Son yıllarda, Türkiye’de bebekler için yapılan topuk kanı taraması, erken teşhis ve hastalıkların önlenmesi açısından büyük önem taşıyor. Ancak yapılan araştırmalar, bu tarama testlerinde ret sayılarının son 5 yılda beş kat arttığını gösteriyor. Sağlık uzmanları, artan ret oranlarının önemli bir uyarı olduğunu ve erken teşhisin daha da kritik hale geldiğini vurguluyor.
Haber Giriş Tarihi: 12.02.2025 17:12
Haber Güncellenme Tarihi: 12.02.2025 17:13
Kaynak:
Özkan GÜNGÖRMEZ
Topuk kanı taraması, doğumdan sonraki ilk haftalarda yapılan, yenidoğan tarama testlerinin başında gelir. Bu test, bebeklerin metabolizma bozukluklarını ve genetik hastalıkları erken aşamalarda belirlemeye yönelik yapılır. Topuk kanından alınan birkaç damla kan ile yapılan bu testler, özellikle fenilketonüri, hipotiroidizm ve kistik fibroz gibi hastalıkların erken teşhisini sağlar. Böylece tedaviye daha erken başlanarak, bebeklerin yaşam kaliteleri artırılabilir ve ciddi sağlık sorunlarının önüne geçilebilir.
Türkiye’de son yıllarda yapılan yenidoğan taramaları ve özellikle topuk kanı testlerinin kapsamı genişlese de, ret sayılarında belirgin bir artış yaşanıyor. 2019 yılında yaklaşık 500 bin bebek üzerinde yapılan testlerde, ret oranı yüzde 0,4 civarındayken, 2024 itibarıyla bu oran yüzde 2’ye yükseldi. Uzmanlar, bu artışın birden fazla sebebi olduğunu belirtiyor.
Uzmanlar, konuya dair şu açıklamayı yaptı: "Topuk kanı taramalarındaki ret oranındaki artış, bazı bölgesel faktörler ve sağlık hizmetlerine erişimin azalması gibi sebeplerle açıklanabilir. Özellikle sağlık hizmetlerine uzak olan köy ve kırsal kesimlerde bu tür taramaların yeterince yapılmadığını gözlemliyoruz. Ayrıca, bazı ailelerin test için gereken numuneleri zamanında göndermemesi veya yanlış şekilde gönderme gibi hatalar da artan ret oranlarını açıklayabilir."
Bir diğer önemli sebep ise topuk kanı taramasına dair farkındalık eksikliği. Uzmanlar, bazı ailelerin bu testin önemini tam olarak anlamadığını ve testin sonucunda ret alındığında, daha fazla takip yapma gerekliliğini göz ardı edebildiklerini belirtiyor. Bu durum, erken tanı konulmasını zorlaştırıyor ve hastalıkların ilerlemesine yol açabiliyor.
Bebeklerde yapılan bu tarama testlerinin erken teşhisi, birçok hastalığın ilerlemesini engelleyebilecek ve daha sağlıklı bir yaşam sürmelerine olanak tanıyacaktır. Özellikle fenilketonüri ve hipotiroidizm gibi hastalıklar, erken teşhis edilip tedaviye başlanmazsa, bebeklerin zihinsel gelişimlerinde ciddi sorunlara yol açabilir.
Uzmanlar, bu konuda şöyle konuştu: "Erken teşhis, tedavi sürecini daha kolay ve etkili hale getirir. Örneğin, fenilketonüri hastalığı erken tanı konulmazsa, bebeğin zihinsel gelişimi geri kalabilir. Ancak tedaviye erken başlandığında, bu çocuklar normal gelişim gösterebilir."
Artan ret oranlarını azaltmak ve yenidoğan taramalarının etkinliğini artırmak için bir dizi önlem alınabilir. Eğitim programlarının güçlendirilmesi, testlerin yapılacağı sağlık merkezlerinin sayısının artırılması, topuk kanı taramalarına dair ailelerin bilinçlendirilmesi gibi adımlar, bu konuda atılacak önemli adımlar arasında yer alıyor. Ayrıca, sağlık çalışanlarının bu testleri daha titiz ve doğru bir şekilde yapmalarına yönelik eğitimlerinin artırılması da büyük bir önem taşıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Topuk kanı taramasında ret sayısı 5 kat arttı
Son yıllarda, Türkiye’de bebekler için yapılan topuk kanı taraması, erken teşhis ve hastalıkların önlenmesi açısından büyük önem taşıyor. Ancak yapılan araştırmalar, bu tarama testlerinde ret sayılarının son 5 yılda beş kat arttığını gösteriyor. Sağlık uzmanları, artan ret oranlarının önemli bir uyarı olduğunu ve erken teşhisin daha da kritik hale geldiğini vurguluyor.
