Tükenmişlik sendromu son yıllarda hızlı bir şekilde artış gösteriyor ve bu durum hem bireylerin yaşam kalitesini hem de toplumsal verimliliği olumsuz etkiliyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre tükenmişlik, özellikle iş yaşamındaki kronik stresin yönetilememesi sonucu ortaya çıkan bir durum olarak tanımlanıyor. Bu sendrom; duygusal tükenme, kişisel başarısızlık hissi ve artan duygusal mesafelenme gibi belirtilerle kendini gösteriyor.
Haber Giriş Tarihi: 09.06.2025 17:00
Haber Güncellenme Tarihi: 09.06.2025 17:00
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Türkiye'de ve dünyada yapılan son araştırmalar, tükenmişlik seviyelerindeki artışın nedenlerini daha net anlamamıza olanak tanıyor. Türkiye Psikiyatri Derneği'nin 2023 yılında gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre, özellikle sağlık sektöründe çalışan bireylerin yüzde 65'i tükenmişlik sendromunun belirtilerini yaşadığını ifade ediyor. Araştırma sonuçları, yoğun çalışma saatleri, artan iş yükü ve pandemi sonrası değişen iş dinamiklerinin bu sorunu tetikleyen ana etmenler arasında olduğunu ortaya koyuyor.
Uzmanlar, sadece profesyonel hayatta değil, günlük yaşamda da tükenmişlik hissinin yaygınlaştığını vurguluyor. Dünya çapında yapılan bir Gallup anketi ise katılımcıların yüzde 44'ünün düzenli olarak iş sonrası kendini tükenmiş hissettiğini belirttiğini gösteriyor. Pandemi döneminde evden çalışma sistemine geçişle birlikte bireylerin iş-özel hayat dengesini kurmakta zorlanması, bu sorunun daha yaygın hale gelmesine neden olmuş durumda.
Psikologlar ve işyeri uzmanları, tükenmişlikle mücadelede kurumlara ve bireylere büyük sorumluluklar düştüğünü belirtiyor. İşverenlerin çalışanlarına daha sağlıklı çalışma ortamları sunmaları, esnek çalışma saatleri uygulaması ve mental sağlık desteği sağlaması gerektiği vurgulanıyor. Bireyler ise stres yönetimi tekniklerini öğrenmeli; fiziksel aktiviteler, hobiler ve düzenli uyku gibi alışkanlıklarla psikolojik dayanıklılıklarını artırmalı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Tükenmişlik sendromu artıyor
Tükenmişlik sendromu son yıllarda hızlı bir şekilde artış gösteriyor ve bu durum hem bireylerin yaşam kalitesini hem de toplumsal verimliliği olumsuz etkiliyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre tükenmişlik, özellikle iş yaşamındaki kronik stresin yönetilememesi sonucu ortaya çıkan bir durum olarak tanımlanıyor. Bu sendrom; duygusal tükenme, kişisel başarısızlık hissi ve artan duygusal mesafelenme gibi belirtilerle kendini gösteriyor.
Türkiye'de ve dünyada yapılan son araştırmalar, tükenmişlik seviyelerindeki artışın nedenlerini daha net anlamamıza olanak tanıyor. Türkiye Psikiyatri Derneği'nin 2023 yılında gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre, özellikle sağlık sektöründe çalışan bireylerin yüzde 65'i tükenmişlik sendromunun belirtilerini yaşadığını ifade ediyor. Araştırma sonuçları, yoğun çalışma saatleri, artan iş yükü ve pandemi sonrası değişen iş dinamiklerinin bu sorunu tetikleyen ana etmenler arasında olduğunu ortaya koyuyor.
Uzmanlar, sadece profesyonel hayatta değil, günlük yaşamda da tükenmişlik hissinin yaygınlaştığını vurguluyor. Dünya çapında yapılan bir Gallup anketi ise katılımcıların yüzde 44'ünün düzenli olarak iş sonrası kendini tükenmiş hissettiğini belirttiğini gösteriyor. Pandemi döneminde evden çalışma sistemine geçişle birlikte bireylerin iş-özel hayat dengesini kurmakta zorlanması, bu sorunun daha yaygın hale gelmesine neden olmuş durumda.
Psikologlar ve işyeri uzmanları, tükenmişlikle mücadelede kurumlara ve bireylere büyük sorumluluklar düştüğünü belirtiyor. İşverenlerin çalışanlarına daha sağlıklı çalışma ortamları sunmaları, esnek çalışma saatleri uygulaması ve mental sağlık desteği sağlaması gerektiği vurgulanıyor. Bireyler ise stres yönetimi tekniklerini öğrenmeli; fiziksel aktiviteler, hobiler ve düzenli uyku gibi alışkanlıklarla psikolojik dayanıklılıklarını artırmalı.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler