Türkiye'de deprem sigortalı konutların sayısı hızla yükseliyor  

Son yapılan açıklamalara göre, Zorunlu Deprem Sigortası'na sahip konutların sayısı 11,3 milyonun üzerine çıkarak önemli bir eşiği geride bıraktı. Bu rakam, hem doğal afetlere karşı artan farkındalığın hem de konut sahiplerinin risk yönetimindeki bilinç düzeyinin yükseldiğini ortaya koyuyor.

Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) yayımladığı güncel veriler, ülkedeki sigortalı konut oranında dikkat çekici bir artış olduğunu gösteriyor. Özellikle büyük şehirlerde bu oran daha yüksek seviyelere ulaşırken kırsal alanlarda halen iyileştirilmesi gereken bir tablo mevcut. Toplam sigorta oranı yüzde 56 seviyelerinde seyrediyor. Bu durum, her iki evden birinin hâlâ sigorta kapsamında olmadığını ve doğal afetler karşısında ciddi bir risk taşıdığını gösteriyor.

Uzmanlar bu artışın ardında, son yıllarda yaşanan büyük depremler ve zorunlu sigorta uygulamalarına yönelik bilgilendirme kampanyalarının etkili olduğunu belirtiyor. Ayrıca, konut kredisi kullanımının artması da sigortalı konut sayısındaki yükselişi destekleyen faktörlerden biri. Bankaların kredi talepleri doğrultusunda konut sahiplerinden sigorta poliçesi talep etmesi, rakamların yukarı yönlü hareket etmesini sağlıyor.

Bununla birlikte, mevcut sigortalama oranlarının artırılması adına daha kapsamlı çalışmalar yapılması gerektiği de vurgulanıyor. Uzmanlar, özellikle düşük gelir gruplarına yönelik teşviklerin artırılması ve deprem sigortasının önemine dair bilinçlendirme kampanyalarının yoğunlaştırılması gerektiğine işaret ediyor. Ayrıca, yerel yönetimlerin de bu sürece dahil edilerek bilgilendirme ve teşvik amacıyla çeşitli projeler geliştirmesi öneriliyor.

Deprem riskinin her zaman gündemde olduğu bir coğrafyada yaşadığımız göz önüne alındığında, sigortalılık oranlarının artırılması hem bireyler hem de toplum için büyük önem taşıyor. 11,3 milyon rakamı önemli bir başarıyı temsil etmekle birlikte gelecekte bu sayının daha da artırılması, afetlere karşı daha dirençli bir toplum olma yolunda kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.

(Ramazan Gültaş)