Son yıllarda Türkiye, Ar-Ge (araştırma ve geliştirme) alanında ciddi atılımlar yaparak kendisini bölgesel ve küresel bir Ar-Ge merkezi haline getirme yolunda büyük adımlar attı. Hükümetin Ar-Ge teşvikleri, üniversite-sanayi iş birlikleri ve uluslararası teknoloji firmalarının ilgisiyle desteklenen bu dönüşüm, Türkiye’yi yüksek teknolojili üretim, inovasyon ve dijitalleşme konusunda önemli bir konuma taşımakta. Yapılan araştırmalar, Türkiye'nin Ar-Ge kapasitesini artırmak için yaptığı yatırımların ve büyüyen teknopark altyapısının, ülkeye ciddi bir ekonomik değer kazandırdığını gösteriyor.
Haber Giriş Tarihi: 11.11.2024 17:29
Haber Güncellenme Tarihi: 11.11.2024 17:29
Kaynak:
Özkan GÜNGÖRMEZ
Türkiye’nin Ar-Ge harcamaları son beş yıl içinde %35 oranında arttı. 2022'de GSYİH'nın %1,09’u Ar-Ge çalışmalarına ayrılırken, 2023’te bu oranın %1,2’ye çıkması hedefleniyor. Özellikle savunma, yazılım, biyoteknoloji ve enerji sektörlerinde yapılan Ar-Ge yatırımları sayesinde Türkiye, küresel pazarda daha rekabetçi bir konum elde etmeyi amaçlıyor. Türkiye'nin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ülke çapında oluşturulan teknoparklar ve inovasyon merkezleri aracılığıyla Ar-Ge çalışmalarını destekleyerek, teknoloji alanında dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.
Ar-Ge alanındaki büyümede en önemli etkenlerden biri de üniversitelerle sanayi arasındaki iş birliği. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Teknokent ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ARI Teknokent gibi Türkiye’nin önde gelen teknoparklarında, yerli ve yabancı firmalar Ar-Ge projeleri yürütmekte ve yenilikçi çözümler üretmektedir. Sabancı Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, üniversite-sanayi iş birliği sayesinde gerçekleştirilen projeler, ülke ekonomisine yıllık 5 milyar dolar katkı sağlamaktadır. Ayrıca, bu teknoparklarda yürütülen projeler, Türkiye'nin teknoloji ihracatını artırarak küresel rekabet gücünü destekliyor.
Son yıllarda Türkiye, uluslararası teknoloji devlerinin Ar-Ge merkezleri kurmak için tercih ettiği ülkeler arasında yer almaya başladı. Microsoft, Huawei, Bosch ve Siemens gibi dünya devi şirketler Türkiye’de Ar-Ge faaliyetlerine yatırım yaparak yenilikçi çözümler üretmeye katkı sağlıyor. Özellikle Türkiye’nin genç, dinamik ve yetenekli iş gücü, yabancı şirketler için büyük bir çekim merkezi oluşturmaktadır. Deloitte Türkiye tarafından yapılan bir araştırma, Türkiye'deki Ar-Ge yatırımlarının 2025 yılına kadar %20 oranında artmasının beklendiğini, bu artışın ise teknoloji alanında daha fazla yabancı yatırımcıyı ülkeye çekmesinin öngörüldüğünü ortaya koyuyor.
Türkiye, özellikle savunma sanayiinde yaptığı Ar-Ge yatırımları ile küresel pazarda adından söz ettiriyor. ASELSAN, TUSAŞ, ve ROKETSAN gibi yerli savunma sanayi devleri, yüksek teknolojiye dayalı çözümler üreterek Türkiye’yi savunma teknolojileri alanında bir üs haline getiriyor. Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 2023’te savunma sanayii ihracatı 4,5 milyar dolara ulaşarak, Türkiye'nin Ar-Ge ve inovasyon alanındaki gücünü kanıtlamıştır. Savunma teknolojileri alanında elde edilen bu başarı, diğer sektörlere de ilham kaynağı olmakta ve Türkiye’yi küresel bir Ar-Ge merkezi haline getirmektedir.
