Son yıllarda sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte toplum genelinde öfke ve çatışma düzeyinde belirgin bir artış gözlemlenmekte. Sosyal medyanın iletişimde kolaylık sağladığı kadar, insanların düşüncelerini anonim olarak ifade etmelerine ve olumsuz duyguları hızlı bir şekilde yaymalarına da olanak tanıması, toplumdaki öfke sorunlarını tetiklemektedir. Uzmanlar ve yapılan araştırmalar, sosyal medya platformlarının bilinçsiz kullanımı sonucu bireylerin öfke kontrolü üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ortaya koymaktadır.
Haber Giriş Tarihi: 30.10.2024 14:59
Haber Güncellenme Tarihi: 30.10.2024 15:00
Kaynak:
Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Sosyal medya ile öfke artışı arasındaki ilişkiyi değerlendiren birçok araştırma, bu platformların insanların birbirlerine karşı daha hızlı tepki göstermelerine ve duygusal patlamalara yol açtığını göstermektedir.
Sosyal medya, bireylere anonim olarak görüşlerini ifade etme ve sınırsız şekilde tepki verme olanağı sunmaktadır. Bu durum, insanların yüz yüze iletişimde sergiledikleri sosyal normlardan uzaklaşmasına yol açıyor. 2023 yılında Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre, sosyal medya kullanıcılarının %65'i, anonimlik sayesinde daha eleştirel ve öfkeli yorumlar yapabildiklerini belirtmiştir.
Sosyal medya platformlarının algoritmaları, kullanıcıların ilgisini çekmek amacıyla genellikle daha fazla etkileşim getiren içerikleri öne çıkarır. Bu içeriklerin çoğu ise tartışmalı ve kutuplaştırıcıdır. Harvard Üniversitesi’nin 2022 tarihli araştırması, sosyal medya algoritmalarının öfke ve duygusal içerikleri teşvik ederek kullanıcıları daha fazla etkileşime soktuğunu göstermiştir. Bu durum, toplumdaki kutuplaşmayı artırarak öfke sorunlarına yol açmaktadır.
Sosyal medya, yanlış bilgi ve komplo teorilerinin hızla yayılmasına da zemin hazırlamakta. Özellikle yanlış bilgi içeren haberler, insanların tepkilerini daha hızlı bir şekilde gösterebilmesine neden olarak öfke düzeyini artırmaktadır. 2024 yılında yapılan bir çalışmaya göre, sosyal medyada yayılan yanlış bilgi kaynaklı tartışmalar, kullanıcıların %40'ında öfke tepkisi uyandırmaktadır.
Sosyal medyada takipçi ve beğeni sayısına bağlı olarak gelişen bir “başarı” algısı, kullanıcıların duygusal durumlarını etkilemektedir. Yeterli beğeni almayan kullanıcılar, sosyal medya üzerinden öfkelerini ifade etme eğilimi gösterebilirler. Bu durum özellikle genç kullanıcılar arasında yaygın olarak görülmektedir.
Sosyal medya, bireylerin sürekli başkalarıyla kıyaslanmasına ve daha fazla beğeni almak için negatif içerikler üretmesine yol açarak öfke duygusunu tetiklemektedir. Uzmanlar, sosyal medyanın insan psikolojisi üzerindeki etkilerini şöyle özetliyor:
‘’Sürekli olarak olumsuz içeriklerle karşılaşmak, bireylerde duygusal yorgunluğa yol açmaktadır. Bu durum, insanların stres seviyelerini artırarak öfkelerini daha kolay dışa vurmalarına neden olmaktadır.
Sosyal medya, yüz yüze iletişimde var olan empati ve anlayış gibi olumlu unsurları azaltmakta. Bu durum, bireylerin karşısındakine daha kolay öfke duyabilmesine neden olmaktadır. Özellikle yazılı iletişimde, yüz ifadelerinin eksikliği yanlış anlaşılmalara yol açarak tartışmaları körükleyebilmektedir.
Sosyal medya kullanıcıları, paylaştıkları içeriklerin aldığı beğeni ve yorum sayısına bağımlı hale gelmektedir. Bu bağımlılık, öfke ve tatminsizlik gibi olumsuz duyguları tetiklemekte, bireyleri daha saldırgan bir tutum sergilemeye yönlendirmektedir.’’
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sosyal medya toplumdaki öfke sorunlarını artırdı
Son yıllarda sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte toplum genelinde öfke ve çatışma düzeyinde belirgin bir artış gözlemlenmekte. Sosyal medyanın iletişimde kolaylık sağladığı kadar, insanların düşüncelerini anonim olarak ifade etmelerine ve olumsuz duyguları hızlı bir şekilde yaymalarına da olanak tanıması, toplumdaki öfke sorunlarını tetiklemektedir. Uzmanlar ve yapılan araştırmalar, sosyal medya platformlarının bilinçsiz kullanımı sonucu bireylerin öfke kontrolü üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ortaya koymaktadır.
Sosyal medya ile öfke artışı arasındaki ilişkiyi değerlendiren birçok araştırma, bu platformların insanların birbirlerine karşı daha hızlı tepki göstermelerine ve duygusal patlamalara yol açtığını göstermektedir.
Sosyal medya, bireylere anonim olarak görüşlerini ifade etme ve sınırsız şekilde tepki verme olanağı sunmaktadır. Bu durum, insanların yüz yüze iletişimde sergiledikleri sosyal normlardan uzaklaşmasına yol açıyor. 2023 yılında Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre, sosyal medya kullanıcılarının %65'i, anonimlik sayesinde daha eleştirel ve öfkeli yorumlar yapabildiklerini belirtmiştir.
Sosyal medya platformlarının algoritmaları, kullanıcıların ilgisini çekmek amacıyla genellikle daha fazla etkileşim getiren içerikleri öne çıkarır. Bu içeriklerin çoğu ise tartışmalı ve kutuplaştırıcıdır. Harvard Üniversitesi’nin 2022 tarihli araştırması, sosyal medya algoritmalarının öfke ve duygusal içerikleri teşvik ederek kullanıcıları daha fazla etkileşime soktuğunu göstermiştir. Bu durum, toplumdaki kutuplaşmayı artırarak öfke sorunlarına yol açmaktadır.
Sosyal medya, yanlış bilgi ve komplo teorilerinin hızla yayılmasına da zemin hazırlamakta. Özellikle yanlış bilgi içeren haberler, insanların tepkilerini daha hızlı bir şekilde gösterebilmesine neden olarak öfke düzeyini artırmaktadır. 2024 yılında yapılan bir çalışmaya göre, sosyal medyada yayılan yanlış bilgi kaynaklı tartışmalar, kullanıcıların %40'ında öfke tepkisi uyandırmaktadır.
Sosyal medyada takipçi ve beğeni sayısına bağlı olarak gelişen bir “başarı” algısı, kullanıcıların duygusal durumlarını etkilemektedir. Yeterli beğeni almayan kullanıcılar, sosyal medya üzerinden öfkelerini ifade etme eğilimi gösterebilirler. Bu durum özellikle genç kullanıcılar arasında yaygın olarak görülmektedir.
Sosyal medya, bireylerin sürekli başkalarıyla kıyaslanmasına ve daha fazla beğeni almak için negatif içerikler üretmesine yol açarak öfke duygusunu tetiklemektedir. Uzmanlar, sosyal medyanın insan psikolojisi üzerindeki etkilerini şöyle özetliyor:
‘’Sürekli olarak olumsuz içeriklerle karşılaşmak, bireylerde duygusal yorgunluğa yol açmaktadır. Bu durum, insanların stres seviyelerini artırarak öfkelerini daha kolay dışa vurmalarına neden olmaktadır.
Sosyal medya, yüz yüze iletişimde var olan empati ve anlayış gibi olumlu unsurları azaltmakta. Bu durum, bireylerin karşısındakine daha kolay öfke duyabilmesine neden olmaktadır. Özellikle yazılı iletişimde, yüz ifadelerinin eksikliği yanlış anlaşılmalara yol açarak tartışmaları körükleyebilmektedir.
Sosyal medya kullanıcıları, paylaştıkları içeriklerin aldığı beğeni ve yorum sayısına bağımlı hale gelmektedir. Bu bağımlılık, öfke ve tatminsizlik gibi olumsuz duyguları tetiklemekte, bireyleri daha saldırgan bir tutum sergilemeye yönlendirmektedir.’’
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler