Günümüz dünyasında kadınlar, sosyal ve ekonomik hayatta giderek daha fazla yer bulsa da siyaset alanında aynı ivmeyi yakalayamıyor. Kadınların karar alma mekanizmalarındaki yetersiz temsili, sadece Türkiye’ye değil, dünyanın pek çok ülkesine sirayet etmiş bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Haber Giriş Tarihi: 26.05.2025 15:01
Haber Güncellenme Tarihi: 26.05.2025 15:06
Kaynak:
Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kadın milletvekillerinin oranı 2023 yılı itibarıyla yüzde 17 seviyesinde. Bu oran, dünya ortalamasının oldukça altında kalıyor. Inter-Parliamentary Union (IPU) tarafından hazırlanan Küresel Parlamenter Temsili Raporu’na göre dünya genelindeki kadın parlamenter oranı yüzde 26,5 iken, İskandinav ülkelerinde bu oran yüzde 40’ların üzerine çıkıyor. Türkiye gibi genç nüfusa sahip ve demokratik düzenini sürekli geliştirme çabasında olan ülkelerde bu makasın bu denli açık olması dikkat çekiyor.
Kadın temsilindeki düşük oranlara paralel olarak yerel yönetimlerde de benzer bir tablo söz konusu. Belediye başkanlıklarında ve yerel meclislerde kadınların çok az sayıda yer alması, problemin köklerinin yalnızca ulusal siyasette değil, yerel düzeyde de derin olduğunu gösteriyor.
Yapılan çeşitli kamuoyu araştırmaları, kadınların siyasette daha fazla temsil edilmesi gerektiğine yönelik halkta güçlü bir destek olduğuna işaret ediyor. Ancak bu düşünce, uygulama aşamasına taşınamıyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun 2022 yılında yayımladığı bir çalışmaya göre, toplumun yüzde 70’inden fazlası kadınların siyasette daha etkin rol almasını destekliyor. Bununla birlikte, kadın adayların seçilme şansı erkeklere kıyasla çok daha düşük. Araştırmacılar, bu durumun temelinde hem toplumsal cinsiyet rolleri hem de siyasi partilerin erkek egemen yapısının yattığını ifade ediyor.
Kadınların siyasette geri planda kalmasının en büyük sebeplerinden biri siyasi partilerin yaklaşımı. Kadın kotası gibi uygulamalar kâğıt üzerinde umut verici görünse de pratikte beklenen etkiyi yaratmıyor. Siyasi partiler sıklıkla kadın adayları seçilmesi daha zor olan bölgelerde liste başı yapıyor ya da sembolik rollerle sınırlı tutuyor. Ayrıca parti içi karar alma mekanizmalarında kadınların önemsiz pozisyonlara itilmesi, meseleye yapısal bir sorun olarak yaklaşılmasının önemini gözler önüne seriyor.
Kadın temsilinin artırılmasına yönelik çözüm önerilerinin başında eğitim reformları ve toplumsal farkındalık çalışmaları geliyor. Uzmanlar, erken yaşlardan itibaren eşitlikçi bir kültürün gençlere aşılanmasının gerekli olduğunu savunuyor. Bunun yanı sıra denetlenebilir ve etkili kotanın yanında siyasi partilerin şeffaflık ve eşitlik ilkelerine sadık kalmaları gerekiyor. Ayrıca uluslararası düzeyde başarılı örneklerin incelenmesi ve uyarlanması da politikaların geliştirilmesine ışık tutabilir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye'de kadın temsil oranı ortalamanın altında
Günümüz dünyasında kadınlar, sosyal ve ekonomik hayatta giderek daha fazla yer bulsa da siyaset alanında aynı ivmeyi yakalayamıyor. Kadınların karar alma mekanizmalarındaki yetersiz temsili, sadece Türkiye’ye değil, dünyanın pek çok ülkesine sirayet etmiş bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kadın milletvekillerinin oranı 2023 yılı itibarıyla yüzde 17 seviyesinde. Bu oran, dünya ortalamasının oldukça altında kalıyor. Inter-Parliamentary Union (IPU) tarafından hazırlanan Küresel Parlamenter Temsili Raporu’na göre dünya genelindeki kadın parlamenter oranı yüzde 26,5 iken, İskandinav ülkelerinde bu oran yüzde 40’ların üzerine çıkıyor. Türkiye gibi genç nüfusa sahip ve demokratik düzenini sürekli geliştirme çabasında olan ülkelerde bu makasın bu denli açık olması dikkat çekiyor.
Kadın temsilindeki düşük oranlara paralel olarak yerel yönetimlerde de benzer bir tablo söz konusu. Belediye başkanlıklarında ve yerel meclislerde kadınların çok az sayıda yer alması, problemin köklerinin yalnızca ulusal siyasette değil, yerel düzeyde de derin olduğunu gösteriyor.
Yapılan çeşitli kamuoyu araştırmaları, kadınların siyasette daha fazla temsil edilmesi gerektiğine yönelik halkta güçlü bir destek olduğuna işaret ediyor. Ancak bu düşünce, uygulama aşamasına taşınamıyor. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun 2022 yılında yayımladığı bir çalışmaya göre, toplumun yüzde 70’inden fazlası kadınların siyasette daha etkin rol almasını destekliyor. Bununla birlikte, kadın adayların seçilme şansı erkeklere kıyasla çok daha düşük. Araştırmacılar, bu durumun temelinde hem toplumsal cinsiyet rolleri hem de siyasi partilerin erkek egemen yapısının yattığını ifade ediyor.
Kadınların siyasette geri planda kalmasının en büyük sebeplerinden biri siyasi partilerin yaklaşımı. Kadın kotası gibi uygulamalar kâğıt üzerinde umut verici görünse de pratikte beklenen etkiyi yaratmıyor. Siyasi partiler sıklıkla kadın adayları seçilmesi daha zor olan bölgelerde liste başı yapıyor ya da sembolik rollerle sınırlı tutuyor. Ayrıca parti içi karar alma mekanizmalarında kadınların önemsiz pozisyonlara itilmesi, meseleye yapısal bir sorun olarak yaklaşılmasının önemini gözler önüne seriyor.
Kadın temsilinin artırılmasına yönelik çözüm önerilerinin başında eğitim reformları ve toplumsal farkındalık çalışmaları geliyor. Uzmanlar, erken yaşlardan itibaren eşitlikçi bir kültürün gençlere aşılanmasının gerekli olduğunu savunuyor. Bunun yanı sıra denetlenebilir ve etkili kotanın yanında siyasi partilerin şeffaflık ve eşitlik ilkelerine sadık kalmaları gerekiyor. Ayrıca uluslararası düzeyde başarılı örneklerin incelenmesi ve uyarlanması da politikaların geliştirilmesine ışık tutabilir.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler