Son yıllarda, çevresel kaygıların ve iklim krizinin etkisiyle birçok sektör sürdürülebilirlik anlayışını benimsemeye başladı. Bu dönüşümden en çok etkilenen alanlardan biri de tekstil sektörü oldu. Özellikle hızlı moda akımının doğaya verdiği zararların gündeme gelmesiyle birlikte, sürdürülebilir kumaş kullanımı konusunda ciddi adımlar atılıyor.
Haber Giriş Tarihi: 13.06.2025 16:07
Haber Güncellenme Tarihi: 13.06.2025 16:07
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Araştırmalar, tekstil endüstrisinin dünya çapında su kirliliğinin yüzde 20’sine neden olduğunu ve yılda yaklaşık 1,2 milyar ton karbon salınımı ürettiğini gösteriyor. Ancak sürdürülebilir fiber ve kumaşlara yönelik inovasyonlar bu tabloyu değiştirmeyi hedefliyor.
Yapılan son araştırmalara göre, biyolojik olarak geri dönüştürülebilir malzemelerden üretilen kumaşlar hem çevresel etkileri azaltıyor hem de üretim maliyetlerinde olumlu bir tablo sunuyor. Örneğin, organik pamuk, bambu, lyocell ve kenevir gibi malzemeler hem dayanıklı hem de çevre dostu alternatifler olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin de dahil olduğu küresel çalışmalarda, bu yenilikçi ürünlerin üretimi giderek artmakta.
Bu alandaki bir diğer önemli yenilik ise ileri dönüşüm (upcycling) teknolojileri. Kullanılmış giysi ve kumaşlardan tamamen yeni ürünler elde edilmesini sağlayan bu süreç, sadece atıkları azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda tekstil sektörüne ekonomik anlamda yeniden değerlendirilebilecek bir kaynak sunuyor. Uzmanlar, gelecekte dünyanın kaynaklarının daha etkin kullanımı için ileri dönüşümün daha yaygın hale geleceğini söylüyor.
Sürdürülebilir kumaşların önemi yalnızca çevresel etkileriyle sınırlı değil. Tüketicilerin bilinçlenmesiyle bu tür ürünlere olan talep hızla artıyor. Son verilere göre, özellikle Z kuşağının yüzde 62’si alışveriş yaparken markaların sürdürülebilir olma kriterine dikkat ettiğini belirtiyor. Başta Avrupa olmak üzere pek çok ülkede sürdürülebilirlik sertifikalarıyla satış yapan markaların sayısı da hızla artıyor.
Uzmanlar bu değişimin kalıcı olabilmesi için hem üreticilere hem de tüketicilere önemli görevler düştüğünü ifade ediyor. Üreticilerin şeffaflık, çevre dostu malzeme kullanımı ve düşük enerji tüketen yenilikçi üretim tekniklerine yatırım yapması gerekiyor. Tüketiciler ise başta hızlı moda ürünlerini daha az tercih ederek ve uzun ömürlü ürünlere yönelerek sürdürülebilir bir döngünün sağlanmasına katkıda bulunabilir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sürdürülebilir kumaş devrimi başladı
Son yıllarda, çevresel kaygıların ve iklim krizinin etkisiyle birçok sektör sürdürülebilirlik anlayışını benimsemeye başladı. Bu dönüşümden en çok etkilenen alanlardan biri de tekstil sektörü oldu. Özellikle hızlı moda akımının doğaya verdiği zararların gündeme gelmesiyle birlikte, sürdürülebilir kumaş kullanımı konusunda ciddi adımlar atılıyor.
Araştırmalar, tekstil endüstrisinin dünya çapında su kirliliğinin yüzde 20’sine neden olduğunu ve yılda yaklaşık 1,2 milyar ton karbon salınımı ürettiğini gösteriyor. Ancak sürdürülebilir fiber ve kumaşlara yönelik inovasyonlar bu tabloyu değiştirmeyi hedefliyor.
Yapılan son araştırmalara göre, biyolojik olarak geri dönüştürülebilir malzemelerden üretilen kumaşlar hem çevresel etkileri azaltıyor hem de üretim maliyetlerinde olumlu bir tablo sunuyor. Örneğin, organik pamuk, bambu, lyocell ve kenevir gibi malzemeler hem dayanıklı hem de çevre dostu alternatifler olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin de dahil olduğu küresel çalışmalarda, bu yenilikçi ürünlerin üretimi giderek artmakta.
Bu alandaki bir diğer önemli yenilik ise ileri dönüşüm (upcycling) teknolojileri. Kullanılmış giysi ve kumaşlardan tamamen yeni ürünler elde edilmesini sağlayan bu süreç, sadece atıkları azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda tekstil sektörüne ekonomik anlamda yeniden değerlendirilebilecek bir kaynak sunuyor. Uzmanlar, gelecekte dünyanın kaynaklarının daha etkin kullanımı için ileri dönüşümün daha yaygın hale geleceğini söylüyor.
Sürdürülebilir kumaşların önemi yalnızca çevresel etkileriyle sınırlı değil. Tüketicilerin bilinçlenmesiyle bu tür ürünlere olan talep hızla artıyor. Son verilere göre, özellikle Z kuşağının yüzde 62’si alışveriş yaparken markaların sürdürülebilir olma kriterine dikkat ettiğini belirtiyor. Başta Avrupa olmak üzere pek çok ülkede sürdürülebilirlik sertifikalarıyla satış yapan markaların sayısı da hızla artıyor.
Uzmanlar bu değişimin kalıcı olabilmesi için hem üreticilere hem de tüketicilere önemli görevler düştüğünü ifade ediyor. Üreticilerin şeffaflık, çevre dostu malzeme kullanımı ve düşük enerji tüketen yenilikçi üretim tekniklerine yatırım yapması gerekiyor. Tüketiciler ise başta hızlı moda ürünlerini daha az tercih ederek ve uzun ömürlü ürünlere yönelerek sürdürülebilir bir döngünün sağlanmasına katkıda bulunabilir.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler