Sinema endüstrisinde streaming platformlarının yükselişi

Küresel pandemi süreci, streaming platformlarının önemini daha da artırdı. 2020-2021 yılları arasında yapılan bir araştırmaya göre, tüketicilerin yaklaşık yüzde 60'ı evde film izlemeyi tercih etti. Aynı dönemde sinema salonlarına olan ilgi yüzde 30'un üzerinde bir düşüş gösterdi. Bu durum, platformların geniş kütüphaneleri ve kullanıcı dostu içerik erişimi sayesinde birçok izleyici için cazip bir alternatif haline geldiğini ortaya koyuyor.

Sektör uzmanları, bu dönüşümün sinema endüstrisi üzerinde iki ana etkiye yol açtığını vurguluyor. İlk olarak, bağımsız film yapımcıları için yeni fırsatların doğduğu belirtiliyor. Geleneksel dağıtım kanallarıyla rekabet etmekte zorlanan bu yapımcılar, artık streaming platformları aracılığıyla daha geniş bir izleyici kitlesine ulaşabiliyor. Örneğin, Netflix tarafından desteklenen bağımsız projeler, Sundance Film Festivali gibi organizasyonlarda dikkat çekmeye başladı.

İkinci olarak ise büyük bütçeli yapımların bile platformlarda yayınlanmasıyla birlikte sinema salonlarının eski cazibesini kaybettiği gözlemleniyor. Warner Bros.’un "Dune" ve Disney’in "Soul" gibi filmlerini öncelikli olarak streaming platformlarında yayınlaması, bu trendin en somut örneklerinden biri. Sinema salonu sahipleri bu durumdan endişe duyarken, bazı uzmanlar salonların nostaljik bir deneyim sunarak ayakta kalabileceğini savunuyor.

Teknolojideki gelişmeler ve yapay zekâ destekli öneri algoritmaları, platformların kullanıcı alışkanlıklarını yakından takip etmesini sağlıyor. Bu durum, kişiselleştirilmiş içerik önerileriyle kullanıcı bağlılığını artırırken, aynı zamanda içerik üreticileri için daha stratejik bir pazarlama alanı yaratıyor. Pazar araştırma şirketi Statista’nın 2023 yılı verileri de bunu doğrular nitelikte. Dünya çapında streaming hizmetlerine üye olan kişi sayısı 1 milyarı geçti ve bu rakamın 2030 yılına kadar %25 oranında artması bekleniyor.

(Fatma Hatun Altıkardeş)