SON DAKİKA
Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Sosyal medya kullanımı sosyal anksiyeteyi tetikleyebilir

Günümüzde sosyal medya, hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak bu platformların yoğun kullanımı, özellikle genç bireylerde sosyal anksiyete bozukluğunu tetikleyebiliyor.

Haber Giriş Tarihi: 19.12.2024 16:39
Haber Güncellenme Tarihi: 19.12.2024 16:39
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
Sosyal medya kullanımı sosyal anksiyeteyi tetikleyebilir

Araştırmalar, sürekli olarak çevrimiçi olan ve başkalarının hayatlarını takip eden bireylerin, sosyal anksiyete riskine daha açık hale geldiğini ortaya koyuyor.

Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, sosyal medyada geçirilen süre ile sosyal anksiyete düzeyi arasında güçlü bir bağlantı olduğu belirlendi. Araştırmaya katılan 1.500 genç, sosyal medyada paylaşılan içeriklerin kendilerinde kıyaslama duygusu ve yetersizlik hissi oluşturduğunu ifade etti.

Araştırmacılar, “Sosyal medya, kullanıcıların başkalarının idealize edilmiş hayatlarını görmesine neden oluyor. Bu durum, bireylerde kendi hayatlarının yeterince iyi olmadığı algısını yaratıyor ve sosyal anksiyeteyi artırıyor,” diyor.

Türkiye’de de benzer bir eğilim gözleniyor. İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü tarafından yürütülen bir çalışmada, üniversite öğrencilerinin %64’ünün sosyal medya nedeniyle sosyal ortamlarda kaygı yaşadığı tespit edildi. 

Sosyal medyanın sosyal anksiyete üzerindeki etkileri şu şekilde sıralanıyor:

Kıyaslama Tuzağı: Kullanıcılar, sosyal medyada paylaşılan içerikleri kendi hayatlarıyla kıyaslayarak yetersizlik hissi yaşayabiliyor.

FOMO (Kaçırma Korkusu): Başkalarının etkinliklerini gören bireyler, kendilerinin dışlandığını veya önemli bir şeyi kaçırdığını düşünerek stres yaşıyor.

Beğeni ve Onay Bağımlılığı: Paylaşımlarına gelen beğeni ve yorumlar, bireylerin özsaygısını doğrudan etkileyebiliyor.

   Psikiyatrist uzmanları, sosyal medyanın etkilerini azaltmak için bireylerin bilinçli bir kullanım alışkanlığı geliştirmesi gerektiğini belirtiyor. “Sosyal medyada geçirilen süreyi sınırlamak, daha anlamlı sosyal ilişkiler kurmak ve içerik tüketimine eleştirel bir yaklaşım benimsemek önemlidir,” diyor.

Ayrıca, ailelere ve eğitimcilere de görevler düşüyor. Gençlerin dijital medya okuryazarlığı konusunda eğitilmesi, sosyal medya kullanımının zararlarını en aza indirmek için bir çözüm olabilir.

Sosyal medya kullanımının artmaya devam ettiği bir dünyada, bu platformların zihinsel sağlık üzerindeki etkilerini anlamak her zamankinden daha önemli. Uzmanlar, bireylerin sosyal medya ile sağlıklı bir ilişki kurmayı öğrenmesi gerektiğini vurguluyor.

(Sema Yüksel Güngörmez)

Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.