Sürdürülebilirlik ve yenilik odaklı üretim anlayışı ön planda
Sürdürülebilirlik ve yenilik odaklı üretim anlayışı ön planda
Günümüzde küresel anlamda hızla değişen ekonomik, çevresel ve sosyal dinamikler, üretim süreçlerinde sürdürülebilirlik ve yenilikçiliği öne çıkarıyor. Şirketler sadece ekonomik başarıya odaklanmakla kalmayıp, çevresel etkilerini asgari seviyeye indirme ve toplumsal fayda sağlama misyonlarını da üstleniyor. Uzmanlar, bu iki temel yaklaşımın gelecekte iş dünyasının yapı taşlarını oluşturacağını öngörüyor.
Haber Giriş Tarihi: 05.12.2025 16:33
Haber Güncellenme Tarihi: 05.12.2025 16:33
Kaynak:
Özkan GÜNGÖRMEZ
Uluslararası bir araştırmaya göre, tüketicilerin yüzde 73’ü son dönemde satın alma kararlarında ürün ya da hizmetin çevresel etkilerini öncelikli kriter olarak dikkate alıyor. Ayrıca, aynı araştırmada inovatif çözümlerle desteklenen çevreci ürünlerin satış oranlarında yüzde 28’e varan bir artış olduğu tespit edildi. Bu veriler, hem tüketicilerin hem de üreticilerin sürdürülebilirlik konusuna nasıl bir hassasiyetle yaklaştığını gözler önüne seriyor.
Türkiye'de de pek çok sektör, daha sürdürülebilir bir üretim modeline geçebilmek adına yenilikçi adımlar atmaya başladı. Örneğin, tekstil sektörü son yıllarda organik pamuk kullanımını artırırken; otomotiv sektöründeki pek çok firma elektrikli araç üretimine yönelik yatırımlarını hızlandırdı. Enerji sektörü ise yenilenebilir kaynakların kullanımını yaygınlaştırmayı ve karbon salınımını azaltmayı ana hedeflerinden biri haline getirdi.
Bir diğer dikkat çekici gelişme ise döngüsel ekonomi modellerinin yaygınlaşması. Atıkların yeniden değerlendirilerek sıfır atık politikalarının benimsenmesi, şirketler için hem maliyet avantajı sağlıyor hem de çevresel etkilere olumlu katkıda bulunuyor. Özellikle plastik üreticileri, geri dönüştürülebilir malzeme kullanımına geçiş yaparak bu konuda öncü bir rol üstleniyor.
Uzmanlara göre, sürdürülebilirlik ve yenilikçilik konusundaki ilerlemeler sadece çevreye değil, aynı zamanda şirketlerin uzun vadeli rekabet gücüne de doğrudan katkı sağlıyor. İşletmeler harcamalarını yönetebilirken, aynı zamanda markalarına “yeşil” bir kimlik kazandırarak tüketici güveni kazanmayı başarıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sürdürülebilirlik ve yenilik odaklı üretim anlayışı ön planda
Günümüzde küresel anlamda hızla değişen ekonomik, çevresel ve sosyal dinamikler, üretim süreçlerinde sürdürülebilirlik ve yenilikçiliği öne çıkarıyor. Şirketler sadece ekonomik başarıya odaklanmakla kalmayıp, çevresel etkilerini asgari seviyeye indirme ve toplumsal fayda sağlama misyonlarını da üstleniyor. Uzmanlar, bu iki temel yaklaşımın gelecekte iş dünyasının yapı taşlarını oluşturacağını öngörüyor.
Uluslararası bir araştırmaya göre, tüketicilerin yüzde 73’ü son dönemde satın alma kararlarında ürün ya da hizmetin çevresel etkilerini öncelikli kriter olarak dikkate alıyor. Ayrıca, aynı araştırmada inovatif çözümlerle desteklenen çevreci ürünlerin satış oranlarında yüzde 28’e varan bir artış olduğu tespit edildi. Bu veriler, hem tüketicilerin hem de üreticilerin sürdürülebilirlik konusuna nasıl bir hassasiyetle yaklaştığını gözler önüne seriyor.
Türkiye'de de pek çok sektör, daha sürdürülebilir bir üretim modeline geçebilmek adına yenilikçi adımlar atmaya başladı. Örneğin, tekstil sektörü son yıllarda organik pamuk kullanımını artırırken; otomotiv sektöründeki pek çok firma elektrikli araç üretimine yönelik yatırımlarını hızlandırdı. Enerji sektörü ise yenilenebilir kaynakların kullanımını yaygınlaştırmayı ve karbon salınımını azaltmayı ana hedeflerinden biri haline getirdi.
Bir diğer dikkat çekici gelişme ise döngüsel ekonomi modellerinin yaygınlaşması. Atıkların yeniden değerlendirilerek sıfır atık politikalarının benimsenmesi, şirketler için hem maliyet avantajı sağlıyor hem de çevresel etkilere olumlu katkıda bulunuyor. Özellikle plastik üreticileri, geri dönüştürülebilir malzeme kullanımına geçiş yaparak bu konuda öncü bir rol üstleniyor.
Uzmanlara göre, sürdürülebilirlik ve yenilikçilik konusundaki ilerlemeler sadece çevreye değil, aynı zamanda şirketlerin uzun vadeli rekabet gücüne de doğrudan katkı sağlıyor. İşletmeler harcamalarını yönetebilirken, aynı zamanda markalarına “yeşil” bir kimlik kazandırarak tüketici güveni kazanmayı başarıyor.
(Özkan Güngörmez)
Kaynak: Özkan GÜNGÖRMEZ
En Çok Okunan Haberler