Sosyal medya, Z kuşağı için ‘yaşam tarzı vitrini’ işlevi görüyor 

Z kuşağı, dijital teknolojilerle büyüyen ilk nesil olarak bilinir. Sosyal medya platformları, bu nesil için iletişim kurma, kendini ifade etme ve sosyal çevre oluşturma araçları haline gelmiştir. Instagram, TikTok ve Snapchat gibi popüler platformlar, Z kuşağının günlük yaşamının vazgeçilmez bir parçasıdır.

2023 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Z kuşağının %85'i sosyal medyayı günlük olarak kullanmakta ve bu platformlarda günde ortalama 3 saat geçirmektedir. Ayrıca, Z kuşağının %70'i, sosyal medyayı yaşam tarzlarını ve hobilerini sergilemek için önemli bir araç olarak görmektedir.

Sosyal medya, Z kuşağının kendini ifade etme ve kimlik inşası sürecinde önemli bir rol oynar. Gençler, paylaştıkları fotoğraflar, videolar ve hikayeler aracılığıyla kişiliklerini ve ilgi alanlarını yansıtır. Bu platformlar, gençlerin kendilerini keşfetmelerine ve başkalarıyla bağlantı kurmalarına olanak tanır.

Psikolog uzman tarafından yapılan açıklamada; "Z kuşağı, sosyal medya aracılığıyla kendini ifade eder ve kimlik inşa eder. Bu platformlar, gençlerin kendi benliklerini keşfetmelerine ve başkalarıyla bağlantı kurmalarına olanak tanır." sözleri yer aldı.

Sosyal medya, Z kuşağının yaşam tarzını ve tüketim alışkanlıklarını şekillendirir. Influencerlar ve ünlü isimler, gençlerin moda, güzellik, teknoloji ve eğlence gibi alanlardaki tercihlerini etkiler. Sosyal medya, yeni trendlerin hızla yayılmasına ve gençlerin bu trendlere hızlı bir şekilde adapte olmasına olanak tanır.

Sosyal medya, Z kuşağı için bir yaşam tarzı vitrini işlevi görürken, aynı zamanda sosyal baskı ve mükemmeliyetçi beklentilere de yol açabilir. Gençler, sosyal medyada paylaşılan mükemmel yaşamları ve başarıları gördükçe, kendi yaşamlarını bu standartlara göre kıyaslama eğilimine girerler. Bu durum, kaygı ve depresyon gibi psikolojik sorunlara yol açabilir.

(Dilvin Altıkardeş)