Türkiye, 2030 yılına kadar Ar-Ge harcamalarını GSYİH’nin %3’üne çıkarmayı hedeflemektedir. Bu kapsamda, devletin sunduğu vergi indirimleri, hibeler ve teşvikler ile girişimciler ve şirketler Ar-Ge çalışmalarına yönlendirilmektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Milli Teknoloji Hamlesi programı ile yerli üretimin artırılması, teknoloji transferlerinin sağlanması ve yerli teknolojinin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu program, Türkiye’nin küresel Ar-Ge üssü olma hedefine yönelik atılan adımları hızlandıracaktır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Türkiye, küresel bir AR-GE üssüne dönüşüyor
Son yıllarda Türkiye, Ar-Ge (araştırma ve geliştirme) alanında ciddi atılımlar yaparak kendisini bölgesel ve küresel bir Ar-Ge merkezi haline getirme yolunda büyük adımlar attı. Hükümetin Ar-Ge teşvikleri, üniversite-sanayi iş birlikleri ve uluslararası teknoloji firmalarının ilgisiyle desteklenen bu dönüşüm, Türkiye’yi yüksek teknolojili üretim, inovasyon ve dijitalleşme konusunda önemli bir konuma taşımakta. Yapılan araştırmalar, Türkiye'nin Ar-Ge kapasitesini artırmak için yaptığı yatırımların ve büyüyen teknopark altyapısının, ülkeye ciddi bir ekonomik değer kazandırdığını gösteriyor.
Türkiye’nin Ar-Ge harcamaları son beş yıl içinde %35 oranında arttı. 2022'de GSYİH'nın %1,09’u Ar-Ge çalışmalarına ayrılırken, 2023’te bu oranın %1,2’ye çıkması hedefleniyor. Özellikle savunma, yazılım, biyoteknoloji ve enerji sektörlerinde yapılan Ar-Ge yatırımları sayesinde Türkiye, küresel pazarda daha rekabetçi bir konum elde etmeyi amaçlıyor. Türkiye'nin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ülke çapında oluşturulan teknoparklar ve inovasyon merkezleri aracılığıyla Ar-Ge çalışmalarını destekleyerek, teknoloji alanında dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyor.
Ar-Ge alanındaki büyümede en önemli etkenlerden biri de üniversitelerle sanayi arasındaki iş birliği. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Teknokent ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ARI Teknokent gibi Türkiye’nin önde gelen teknoparklarında, yerli ve yabancı firmalar Ar-Ge projeleri yürütmekte ve yenilikçi çözümler üretmektedir. Sabancı Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, üniversite-sanayi iş birliği sayesinde gerçekleştirilen projeler, ülke ekonomisine yıllık 5 milyar dolar katkı sağlamaktadır. Ayrıca, bu teknoparklarda yürütülen projeler, Türkiye'nin teknoloji ihracatını artırarak küresel rekabet gücünü destekliyor.
Son yıllarda Türkiye, uluslararası teknoloji devlerinin Ar-Ge merkezleri kurmak için tercih ettiği ülkeler arasında yer almaya başladı. Microsoft, Huawei, Bosch ve Siemens gibi dünya devi şirketler Türkiye’de Ar-Ge faaliyetlerine yatırım yaparak yenilikçi çözümler üretmeye katkı sağlıyor. Özellikle Türkiye’nin genç, dinamik ve yetenekli iş gücü, yabancı şirketler için büyük bir çekim merkezi oluşturmaktadır. Deloitte Türkiye tarafından yapılan bir araştırma, Türkiye'deki Ar-Ge yatırımlarının 2025 yılına kadar %20 oranında artmasının beklendiğini, bu artışın ise teknoloji alanında daha fazla yabancı yatırımcıyı ülkeye çekmesinin öngörüldüğünü ortaya koyuyor.
Türkiye, özellikle savunma sanayiinde yaptığı Ar-Ge yatırımları ile küresel pazarda adından söz ettiriyor. ASELSAN, TUSAŞ, ve ROKETSAN gibi yerli savunma sanayi devleri, yüksek teknolojiye dayalı çözümler üreterek Türkiye’yi savunma teknolojileri alanında bir üs haline getiriyor. Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, 2023’te savunma sanayii ihracatı 4,5 milyar dolara ulaşarak, Türkiye'nin Ar-Ge ve inovasyon alanındaki gücünü kanıtlamıştır. Savunma teknolojileri alanında elde edilen bu başarı, diğer sektörlere de ilham kaynağı olmakta ve Türkiye’yi küresel bir Ar-Ge merkezi haline getirmektedir.
Türkiye, 2030 yılına kadar Ar-Ge harcamalarını GSYİH’nin %3’üne çıkarmayı hedeflemektedir. Bu kapsamda, devletin sunduğu vergi indirimleri, hibeler ve teşvikler ile girişimciler ve şirketler Ar-Ge çalışmalarına yönlendirilmektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Milli Teknoloji Hamlesi programı ile yerli üretimin artırılması, teknoloji transferlerinin sağlanması ve yerli teknolojinin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Bu program, Türkiye’nin küresel Ar-Ge üssü olma hedefine yönelik atılan adımları hızlandıracaktır.
(Özkan Güngörmez)
Kaynak: Özkan GÜNGÖRMEZ
En Çok Okunan Haberler