Topuk kanı taraması, doğumdan sonraki ilk haftalarda yapılan, yenidoğan tarama testlerinin başında gelir. Bu test, bebeklerin metabolizma bozukluklarını ve genetik hastalıkları erken aşamalarda belirlemeye yönelik yapılır. Topuk kanından alınan birkaç damla kan ile yapılan bu testler, özellikle fenilketonüri, hipotiroidizm ve kistik fibroz gibi hastalıkların erken teşhisini sağlar. Böylece tedaviye daha erken başlanarak, bebeklerin yaşam kaliteleri artırılabilir ve ciddi sağlık sorunlarının önüne geçilebilir.
Türkiye’de son yıllarda yapılan yenidoğan taramaları ve özellikle topuk kanı testlerinin kapsamı genişlese de, ret sayılarında belirgin bir artış yaşanıyor. 2019 yılında yaklaşık 500 bin bebek üzerinde yapılan testlerde, ret oranı yüzde 0,4 civarındayken, 2024 itibarıyla bu oran yüzde 2’ye yükseldi. Uzmanlar, bu artışın birden fazla sebebi olduğunu belirtiyor.
Uzmanlar, konuya dair şu açıklamayı yaptı: "Topuk kanı taramalarındaki ret oranındaki artış, bazı bölgesel faktörler ve sağlık hizmetlerine erişimin azalması gibi sebeplerle açıklanabilir. Özellikle sağlık hizmetlerine uzak olan köy ve kırsal kesimlerde bu tür taramaların yeterince yapılmadığını gözlemliyoruz. Ayrıca, bazı ailelerin test için gereken numuneleri zamanında göndermemesi veya yanlış şekilde gönderme gibi hatalar da artan ret oranlarını açıklayabilir."
Bir diğer önemli sebep ise topuk kanı taramasına dair farkındalık eksikliği. Uzmanlar, bazı ailelerin bu testin önemini tam olarak anlamadığını ve testin sonucunda ret alındığında, daha fazla takip yapma gerekliliğini göz ardı edebildiklerini belirtiyor. Bu durum, erken tanı konulmasını zorlaştırıyor ve hastalıkların ilerlemesine yol açabiliyor.
Bebeklerde yapılan bu tarama testlerinin erken teşhisi, birçok hastalığın ilerlemesini engelleyebilecek ve daha sağlıklı bir yaşam sürmelerine olanak tanıyacaktır. Özellikle fenilketonüri ve hipotiroidizm gibi hastalıklar, erken teşhis edilip tedaviye başlanmazsa, bebeklerin zihinsel gelişimlerinde ciddi sorunlara yol açabilir.
Uzmanlar, bu konuda şöyle konuştu: "Erken teşhis, tedavi sürecini daha kolay ve etkili hale getirir. Örneğin, fenilketonüri hastalığı erken tanı konulmazsa, bebeğin zihinsel gelişimi geri kalabilir. Ancak tedaviye erken başlandığında, bu çocuklar normal gelişim gösterebilir."
Artan ret oranlarını azaltmak ve yenidoğan taramalarının etkinliğini artırmak için bir dizi önlem alınabilir. Eğitim programlarının güçlendirilmesi, testlerin yapılacağı sağlık merkezlerinin sayısının artırılması, topuk kanı taramalarına dair ailelerin bilinçlendirilmesi gibi adımlar, bu konuda atılacak önemli adımlar arasında yer alıyor. Ayrıca, sağlık çalışanlarının bu testleri daha titiz ve doğru bir şekilde yapmalarına yönelik eğitimlerinin artırılması da büyük bir önem taşıyor.
(Özkan Güngörmez)
Kaynak: Özkan GÜNGÖRMEZ
En Çok Okunan Haberler