Türkiye’de konut satışlarında bölgesel farklılık dikkat çekiyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan son verilere göre, Marmara Bölgesi konut satışında liderliğini sürdürürken, Ege ve Akdeniz bölgeleri ise nüfus artışının ve turistik cazibenin etkisiyle yükselmeye devam ediyor. Bununla birlikte, Karadeniz ve Doğu Anadolu’da daha durağan bir tablo dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde talep artışı ve arsa sıkıntısı, fiyatların katlanarak artmasına neden oluyor. İstanbul genelindeki konut satışlarının Türkiye’nin toplam satışlarının yüzde 20’sini oluşturduğu belirtiliyor. Anadolu’nun çeşitli bölgelerindeyse daha uygun fiyatlı konut projelerinin yoğun ilgi gördüğü ifade ediliyor.

Sektör temsilcileri bu farklılıkları değerlendirirken, özellikle büyükşehirlerden kırsal alanlara yönelen göç eğilimine işaret ediyor. Pandemi sonrası dönemde başlayan bu eğilim, iş gücü hareketliliği ve uzaktan çalışma imkanlarının yaygınlaşmasıyla daha da ivme kazandı. Örneğin Muğla, Antalya ve İzmir gibi şehirlerde yazlık veya ikinci ev olarak nitelendirilen konutlara olan talep hızla artıyor. Bu durum, sahil bölgelerindeki emlak fiyatlarını ciddi şekilde yukarı çekti.

Gayrimenkul sektörünü etkileyen en önemli faktörlerden biri de yerel ekonomik dalgalanmalar oldu. Döviz kurlarındaki değişim, inşaat maliyetlerindeki artış ve faiz oranlarının genel seyri halkın alım gücünü doğrudan etkiledi. Artan maliyetler nedeniyle birçok aile ilk kez ev sahibi olmayı ertelerken, yabancı yatırımcıların Türkiye’deki gayrimenkul piyasasına olan ilgisi devam ediyor. TÜİK verilerine göre özellikle İran, Rusya ve Irak gibi ülkelerden gelen alıcıların Türkiye’yi tercih ettiği görülüyor. Yabancı alıcılar için başta İstanbul olmak üzere, Antalya ve Bursa gibi bölgeler cazibe merkezi olmaya devam ediyor.

Bir diğer önemli faktör de kentsel dönüşüm projeleri. Deprem gerçeğiyle yüzleşen Türkiye için bu durum kritik bir öneme sahip. Özellikle Marmara Bölgesi'nde yürütülen yenileme çalışmaları hem güvenli yapılar inşa etmeyi amaçlıyor hem de bölgesel mülk değerleri üzerinde önemli etkiler yaratıyor.

Uzmanlar, önümüzdeki dönemde gayrimenkul sektörü üzerindeki makroekonomik baskıların süreceğini, ancak bölgesel anlamda cazibe merkezi olan lokasyonlarda talep yoğunluğunun azalmayacağını öngörüyor. Bunun yanı sıra, sürdürülebilirlik ve enerji verimliliğine dayalı projelerin artmasıyla birlikte yeni nesil bina konseptlerinin de konut piyasasında fark yaratacağı belirtiliyor. Ayrıca yerel yönetimlerin yatırımları, altyapı projeleri ve ulaşım imkanlarındaki gelişmelerin, konut piyasasındaki talepleri yönlendirmede kilit rol oynayacağı değerlendiriliyor.

(Özkan Güngörmez)