Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, uyku bozukluklarının bireylerin beyin sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Haber Giriş Tarihi: 09.05.2025 13:58
Haber Güncellenme Tarihi: 09.05.2025 13:59
Kaynak:
Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Modern yaşam tarzı, stres ve teknolojinin artan kullanımı gibi faktörler uyku düzenimizi ciddi anlamda bozarken, bu durumun hem kısa vadede günlük yaşam kalitesine hem de uzun vadede sinirsel işlevlere zarar verebileceği belirtiliyor. Uzmanlara göre, yeterli ve kaliteli uyku temel bir ihtiyaç olmanın ötesinde, zihinsel ve fiziksel sağlığımızın korunmasında kritik bir rol oynuyor.
Bir çalışmada, düzensiz veya yetersiz uyku ile nörodejeneratif hastalıklar arasında güçlü bir bağ olduğu gözlemlendi. Örneğin, uyku sırasında beynin toksinlerden temizlendiği ve bu sürecin özellikle Alzheimer hastalığını önlemede önemli olduğu ifade ediliyor. Araştırmacılar, kişilerin doğal biyolojik ritimlerine uygun saatlerde ve düzenli olarak uyumasının gerekliliğinin altını çiziyor. Bununla birlikte, uyku eksikliğinin depresyon ve anksiyete gibi ruh sağlığı sorunlarının da temel tetikleyicilerinden biri olabileceği ileri sürülüyor.
Pek çok insanın bildiğinin aksine, yalnızca gece saatlerini uykuda geçirmek değil, huzurlu ve kesintisiz bir dinlenme süreci geçirmek büyük önem taşıyor. Harvard Üniversitesi’nden bir grup araştırmacının yaptığı çalışmaya göre, kötü uyku hijyeni (telefon, televizyon ışığı gibi faktörlerin etkisiyle bölünen uyku) uzun vadede beyin hücrelerinin kaybına ve hafıza problemlerine yol açabiliyor. Ayrıca melatonin hormonunun yeterince salgılanmaması, yaşlanma sürecini hızlandıran bir etken olarak vurgulanıyor.
Bu olumsuz etkilerden korunmak için uzmanlar, yatmadan önce teknoloji kullanımını sınırlandırmayı, rahatlatıcı bir uyku öncesi rutini oluşturmayı ve uyku süresini bireysel ihtiyaca göre 7 ila 8 saat arasında tutmayı öneriyor. Ek olarak, düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı bir diyet benimsemek de uyku kalitesini artıran alışkanlıklar arasında gösteriliyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Uyku bozuklukları beyin sağlığını tehdit ediyor
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, uyku bozukluklarının bireylerin beyin sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Modern yaşam tarzı, stres ve teknolojinin artan kullanımı gibi faktörler uyku düzenimizi ciddi anlamda bozarken, bu durumun hem kısa vadede günlük yaşam kalitesine hem de uzun vadede sinirsel işlevlere zarar verebileceği belirtiliyor. Uzmanlara göre, yeterli ve kaliteli uyku temel bir ihtiyaç olmanın ötesinde, zihinsel ve fiziksel sağlığımızın korunmasında kritik bir rol oynuyor.
Bir çalışmada, düzensiz veya yetersiz uyku ile nörodejeneratif hastalıklar arasında güçlü bir bağ olduğu gözlemlendi. Örneğin, uyku sırasında beynin toksinlerden temizlendiği ve bu sürecin özellikle Alzheimer hastalığını önlemede önemli olduğu ifade ediliyor. Araştırmacılar, kişilerin doğal biyolojik ritimlerine uygun saatlerde ve düzenli olarak uyumasının gerekliliğinin altını çiziyor. Bununla birlikte, uyku eksikliğinin depresyon ve anksiyete gibi ruh sağlığı sorunlarının da temel tetikleyicilerinden biri olabileceği ileri sürülüyor.
Pek çok insanın bildiğinin aksine, yalnızca gece saatlerini uykuda geçirmek değil, huzurlu ve kesintisiz bir dinlenme süreci geçirmek büyük önem taşıyor. Harvard Üniversitesi’nden bir grup araştırmacının yaptığı çalışmaya göre, kötü uyku hijyeni (telefon, televizyon ışığı gibi faktörlerin etkisiyle bölünen uyku) uzun vadede beyin hücrelerinin kaybına ve hafıza problemlerine yol açabiliyor. Ayrıca melatonin hormonunun yeterince salgılanmaması, yaşlanma sürecini hızlandıran bir etken olarak vurgulanıyor.
Bu olumsuz etkilerden korunmak için uzmanlar, yatmadan önce teknoloji kullanımını sınırlandırmayı, rahatlatıcı bir uyku öncesi rutini oluşturmayı ve uyku süresini bireysel ihtiyaca göre 7 ila 8 saat arasında tutmayı öneriyor. Ek olarak, düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı bir diyet benimsemek de uyku kalitesini artıran alışkanlıklar arasında gösteriliyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler