Türkiye’nin Deprem Kuşağındaki Savunmacılığı: AFAD’tan Güvenlik Uyarısı
Türkiye’nin Deprem Kuşağındaki Savunmacılığı: AFAD’tan Güvenlik Uyarısı
Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Bu gerçeğin farkında olan uzmanlar ve yetkili kurumlar, hem bireysel hem de toplumsal güvenliği sağlamak için kapsamlı çalışmalar yürütüyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), bu süreçte kritik rol oynayan bir kurum olarak, son yayınlanan raporlarında vatandaşları deprem güvenliği konusunda bir kez daha uyardı.
Haber Giriş Tarihi: 15.08.2025 14:29
Haber Güncellenme Tarihi: 15.08.2025 14:29
Kaynak:
Ayşe CANDAN
AFAD tarafından yapılan açıklamalara göre, 2023 yılı itibarıyla aktif fay hatlarında gözlemlenen hareketlilik dikkat çekiyor. Uzmanların yaptığı değerlendirmelere göre, Türkiye genelinde bulunan 485 fay hattının tamamı yakın takibe alınmış durumda. Son dönem yapılan ölçümlerde, özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı ve Doğu Anadolu Fay Hattı boyunca enerji birikiminin arttığı tespit edildi. Bu durum, büyük ölçekli depremlerin yaşanma ihtimalini artırarak güvenlik tedbirleri konusunda hassasiyeti bir kez daha gündeme taşıdı.
AFAD’ın araştırmaları, deprem riskine karşı güçlendirilmiş binaların hayati önem taşıdığını ortaya koyuyor. Özellikle Marmara Bölgesi’nde yer alan yapıların neredeyse yüzde 60’ının deprem yönetmeliğine uygun olmadığını belirten uzmanlar, olası bir büyük çaplı depremde oluşacak zararların ciddi boyutlara ulaşabileceğini öngörüyor. Bu bağlamda, AFAD yerel yönetimlere ve halk arasındaki farkındalığı artırmak amacıyla kapsamlı eğitim programları düzenliyor. Bu eğitimlerde, bireylerin doğru bir şekilde tahliye planı oluşturması ve ilk müdahaleyi gerçekleştirme yöntemleri öğretiliyor.
Son dönemde yapılan bir anket çalışması ise Türkiye genelindeki deprem bilincinin düşük seviyelerde olduğunu ortaya çıkardı. Katılımcıların büyük bir kısmı yaşadıkları bölgede yakın fay hatlarının bulunup bulunmadığını bilmediğini ifade ederken, sadece yüzde 15’i evlerinde deprem çantası bulundurduklarını belirtti. Uzmanlar, bu düşük bilinci artırmanın kritik bir adım olduğunu vurguluyor. Deprem eğitimlerinin yaygınlaştırılması ve medyanın bu konuda daha proaktif bir tutum sergilemesi gerektiği düşüncesi sıkça dile getiriliyor.
AFAD sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, "Depreme karşı hazırlıklı olmak yalnızca bina standartlarını yükseltmekle sınırlı kalmamalı; bireylerin ve toplumun bilinç düzeyini de aynı ölçüde yukarı taşımamız gerekiyor" ifadelerine yer verildi. Kurum ayrıca yerel seviyede iş birliklerini güçlendirmek ve halkın bilinçlenmesini sağlamak adına tüm belediyelerle entegre bir çalışma yürütme hedefinde.
