Uyku apnesi ve kalp hastalıkları arasındaki ilişki kanıtlandı

Son olarak, 2023 yılında Türkiye’de yapılan bir araştırma, uyku apnesinin kalp hastalıkları üzerindeki etkilerini daha da netleştirdi. İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı tarafından gerçekleştirilen çalışmaya göre, uyku apnesi yaşayan bireylerin, kalp yetmezliği ve koroner arter hastalığı gibi ciddi kardiyovasküler hastalıklarla karşılaşma olasılığı %40 oranında daha yüksek. Araştırmaya katılan 500 katılımcı üzerinde yapılan izlem çalışmasında, uyku apnesi şikayeti olan bireylerde hipertansiyon oranının %25 arttığı ve bunun da kalp hastalıklarına zemin hazırladığı belirlendi.

Dünya çapında yapılan bir başka büyük ölçekli araştırma, uyku apnesi ile inme (felç) arasındaki ilişkiyi gözler önüne serdi. Amerikan Kardiyoloji Derneği'nin 2022 raporunda, uyku apnesi tedavisi almayan bireylerde, inme geçirme riskinin %50 arttığı belirtiliyor. Araştırmalar, uyku apnesinin, vücudun oksijen seviyelerini düşürerek damarları daraltan ve kan basıncını artıran bir durum olduğunu gösteriyor. Bu da kalp sağlığı üzerinde ciddi bir tehdit oluşturuyor.

Uyku apnesi, uyku sırasında nefesin durması veya yüzeysel hale gelmesiyle karakterizedir. Bu durum, vücudun oksijen alımını engeller, kalp atış hızını hızlandırır ve kan basıncını yükseltir. Uyku apnesi, geceleri sık sık uyanmalara, oksijen seviyesinin düşmesine ve kalp kaslarının fazla yüklenmesine neden olur. Uzun vadede, bu durum kalp damarlarını zorlar ve kalp hastalıklarına zemin hazırlar.

Uzmanlar, uyku apnesi ile kalp hastalıkları arasındaki ilişkiyi “bomba etkisi yaratabilecek bir ilişki” olarak tanımlıyor ve şu uyarılarda bulunuyor: “Uyku apnesi, başlangıçta basit bir uyku bozukluğu gibi görünse de, uzun vadede kalp hastalıkları için ciddi bir risk faktörüdür. Uyku apnesi tedavi edilmediği takdirde, hipertansiyon, kalp yetmezliği, damar tıkanıklığı ve inme gibi hastalıklar ortaya çıkabilir. Bu nedenle, uyku apnesi yaşayan bireylerin zaman kaybetmeden tedavi sürecine girmesi büyük önem taşır.”

Uzmanlar, uyku apnesinin tedavi edilmesi gerektiğini, aksi takdirde kalp hastalıklarının gelişmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. Tedavi yöntemleri arasında en yaygın olanı, CPAP cihazı kullanımıdır. Bu cihaz, uyku sırasında hava yolunu açık tutarak, oksijen seviyelerinin normalde tutulmasını sağlar.

Diğer tedavi seçenekleri arasında cerrahi müdahaleler, ağız içi cihazlar ve yaşam tarzı değişiklikleri yer alıyor. Özellikle obezite, uyku apnesinin önemli bir tetikleyicisidir. Dolayısıyla, kilo verme ve egzersiz gibi sağlıklı yaşam alışkanlıkları da tedavi sürecinde büyük önem taşır.

Uyku apnesi belirtileri gösteren kişilerin, özellikle kalp hastalıkları açısından risk taşıyan bireylerin, bir kardiyolog ve uyku uzmanı ile görüşmesi gerektiği vurgulanıyor. Uzmanlar, uyku apnesinin tedavi edilmesiyle, kalp hastalıkları riskinin önemli ölçüde azalacağını belirtiyorlar.

(Dilvin Altıkardeş)