Tarımsal kuraklık hububat alanlarını olumsuz etkiliyor
Tarımsal kuraklık hububat alanlarını olumsuz etkiliyor
Son yıllarda artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, tarımsal üretimde ciddi sorunlara yol açıyor. Özellikle hububat tarımı, yaşanan kuraklık nedeniyle büyük bir tehdit altında. Uzmanlar, Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinde su kaynaklarının giderek azaldığına ve bunun da mahsul verimliliğini doğrudan etkilediğine dikkat çekiyor.
Haber Giriş Tarihi: 12.03.2025 15:47
Haber Güncellenme Tarihi: 12.03.2025 15:47
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Türkiye genelinde yapılan son meteorolojik ölçümler ve analizler, 2023 yılında birçok bölgede yağışların, uzun yıllar ortalamasının oldukça altında kaldığını gösteriyor. Türkiye Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, özellikle Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz bölgeleri ciddi bir yağış eksikliğiyle karşı karşıya. Örneğin, Konya Ovası’ndaki buğday üreticileri, 2023 yılı bahar döneminde beklenen yağışların gerçekleşmemesi nedeniyle tarlalardaki verim kaybının yüzde 35-40 civarında olduğunu bildiriyor. Bu durumun hem iç piyasada tahıl fiyatlarını yükselteceği hem de ihracat potansiyelini düşüreceği öngörülüyor.
Yapılan akademik çalışmalar da mevcut tabloyu doğrular nitelikte. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından yayınlanan bir araştırmada, kuraklık stresinin buğday üzerindeki etkileri incelenmiştir. Araştırmaya göre, kuraklığın bitki gelişimi üzerinde yarattığı olumsuz etki, toprak nem eksikliğiyle doğru orantılı olarak artıyor. Özellikle su kısıtlamasıyla karşılaşan hububat alanlarında, bitkilerin protein ve karbonhidrat üretiminin belirgin şekilde azaldığı rapor edilmiştir.
Uzmanlar, tarımsal kuraklığı önlemek ve etkilerini azaltmak için kısa ve uzun vadede atılması gereken adımlara dikkat çekiyor. Öncelikle suyun daha verimli kullanılabilmesi için modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması gerektiği belirtiliyor. Damla sulama gibi yöntemlerin desteklenmesi; yeraltı su rezervlerinin korunması ve entegre su yönetim planlarının devreye sokulması ise diğer önemli öneriler arasında yer alıyor. Ayrıca kuraklığa dayanıklı tohum çeşitlerinin geliştirilmesi ve çiftçilerin bu tohumlara erişiminin teşvik edilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Tarımsal kuraklık hububat alanlarını olumsuz etkiliyor
Son yıllarda artan sıcaklıklar ve azalan yağışlar, tarımsal üretimde ciddi sorunlara yol açıyor. Özellikle hububat tarımı, yaşanan kuraklık nedeniyle büyük bir tehdit altında. Uzmanlar, Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinde su kaynaklarının giderek azaldığına ve bunun da mahsul verimliliğini doğrudan etkilediğine dikkat çekiyor.
Türkiye genelinde yapılan son meteorolojik ölçümler ve analizler, 2023 yılında birçok bölgede yağışların, uzun yıllar ortalamasının oldukça altında kaldığını gösteriyor. Türkiye Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, özellikle Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz bölgeleri ciddi bir yağış eksikliğiyle karşı karşıya. Örneğin, Konya Ovası’ndaki buğday üreticileri, 2023 yılı bahar döneminde beklenen yağışların gerçekleşmemesi nedeniyle tarlalardaki verim kaybının yüzde 35-40 civarında olduğunu bildiriyor. Bu durumun hem iç piyasada tahıl fiyatlarını yükselteceği hem de ihracat potansiyelini düşüreceği öngörülüyor.
Yapılan akademik çalışmalar da mevcut tabloyu doğrular nitelikte. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından yayınlanan bir araştırmada, kuraklık stresinin buğday üzerindeki etkileri incelenmiştir. Araştırmaya göre, kuraklığın bitki gelişimi üzerinde yarattığı olumsuz etki, toprak nem eksikliğiyle doğru orantılı olarak artıyor. Özellikle su kısıtlamasıyla karşılaşan hububat alanlarında, bitkilerin protein ve karbonhidrat üretiminin belirgin şekilde azaldığı rapor edilmiştir.
Uzmanlar, tarımsal kuraklığı önlemek ve etkilerini azaltmak için kısa ve uzun vadede atılması gereken adımlara dikkat çekiyor. Öncelikle suyun daha verimli kullanılabilmesi için modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması gerektiği belirtiliyor. Damla sulama gibi yöntemlerin desteklenmesi; yeraltı su rezervlerinin korunması ve entegre su yönetim planlarının devreye sokulması ise diğer önemli öneriler arasında yer alıyor. Ayrıca kuraklığa dayanıklı tohum çeşitlerinin geliştirilmesi ve çiftçilerin bu tohumlara erişiminin teşvik edilmesi gerektiği vurgulanıyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler