Son yıllarda dünyada artan göç hareketliliği, pek çok ülkenin göç politikalarını yeniden gözden geçirmesine neden oldu. Türkiye de bu küresel göçten yoğun olarak etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Özellikle sığınmacılar ve düzensiz göçmenlerle ilgili politikaların şekillenmesinde geri gönderme merkezleri büyük bir rol oynuyor. Bu yazıda, Türkiye’deki geri gönderme merkezlerinin son durumunu ele alarak, yetkililerin uyguladığı yeni politikaları ve bu politikaların sahadaki sonuçlarını incelemeye çalışacağız.
Haber Giriş Tarihi: 05.06.2025 16:05
Haber Güncellenme Tarihi: 05.06.2025 16:06
Kaynak:
Özkan GÜNGÖRMEZ
Türkiye genelinde, düzensiz göçle mücadele kapsamında faaliyet gösteren geri gönderme merkezleri, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’nın denetimi altında işlem görüyor. 2023 yılı itibarıyla Türkiye'de toplam 30 geri gönderme merkezi aktif olarak hizmet veriyor ve bu merkezlerin toplam kapasitesinin yaklaşık 20 bin kişi olduğu belirtiliyor. Ancak bu rakamlar, sürekli artış gösteren göçmen sayısıyla karşılaştırıldığında yeterli gelmeyebilir. Merkezlere yönelik yapılan saha araştırmaları, özellikle kapasite aşımı nedeniyle yaşanan problemlerin altını çiziyor.
Göç İdaresi Başkanlığı tarafından açıklanan verilere göre, 2022 yılında Türkiye genelinde yaklaşık 280 bin düzensiz göçmenin yakalandığı ve bunların 120 bininin geri gönderme merkezlerinde işlem gördüğü bildirildi. Bu süreçte, merkezlerde hem hukuki hem de fiziki altyapının güçlendirilmesi amacıyla birçok reform gerçekleştirilse de eksikliklerin hâlâ giderilmediği vurgulanıyor. Özellikle merkezlerdeki aşırı kalabalık, sağlık kontrollerine erişim zorluğu ve psikolojik destek hizmetlerinin yetersizliği, sığınmacıları bekleyen temel sorunlar arasında yer alıyor.
Konuyla ilgili uzmanlarla yapılan görüşmeler, geri gönderme merkezlerinin yalnızca “depolama alanı” olarak görülmesinin insan hakları açısından ciddi bir problem teşkil ettiğini ortaya koyuyor. BM Mülteci Yüksek Komiserliği'nden alınan verilere göre, geri gönderme süreçlerinde gözetilmesi gereken temel kriterler çoğu zaman uygulanamıyor. Uzmanlar, bu tür merkezlerin yalnızca bir bekleme alanı olmadığı, aynı zamanda etkili sosyal uyum ve dönüşüm programlarının uygulanabileceği bir platform olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Son dönemde Türkiye’nin Avrupa Birliği ile imzaladığı Geri Kabul Anlaşması çerçevesindeki taahhütleri de bu merkezlerin önemini artırmış durumda. AB fonlarıyla inşa edilen ya da desteklenen bazı merkezlerin standartlarının daha yüksek olduğu bilinse de genel tablo, iyileştirme çalışmalarının ülke geneline yayılması gerektiğini gösteriyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Sığınmacı Politikalarında Yeni Dönem
Son yıllarda dünyada artan göç hareketliliği, pek çok ülkenin göç politikalarını yeniden gözden geçirmesine neden oldu. Türkiye de bu küresel göçten yoğun olarak etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Özellikle sığınmacılar ve düzensiz göçmenlerle ilgili politikaların şekillenmesinde geri gönderme merkezleri büyük bir rol oynuyor. Bu yazıda, Türkiye’deki geri gönderme merkezlerinin son durumunu ele alarak, yetkililerin uyguladığı yeni politikaları ve bu politikaların sahadaki sonuçlarını incelemeye çalışacağız.
Türkiye genelinde, düzensiz göçle mücadele kapsamında faaliyet gösteren geri gönderme merkezleri, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı’nın denetimi altında işlem görüyor. 2023 yılı itibarıyla Türkiye'de toplam 30 geri gönderme merkezi aktif olarak hizmet veriyor ve bu merkezlerin toplam kapasitesinin yaklaşık 20 bin kişi olduğu belirtiliyor. Ancak bu rakamlar, sürekli artış gösteren göçmen sayısıyla karşılaştırıldığında yeterli gelmeyebilir. Merkezlere yönelik yapılan saha araştırmaları, özellikle kapasite aşımı nedeniyle yaşanan problemlerin altını çiziyor.
Göç İdaresi Başkanlığı tarafından açıklanan verilere göre, 2022 yılında Türkiye genelinde yaklaşık 280 bin düzensiz göçmenin yakalandığı ve bunların 120 bininin geri gönderme merkezlerinde işlem gördüğü bildirildi. Bu süreçte, merkezlerde hem hukuki hem de fiziki altyapının güçlendirilmesi amacıyla birçok reform gerçekleştirilse de eksikliklerin hâlâ giderilmediği vurgulanıyor. Özellikle merkezlerdeki aşırı kalabalık, sağlık kontrollerine erişim zorluğu ve psikolojik destek hizmetlerinin yetersizliği, sığınmacıları bekleyen temel sorunlar arasında yer alıyor.
Konuyla ilgili uzmanlarla yapılan görüşmeler, geri gönderme merkezlerinin yalnızca “depolama alanı” olarak görülmesinin insan hakları açısından ciddi bir problem teşkil ettiğini ortaya koyuyor. BM Mülteci Yüksek Komiserliği'nden alınan verilere göre, geri gönderme süreçlerinde gözetilmesi gereken temel kriterler çoğu zaman uygulanamıyor. Uzmanlar, bu tür merkezlerin yalnızca bir bekleme alanı olmadığı, aynı zamanda etkili sosyal uyum ve dönüşüm programlarının uygulanabileceği bir platform olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor.
Son dönemde Türkiye’nin Avrupa Birliği ile imzaladığı Geri Kabul Anlaşması çerçevesindeki taahhütleri de bu merkezlerin önemini artırmış durumda. AB fonlarıyla inşa edilen ya da desteklenen bazı merkezlerin standartlarının daha yüksek olduğu bilinse de genel tablo, iyileştirme çalışmalarının ülke geneline yayılması gerektiğini gösteriyor.
(Özkan Güngörmez)
Kaynak: Özkan GÜNGÖRMEZ
En Çok Okunan Haberler