Türkiye için geçmiş ve gelecek deprem felaketlerinden çıkarılacak dersler, yalnızca zarar azaltmaya yönelik değil; sürdürülebilir bir afet yönetimi politikasının temel taşlarını oluşturmak açısından kritik öneme sahip. Bir sonraki büyük deprem senaryosuna karşı hazırlığın daha sistematik hale getirilmesi gerektiğini savunan uzmanlar, ortak bir paydada buluşarak “risk azaltma” stratejilerinin sürekli bir güncellenme süreci içinde tutulmasını öneriyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Türkiye’nin Deprem Kuşağındaki Savunmacılığı: AFAD’tan Güvenlik Uyarısı
Türkiye, coğrafi konumu itibarıyla dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Bu gerçeğin farkında olan uzmanlar ve yetkili kurumlar, hem bireysel hem de toplumsal güvenliği sağlamak için kapsamlı çalışmalar yürütüyor. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), bu süreçte kritik rol oynayan bir kurum olarak, son yayınlanan raporlarında vatandaşları deprem güvenliği konusunda bir kez daha uyardı.
AFAD tarafından yapılan açıklamalara göre, 2023 yılı itibarıyla aktif fay hatlarında gözlemlenen hareketlilik dikkat çekiyor. Uzmanların yaptığı değerlendirmelere göre, Türkiye genelinde bulunan 485 fay hattının tamamı yakın takibe alınmış durumda. Son dönem yapılan ölçümlerde, özellikle Kuzey Anadolu Fay Hattı ve Doğu Anadolu Fay Hattı boyunca enerji birikiminin arttığı tespit edildi. Bu durum, büyük ölçekli depremlerin yaşanma ihtimalini artırarak güvenlik tedbirleri konusunda hassasiyeti bir kez daha gündeme taşıdı.
AFAD’ın araştırmaları, deprem riskine karşı güçlendirilmiş binaların hayati önem taşıdığını ortaya koyuyor. Özellikle Marmara Bölgesi’nde yer alan yapıların neredeyse yüzde 60’ının deprem yönetmeliğine uygun olmadığını belirten uzmanlar, olası bir büyük çaplı depremde oluşacak zararların ciddi boyutlara ulaşabileceğini öngörüyor. Bu bağlamda, AFAD yerel yönetimlere ve halk arasındaki farkındalığı artırmak amacıyla kapsamlı eğitim programları düzenliyor. Bu eğitimlerde, bireylerin doğru bir şekilde tahliye planı oluşturması ve ilk müdahaleyi gerçekleştirme yöntemleri öğretiliyor.
Son dönemde yapılan bir anket çalışması ise Türkiye genelindeki deprem bilincinin düşük seviyelerde olduğunu ortaya çıkardı. Katılımcıların büyük bir kısmı yaşadıkları bölgede yakın fay hatlarının bulunup bulunmadığını bilmediğini ifade ederken, sadece yüzde 15’i evlerinde deprem çantası bulundurduklarını belirtti. Uzmanlar, bu düşük bilinci artırmanın kritik bir adım olduğunu vurguluyor. Deprem eğitimlerinin yaygınlaştırılması ve medyanın bu konuda daha proaktif bir tutum sergilemesi gerektiği düşüncesi sıkça dile getiriliyor.
AFAD sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, "Depreme karşı hazırlıklı olmak yalnızca bina standartlarını yükseltmekle sınırlı kalmamalı; bireylerin ve toplumun bilinç düzeyini de aynı ölçüde yukarı taşımamız gerekiyor" ifadelerine yer verildi. Kurum ayrıca yerel seviyede iş birliklerini güçlendirmek ve halkın bilinçlenmesini sağlamak adına tüm belediyelerle entegre bir çalışma yürütme hedefinde.
Türkiye için geçmiş ve gelecek deprem felaketlerinden çıkarılacak dersler, yalnızca zarar azaltmaya yönelik değil; sürdürülebilir bir afet yönetimi politikasının temel taşlarını oluşturmak açısından kritik öneme sahip. Bir sonraki büyük deprem senaryosuna karşı hazırlığın daha sistematik hale getirilmesi gerektiğini savunan uzmanlar, ortak bir paydada buluşarak “risk azaltma” stratejilerinin sürekli bir güncellenme süreci içinde tutulmasını öneriyor.
(Ayşe Candan)
Kaynak: Ayşe CANDAN
En Çok Okunan Haberler