Global ölçekte son yıllarda yaşanan siyasal ve sosyal değişimler, bireylerin aktif siyasete katılım oranlarında ciddi bir düşüşe neden oluyor. Bu durum, özellikle demokratik sistemlerin işleyişini sorgulatan bir gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan güncel araştırmalar, toplumların çeşitli yaş, eğitim ve gelir gruplarında siyasal faaliyetlere katılımın giderek azaldığını ortaya koyuyor.
Haber Giriş Tarihi: 30.06.2025 15:30
Haber Güncellenme Tarihi: 30.06.2025 15:31
Kaynak:
Ramazan Gültaş
Geçtiğimiz ay yayımlanan uluslararası bir araştırma raporu, dünya genelinde seçmenlerin sandığa gitme oranından, siyasi protestolara katılım oranına kadar geniş bir yelpazede çarpıcı veriler sundu. Araştırmaya göre, seçimlere katılım oranı son on yıl içinde yüzde 15'e varan bir düşüş gösterdi. Diğer yandan, siyasi kampanyalara destek veren genç nüfusun oranında ise yüzde 22’lik bir azalma kaydedildi.
Bu düşüşün başlıca nedenleri arasında siyasi kurumlara olan güvenin azalması ve politikaların toplumun gerçek ihtiyaçlarına yönelik çözüm üretme kapasitesinin sorgulanması yer alıyor. Ayrıca, sosyal medya platformlarında yaşanan siyasi kutuplaşmanın bireyleri daha pasif bir konuma sürüklediği de ifade ediliyor. Özellikle genç nesiller, siyasal mücadele yerine bireysel konforlarını koruma yönünde bir eğilim gösteriyor.
Türkiye özelinde bakıldığında ise durum global trende paralel ilerliyor. Son yapılan anketlerde, gençlerin yüzde 65'lik kesimi siyaseti “karmaşık” ve “kendilerini temsil etmeyen” bir alan olarak tanımlıyor. Öte yandan, seçmenlerin sadece yüzde 40'ı aktif olarak yakında yapılacak bir sonraki seçimleri takip ettiğini belirtiyor.
Uzmanlar bu durumun sürdürülebilirlik açısından endişe verici olduğunu dile getirirken, çözüm önerileri üzerinde de yoğunlaşıyor. Eğitim politikalarının siyasi farkındalık yaratmaya yönelik olarak yeniden ele alınması, demokratik süreçlere katılımı teşvik edecek programların başlatılması gibi adımlar gündemde. Ayrıca, siyasal iletişimde şeffaflık ve güven artırıcı önlemlerin hayata geçirilmesinin bireysel katılımı olumlu yönde etkileyebileceği belirtiliyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Siyasete Katılımda Tarihi Düşüş
Global ölçekte son yıllarda yaşanan siyasal ve sosyal değişimler, bireylerin aktif siyasete katılım oranlarında ciddi bir düşüşe neden oluyor. Bu durum, özellikle demokratik sistemlerin işleyişini sorgulatan bir gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor. Yapılan güncel araştırmalar, toplumların çeşitli yaş, eğitim ve gelir gruplarında siyasal faaliyetlere katılımın giderek azaldığını ortaya koyuyor.
Geçtiğimiz ay yayımlanan uluslararası bir araştırma raporu, dünya genelinde seçmenlerin sandığa gitme oranından, siyasi protestolara katılım oranına kadar geniş bir yelpazede çarpıcı veriler sundu. Araştırmaya göre, seçimlere katılım oranı son on yıl içinde yüzde 15'e varan bir düşüş gösterdi. Diğer yandan, siyasi kampanyalara destek veren genç nüfusun oranında ise yüzde 22’lik bir azalma kaydedildi.
Bu düşüşün başlıca nedenleri arasında siyasi kurumlara olan güvenin azalması ve politikaların toplumun gerçek ihtiyaçlarına yönelik çözüm üretme kapasitesinin sorgulanması yer alıyor. Ayrıca, sosyal medya platformlarında yaşanan siyasi kutuplaşmanın bireyleri daha pasif bir konuma sürüklediği de ifade ediliyor. Özellikle genç nesiller, siyasal mücadele yerine bireysel konforlarını koruma yönünde bir eğilim gösteriyor.
Türkiye özelinde bakıldığında ise durum global trende paralel ilerliyor. Son yapılan anketlerde, gençlerin yüzde 65'lik kesimi siyaseti “karmaşık” ve “kendilerini temsil etmeyen” bir alan olarak tanımlıyor. Öte yandan, seçmenlerin sadece yüzde 40'ı aktif olarak yakında yapılacak bir sonraki seçimleri takip ettiğini belirtiyor.
Uzmanlar bu durumun sürdürülebilirlik açısından endişe verici olduğunu dile getirirken, çözüm önerileri üzerinde de yoğunlaşıyor. Eğitim politikalarının siyasi farkındalık yaratmaya yönelik olarak yeniden ele alınması, demokratik süreçlere katılımı teşvik edecek programların başlatılması gibi adımlar gündemde. Ayrıca, siyasal iletişimde şeffaflık ve güven artırıcı önlemlerin hayata geçirilmesinin bireysel katılımı olumlu yönde etkileyebileceği belirtiliyor.
(Ramazan Gültaş)
Kaynak: Ramazan Gültaş
En Çok Okunan Haberler