Ticari gayrimenkul sektörü, küresel ve yerel ekonomilerde yaşanan değişimlere paralel olarak yeni bir dönüşüm sürecine girmiş durumda. Pandemi sonrası iş yapış biçimlerinde yaşanan değişikliklerin etkisiyle başlayan bu süreç, günümüzde teknoloji, sürdürülebilirlik ve yeni yatırım modelleri gibi trendlerle şekilleniyor. Sektörde faaliyet gösteren uzmanlara göre, ekonomik dalgalanmalar ve artan maliyet baskıları, ticari gayrimenkule olan talepteki dinamiklerin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor.
Haber Giriş Tarihi: 18.03.2025 17:10
Haber Güncellenme Tarihi: 18.03.2025 17:11
Kaynak:
Dilvin ALTIKARDEŞ
Yapılan bir araştırmaya göre, ofis kullanım alışkanlıklarındaki değişim ticari gayrimenkul piyasasını ciddi şekilde etkiliyor. Özellikle hibrit çalışma modeli ile uzaktan çalışma uygulamalarının yaygınlaşması, büyük ölçekli ofis yatırımlarını zayıflatmış durumda. Araştırma sonuçlarına göre, ofis alanlarında toplam kullanım oranı pandemi öncesi dönemlere kıyasla ortalama yüzde 30 azaldı. Şirketler, çalışanlarının bir kısmının uzaktan çalışmaya devam etmesi nedeniyle daha küçük ve esnek alanlara yöneliyor.
Diğer yandan lojistik ve depo yatırımları bu dönemde yükselişe geçti. Elektronik ticaretin hızla büyümesiyle birlikte, lojistik tesislerine olan talep son yıllarda rekor seviyelere ulaştı. 2023 yılına ilişkin veriler, Türkiye'de depo alanlarının kiralanmasında yüzde 18'lik bir artışı işaret ediyor. Bu trendin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi bekleniyor.
Sürdürülebilirlik ise sektörde öne çıkan bir diğer önemli başlık. Geliştirilen projelerde artık enerji verimliliği sağlayan yeşil bina uygulamalarına daha fazla ağırlık veriliyor. Avrupalı yatırımcıların bu kriterlere uygun projelere öncelik verdiğini belirten sektör uzmanları, Türkiye'deki gayrimenkul projelerinin küresel rekabet gücünü artırmak adına bu alana daha fazla odaklanılması gerektiğini vurguluyor.
Yeni gelişmeler ışığında yatırımcıların izlediği stratejiler de farklılaşıyor. Geleneksel taşınmaz yatırımları yerine gayrimenkul yatırım fonları ve REIT’ler (Real Estate Investment Trust) gibi daha esnek ve likit alternatifler tercih edilmeye başlandı. Ayrıca, dijitalleşme sayesinde gayrimenkullerin sanal ortamda daha geniş bir kitleye ulaşması, sektör oyuncuları için yeni fırsatlar yaratıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ticari Gayrimenkulde yeni dönem
Ticari gayrimenkul sektörü, küresel ve yerel ekonomilerde yaşanan değişimlere paralel olarak yeni bir dönüşüm sürecine girmiş durumda. Pandemi sonrası iş yapış biçimlerinde yaşanan değişikliklerin etkisiyle başlayan bu süreç, günümüzde teknoloji, sürdürülebilirlik ve yeni yatırım modelleri gibi trendlerle şekilleniyor. Sektörde faaliyet gösteren uzmanlara göre, ekonomik dalgalanmalar ve artan maliyet baskıları, ticari gayrimenkule olan talepteki dinamiklerin yeniden gözden geçirilmesini zorunlu kılıyor.
Yapılan bir araştırmaya göre, ofis kullanım alışkanlıklarındaki değişim ticari gayrimenkul piyasasını ciddi şekilde etkiliyor. Özellikle hibrit çalışma modeli ile uzaktan çalışma uygulamalarının yaygınlaşması, büyük ölçekli ofis yatırımlarını zayıflatmış durumda. Araştırma sonuçlarına göre, ofis alanlarında toplam kullanım oranı pandemi öncesi dönemlere kıyasla ortalama yüzde 30 azaldı. Şirketler, çalışanlarının bir kısmının uzaktan çalışmaya devam etmesi nedeniyle daha küçük ve esnek alanlara yöneliyor.
Diğer yandan lojistik ve depo yatırımları bu dönemde yükselişe geçti. Elektronik ticaretin hızla büyümesiyle birlikte, lojistik tesislerine olan talep son yıllarda rekor seviyelere ulaştı. 2023 yılına ilişkin veriler, Türkiye'de depo alanlarının kiralanmasında yüzde 18'lik bir artışı işaret ediyor. Bu trendin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi bekleniyor.
Sürdürülebilirlik ise sektörde öne çıkan bir diğer önemli başlık. Geliştirilen projelerde artık enerji verimliliği sağlayan yeşil bina uygulamalarına daha fazla ağırlık veriliyor. Avrupalı yatırımcıların bu kriterlere uygun projelere öncelik verdiğini belirten sektör uzmanları, Türkiye'deki gayrimenkul projelerinin küresel rekabet gücünü artırmak adına bu alana daha fazla odaklanılması gerektiğini vurguluyor.
Yeni gelişmeler ışığında yatırımcıların izlediği stratejiler de farklılaşıyor. Geleneksel taşınmaz yatırımları yerine gayrimenkul yatırım fonları ve REIT’ler (Real Estate Investment Trust) gibi daha esnek ve likit alternatifler tercih edilmeye başlandı. Ayrıca, dijitalleşme sayesinde gayrimenkullerin sanal ortamda daha geniş bir kitleye ulaşması, sektör oyuncuları için yeni fırsatlar yaratıyor.
(Dilvin Altıkardeş)
Kaynak: Dilvin ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler