Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı: “Camiler müze değildir, Allah’ın evidir!”

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı, camilere girilirken başta kılık kıyafet olmak üzere tüm adaba riayet edilmesi gerektiğini söyledi. Camilerin müze değil ibadethane olduğuna dikkati çeken Şanlı, bir basın açıklaması ile hem yaşananları aktardı hem de tepkisini dile getirdi.

Şanlı’nın açıklamaları şöyle, “Camiler, sadece taş duvarlardan ibaret binalar değildir. Camiler, mümin gönüllerin secdeyle buluştuğu, huzurun ve huşunun adresi olan Allah’ın evleridir. Bu kutsal mekânlara adım atan herkes, oranın anlam ve ruhunu bilmeli, ona göre davranmalıdır.

Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

“Allah’ın mescitlerinde, Allah’ın adının anılmasına engel olan ve onların harap olmasına çalışan kimseden daha zalim kim vardır?”

(Bakara Suresi, 114. Ayet)

Bu ilahi uyarıya rağmen, ne yazık ki bugün bazı camilerimizde, özellikle turistik yerlerde, ibadet ortamı büyük bir saygısızlığa maruz kalmaktadır. Başta kıyafet olmak üzere cami adabına uymayan davranışlar, ne cemaatin gönlünde ne de Allah katında kabul edilebilir.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) mescidin edeple kullanılmasına büyük önem vermiş ve şöyle buyurmuştur:

“Bu mescitler Allah’a aittir. O hâlde oralarda Allah’tan başkasına dua etmeyin.”

(Cin Suresi, 18. Ayet)

“Mescidler, ancak Allah’a ibadet etmek ve O’nu zikretmek içindir.”

(Buhârî, Salât 65; Müslim, Mesâcid 17)

İşte bu açık emir ve uyarılara rağmen, camilerimize turistik bir müze gibi yaklaşılması, edepsiz kıyafetlerle girilmesi, gülüşmeler, saygısız pozlar, ibadet edenlerin fotoğraflanması ve huşunun bozulması, artık tahammül edilemez bir noktaya ulaşmıştır.

Camiler müze değildir!

Burası Allah’a secde edilen, dua edilen, tövbe edilen kutsal mekânlardır. Her gelenin buna göre davranması, Müslüman olsun olmasın, herkesin temel bir saygı görevidir.

Cami görevlilerimizin ve ibadet eden cemaatimizin feryadını duyuruyoruz!

İmamlarımız, müezzinlerimiz ve cemaatimiz; ibadetin bölünmesinden, dikkatin dağılmasından, manevi atmosferin bozulmasından dolayı derin üzüntü içindedir.

Bu çerçevede çağrımız şudur:

• Camilerimizin içerisine girerken başta kılık kıyafet olmak üzere tüm adaba riayet edilmelidir.
• Cami görevlilerinin ikazlarına kulak verilmelidir.
• Ziyaret maksadıyla gelenler, ziyaret ettikleri yerin bir mabet olduğunu idrak etmelidir.
• Yetkililer, bu konuda gerekli düzenlemeleri hayata geçirmelidir.

Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak diyoruz ki:

Bu uyarımız sadece bir çağrı değil, kutsalımıza sahip çıkma kararlılığıdır.

Camilerimizi koruyacağız. Maneviyatımıza sahip çıkacağız. Saygısızlığa sessiz kalmayacağız.”

(Ayşe Candan)