Tarım sektöründe girdi maliyetlerindeki artış, üreticiler için ciddi bir yük oluşturuyor. Gübre, mazot, ilaçlama ve enerji gibi temel kalemlerde yaşanan yüksek fiyat artışları, çiftçilerin üretim maliyetlerini katlanarak artırıyor. Son dönemde yapılan bir araştırma, bu yükselişin üretimde önemli bir daralmaya yol açabileceğini ortaya koyuyor.
Haber Giriş Tarihi: 17.12.2025 15:33
Haber Güncellenme Tarihi: 17.12.2025 15:33
Kaynak:
Ramazan Gültaş
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçtiğimiz aylarda yayımladığı verilere göre, tarım girdi fiyat endeksi yıllık bazda yüzde 45 oranında yükseliş gösterdi. Özellikle gübre fiyatlarında yıllık bazda yüzde 90’a varan artışlar, çiftçilere büyük bir darbe vurmuş durumda. Çiftçiler, üretim için gereken bu temel girdileri karşılayamazken, ekim alanlarının küçüldüğüne dikkat çekiyor.
Uzmanlar, artan maliyetlerin yalnızca üreticileri değil, tüketicileri de etkileyen domino etkisi yaratacağını belirtiyor. Zira maliyetlerdeki artışlar ürün fiyatlarına yansıtıldığında gıda enflasyonu kaçınılmaz hale geliyor. Bu durum, hem iç piyasa hem de ihracat açısından ülke tarımı için olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Konuya ilişkin bir değerlendirme yapan uzmanlar, desteklerin artırılması gerektiğine dikkat çekerek, sürdürülebilir tarımsal üretim için önlemler alınması gerektiğini ifade etti. Çiftçilere sağlanan subvansiyonların yetersiz kaldığını dile getiren uzmanlar, “Girdi maliyetlerindeki bu artışla çiftçilerimiz üretimden çekilme noktasına geldi. Eğer acil bir çözüm bulunmazsa tarımdaki bu düşüşün etkilerini uzun vadede çok daha ağır hissedeceğiz” dedi.
Öte yandan, küçük ölçekli üreticiler ise bankalardan kredi çekerek ayakta durmaya çalışıyor. Ancak mevcut faiz oranlarının yüksekliği, borç yükünün altından kalkmayı daha da zor hale getiriyor. Yapılan saha araştırmaları ise çiftçilerin yaklaşık yüzde 60’ının kredi borçları nedeniyle finansal zorluk yaşadığını ortaya koyuyor.
Hükümet yetkilileri ise tarımsal desteklemelere yönelik bazı çalışmalar yürütüldüğünü açıklasa da bu çalışmaların kapsamının yeterli olup olmadığı hâlâ tartışılan bir konu. Çözüm önerileri arasında ithalata bağımlılığı azaltacak politikaların geliştirilmesi de bulunuyor. İthal gübre ve yakıt gibi ürünlere bağımlılığın azaltılması, hem maliyetlerin düşürülmesinde hem de yurtiçi üretimin teşvik edilmesinde kritik rol oynayabilir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Tarımda girdi maliyetleri üreticiyi zorluyor
Tarım sektöründe girdi maliyetlerindeki artış, üreticiler için ciddi bir yük oluşturuyor. Gübre, mazot, ilaçlama ve enerji gibi temel kalemlerde yaşanan yüksek fiyat artışları, çiftçilerin üretim maliyetlerini katlanarak artırıyor. Son dönemde yapılan bir araştırma, bu yükselişin üretimde önemli bir daralmaya yol açabileceğini ortaya koyuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçtiğimiz aylarda yayımladığı verilere göre, tarım girdi fiyat endeksi yıllık bazda yüzde 45 oranında yükseliş gösterdi. Özellikle gübre fiyatlarında yıllık bazda yüzde 90’a varan artışlar, çiftçilere büyük bir darbe vurmuş durumda. Çiftçiler, üretim için gereken bu temel girdileri karşılayamazken, ekim alanlarının küçüldüğüne dikkat çekiyor.
Uzmanlar, artan maliyetlerin yalnızca üreticileri değil, tüketicileri de etkileyen domino etkisi yaratacağını belirtiyor. Zira maliyetlerdeki artışlar ürün fiyatlarına yansıtıldığında gıda enflasyonu kaçınılmaz hale geliyor. Bu durum, hem iç piyasa hem de ihracat açısından ülke tarımı için olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Konuya ilişkin bir değerlendirme yapan uzmanlar, desteklerin artırılması gerektiğine dikkat çekerek, sürdürülebilir tarımsal üretim için önlemler alınması gerektiğini ifade etti. Çiftçilere sağlanan subvansiyonların yetersiz kaldığını dile getiren uzmanlar, “Girdi maliyetlerindeki bu artışla çiftçilerimiz üretimden çekilme noktasına geldi. Eğer acil bir çözüm bulunmazsa tarımdaki bu düşüşün etkilerini uzun vadede çok daha ağır hissedeceğiz” dedi.
Öte yandan, küçük ölçekli üreticiler ise bankalardan kredi çekerek ayakta durmaya çalışıyor. Ancak mevcut faiz oranlarının yüksekliği, borç yükünün altından kalkmayı daha da zor hale getiriyor. Yapılan saha araştırmaları ise çiftçilerin yaklaşık yüzde 60’ının kredi borçları nedeniyle finansal zorluk yaşadığını ortaya koyuyor.
Hükümet yetkilileri ise tarımsal desteklemelere yönelik bazı çalışmalar yürütüldüğünü açıklasa da bu çalışmaların kapsamının yeterli olup olmadığı hâlâ tartışılan bir konu. Çözüm önerileri arasında ithalata bağımlılığı azaltacak politikaların geliştirilmesi de bulunuyor. İthal gübre ve yakıt gibi ürünlere bağımlılığın azaltılması, hem maliyetlerin düşürülmesinde hem de yurtiçi üretimin teşvik edilmesinde kritik rol oynayabilir.
(Ramazan Gültaş)
Kaynak: Ramazan Gültaş
En Çok Okunan Haberler