Stres Beyindeki "Zaman" Algısını Bozuyor

Stres altındayken zamanın daha yavaş veya daha hızlı geçtiğini hissedebiliriz. Bu durum, beynin zamanı işleme şeklini etkileyen stres hormonlarının salınmasından kaynaklanmaktadır.

Stres, sadece zaman algısını değil, hafıza, konsantrasyon ve karar verme gibi diğer birçok bilişsel işlevi de etkileyebilir.

Peki stres zaman algısını nasıl etkiliyor?

*Stres altındayken, beynin amigdala adı verilen bölgesi aktive olur. Amigdala, tehdit algılama ve duygusal tepkilerden sorumludur. Amigdala aktive olduğunda, beynin diğer bölgeleri, zamanı işleme de dahil olmak üzere, farklı işlevlere odaklanmak için daha az kaynak alır.

*Stres hormonu olan kortizolün salınması da zaman algısını etkileyebilir. Kortizol, beynin hipokampus adı verilen ve hafıza ve öğrenmeden sorumlu olan bölgesini etkileyebilir. Hipokampus işlev bozukluğu zaman algısında bozulmalara yol açabilir.

*Stres, beynin dopamin ve serotonin gibi nörotransmitterlerin işlevini de etkileyebilir. Bu nörotransmitterler, ruh hali, motivasyon ve konsantrasyon dahil olmak üzere birçok işlevde rol oynar ve zaman algısını da etkileyebilir.

Stresin Zaman Algısına Etkisinin Belirtileri:

--Zamanın daha yavaş veya daha hızlı geçtiğini hissetmek

--Dakikaların veya saatlerin olduğundan daha uzun veya daha kısa olduğunu düşünmek

--Zamanı takip etmekte zorlanmak

--Dikkatini toplamakta zorlanmak

   Stres, zaman algısını bozabilecek bir faktördür. Stres seviyenizi yönetmek için teknikler öğrenerek, yeterince uyuyarak, düzenli egzersiz yaparak ve sağlıklı beslenerek stresin zaman algınız üzerindeki etkisini azaltabilirsiniz.

Araştırmalar:

*Türk araştırmacılar tarafından yapılan bir araştırma, stresin beyindeki "zaman" algısını bozduğunu tespit etti. Araştırmada, normal şartlarda bireylerin zamanı olduğundan daha hızlı geçiyormuş gibi algıladığı, ancak stres altında zamanı doğruya yakın algıladıkları ve bu durumun bir yavaş çekim etkisi oluşturduğu belirlendi.

*Diğer araştırmalar, stresin beynin zamanı işleme şeklini etkileyen stres hormonlarının salınmasından kaynaklandığını gösteriyor.

(Sema Yüksel Güngörmez)