Tüketici kredilerinin tutarı 1,9 trilyon liraya çıktı

Tüketici kredileri, özellikle ekonomik belirsizlik dönemlerinde, vatandaşların finansal ihtiyaçlarını karşılamak için başvurduğu en önemli kaynaklardan biri. Ancak uzmanlar, borçlanmadaki bu hızlı yükselişin uzun vadede ekonomik ve sosyal sorunlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verileri, bireysel kredi borçlarının büyük kısmının ihtiyaç kredilerinden oluştuğunu ortaya koyuyor. Konut ve taşıt kredilerinde de belirgin bir artış gözlemleniyor. 2024 yılı itibarıyla, konut kredileri toplam borcun %35’ini, taşıt kredileri %15’ini, ihtiyaç kredileri ise %50’sini oluşturuyor.

   Kredi kullanımındaki artış, yüksek enflasyon oranları ve satın alma gücündeki azalmayla doğrudan bağlantılı. Ekonomistler, hanehalkının artan fiyatlar karşısında temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için krediye yöneldiğini belirtiyor. Ancak, artan faiz oranları borcun geri ödenmesini daha zor hale getiriyor.

Ekonomi uzmanları, "Tüketici kredilerindeki bu hızlı artış, gelir seviyesindeki yetersizlik ve yükselen yaşam maliyetlerinin bir sonucu. Ancak bu borçlanmanın sürdürülebilirliği konusunda ciddi endişeler var. Özellikle faiz oranlarının yüksek olduğu bir ortamda, geri ödeme zorlukları artabilir" diye konuştu.

   Araştırmalar, kredi borçlanmasının en çok gençler ve orta gelir grubu arasında yaygınlaştığını gösteriyor. Özellikle 18-35 yaş arasındaki bireyler, eğitim masrafları, evlilik giderleri ve günlük ihtiyaçlar için sıkça krediye başvuruyor.

Bir tüketici derneği tarafından yapılan ankete göre, kredi borçlarını düzenli ödeyemeyenlerin %40’ı, artan yaşam maliyetleri nedeniyle zorluk yaşadığını ifade ediyor. Bu durum, borçlanmanın bireyler üzerindeki psikolojik etkilerini de artırıyor.

Ekonomistler, tüketici kredilerindeki artışın kontrol altına alınması için bir dizi önlem öneriyor. Bunlar arasında finansal okuryazarlığın artırılması, borçlanma konusunda bilinçlendirme kampanyalarının düzenlenmesi ve faiz oranlarının düşürülmesi gibi adımlar yer alıyor.

Bankacılık sektöründen bir yetkili, "Tüketicilerin borçlanma kararlarını daha bilinçli bir şekilde alması gerekiyor. Özellikle ihtiyaç dışı borçlanmalar, uzun vadede ekonomik sorunlara yol açabilir. Burada bankalara da kredi politikalarında daha dikkatli olma sorumluluğu düşüyor" dedi.

(Özkan Güngörmez)