Türkiye'deki konutların yaklaşık yüzde 1,5'i çelikten

Yapılan araştırmalara göre, ülkedeki konut stokunun sadece %1,5'i çelik yapıdan oluşuyor. Uzmanlar, çelik yapıların depreme karşı dayanıklılığı ve uzun ömürlü olması nedeniyle yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor.

Deprem uzmanları, Türkiye gibi aktif fay hatları üzerinde bulunan ülkelerde, yapı güvenliğinin hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor. Çelik konstrüksiyonlu binalar, yüksek esneklikleri sayesinde sismik hareketlere karşı daha dayanıklı olduğu için büyük depremlerde yıkılma riskini minimize ediyor.

Uzmanlar, “Çelik yapılar, betonarme binalara göre daha hafif ve esnek olduğu için deprem sırasında yıkılma yerine esneyerek sarsıntıyı absorbe edebiliyor. Ancak Türkiye’de bu sistemin yaygınlaşması için hem farkındalığın hem de teşviklerin artırılması gerekiyor” diyor.

Yapılan saha araştırmalarına göre, Türkiye’de konutların %92’si betonarme, %6,5’i geleneksel yığma ve sadece %1,5’i çelik konstrüksiyonlu.

İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük şehirlerde çelik yapı oranı %2’yi geçmezken, Deprem riskinin yüksek olduğu Doğu Anadolu ve Ege bölgelerinde çelik yapı oranı %1’in altında kalıyor.

Dünya genelinde ise Japonya, ABD ve Kanada gibi ülkelerde çelik yapı oranları %10 ile %20 arasında değişiyor, bu da Türkiye’de bu alanda önemli bir açık olduğunu gösteriyor.

Çelik konstrüksiyonlu yapıların yaygınlaşmasının önündeki en büyük engellerden biri, yüksek maliyetler ve teşvik eksikliği olarak görülüyor. Uzmanlar, çelik yapıların ilk inşaat maliyetinin betonarme binalara kıyasla %20-30 daha yüksek olduğunu ancak uzun vadede bakım ve onarım maliyetlerinin çok daha düşük olduğunu belirtiyor.

(Özkan Güngörmez)