontrollerin yapılmaması bu eşitsizlikleri daha da derinleştiriyor.
Uzmanlar, sağlık alanındaki bu uçurumu kapatmak için kapsayıcı politikaların gerekliliğine dikkat çekiyor. Daha eşitlikçi bir sağlık sistemi kurmanın sadece bireysel yararları değil, toplum refahını artıracağı da vurgulanıyor. Bu kapsamda, düşük gelirli kesimler için sağlık harcamalarına yönelik desteklerin artırılması ve koruyucu sağlık hizmetlerine yönelik yatırımların önceliklendirilmesi gibi adımların oldukça önemli olduğu ifade ediliyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sağlıkta eşitsizlikler hayat süresini kısaltıyor
Sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan eşitsizlikler, bireylerin yaşam kalitesini ve süresini doğrudan etkileyen önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.
Uzmanların yürüttüğü son araştırmalar, bu adaletsizliğin sadece toplumsal değil, aynı zamanda bireysel düzeyde çarpıcı sonuçlar doğurduğunu gözler önüne seriyor. Araştırmalara göre, eşitsiz sağlık hizmetleri hayat süresini ortalama 10 ila 20 yıl kadar kısaltabiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından farklı ülkelerde yapılan analizler, sosyo-ekonomik durumun sağlık üzerindeki etkisini net bir şekilde ortaya koyuyor. Düşük gelirli bölgelerde yaşayan bireylerin, kronik hastalıklara daha yatkın olduğu ve erken ölüm oranlarının bu bölgelerde daha yüksek olduğu tespit edildi. Örneğin, yüksek gelirli bir bölgede yaşayan biri, temel sağlık hizmetlerine kolay erişim sayesinde kanser ya da diyabet gibi hastalıklarını erken teşhis ettirerek tedavi şansı yakalayabiliyor. Ancak düşük gelirli bir kişi için bu imkanlar çoğunlukla erişilemez durumda oluyor.
Ayrıca, araştırmalar başta eğitim düzeyi, iş imkanları ve sosyal güvence olmak üzere bir dizi etmenin sağlık üzerindeki etkisini doğruluyor. Eğitim seviyesi düşük bireylerin sağlık bilgisine ulaşımı daha sınırlı olurken, işsiz ya da güvencesiz çalışma koşullarındaki kişilerin sağlık sistemine yönelik güvenlerinin ve faydalanma oranlarının da düşük olduğu belirlenmiş durumda. Yetersiz beslenme, sağlıksız yaşam koşulları ve düzenli kontrollerin yapılmaması bu eşitsizlikleri daha da derinleştiriyor.
Uzmanlar, sağlık alanındaki bu uçurumu kapatmak için kapsayıcı politikaların gerekliliğine dikkat çekiyor. Daha eşitlikçi bir sağlık sistemi kurmanın sadece bireysel yararları değil, toplum refahını artıracağı da vurgulanıyor. Bu kapsamda, düşük gelirli kesimler için sağlık harcamalarına yönelik desteklerin artırılması ve koruyucu sağlık hizmetlerine yönelik yatırımların önceliklendirilmesi gibi adımların oldukça önemli olduğu ifade ediliyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler