Vücudun hemen her bölgesindeki hücreler, kanser hücrelerine dönüşebilir
Vücudun hemen her bölgesindeki hücreler, kanser hücrelerine dönüşebilir
İnsan vücudu, trilyonlarca hücrenin uyum içinde çalıştığı karmaşık bir sistemdir. Ancak bu hücreler her zaman düzenli davranmayabilir. Bilim insanları, vücudun neredeyse her bölgesindeki hücrelerin çeşitli nedenlerle kanser hücrelerine dönüşebileceğini ve bu sürecin çok daha karmaşık mekanizmalara dayandığını ortaya koyuyor.
Haber Giriş Tarihi: 20.03.2025 14:52
Haber Güncellenme Tarihi: 20.03.2025 14:52
Kaynak:
Dilvin ALTIKARDEŞ
Son yıllarda yapılan çalışmalar, kanserin yalnızca genetik faktörlerden değil, çevresel etkenlerden de güçlü bir şekilde etkilendiğini gösteriyor. Örneğin, sigara, kötü beslenme, çevresel toksinler ve ultraviyole ışınlara uzun süre maruz kalma gibi dış faktörler hücresel hasara neden olabilir. Bunun sonucunda DNA'da mutasyonlar meydana gelir ve bazı hücreler kontrolsüz büyüme özellikleri kazanarak kansere dönüşebilir.
Özellikle son yapılan bir araştırmaya göz atalım: Araştırmacılar, sağlıklı bir karaciğer hücresinin, belirli mutasyonlar sonucu hızla kontrol dışına çıkabileceğini gözlemlediler. Science dergisinde yayımlanan bu çalışmada, bilim insanları kanserin farklı kişilerin genetik altyapısına göre nasıl seyrettiğini araştırdılar. Çalışma kapsamında, vücudun farklı organlarından alınan dokular üzerinde yapılan genetik analizlerde, mutasyonların genellikle "p53" ve "RAS" gibi belirli genlerde yoğunlaştığı tespit edildi. Bu genler, hücrelerin düzenli büyüyüp bölünmesini sağlayan temel mekanizmaları kontrol eden yapılar. Bu yapı bozulduğunda ise tümörlerin oluşmasına zemin hazırlanıyor.
Ayrıca bu çalışmalar, kanserin başlangıç evrelerinin bile vücudun bağışıklık sistemi üzerinde nasıl etkisi olduğunu göstermeye odaklanıyor. Bağışıklık sistemi genellikle kanserli hücreleri tanıyıp yok etmeye çalışır. Ancak bazı durumlarda kanser hücreleri bağışıklık sistemine karşı "görünmez" hale gelerek yayılmalarını kolaylaştırabilir.
Uzmanlar bu süreçte erken teşhisin önemini bir kez daha vurguluyor. Tıbbi görüntüleme teknikleri ve biyomarker testleri sayesinde kanseri erken yakalamak mümkün oluyor. Erkenden müdahale ve kişiselleştirilmiş tedavi stratejileri sayesinde pek çok farklı kanser türünde hayatta kalma oranı giderek artıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Vücudun hemen her bölgesindeki hücreler, kanser hücrelerine dönüşebilir
İnsan vücudu, trilyonlarca hücrenin uyum içinde çalıştığı karmaşık bir sistemdir. Ancak bu hücreler her zaman düzenli davranmayabilir. Bilim insanları, vücudun neredeyse her bölgesindeki hücrelerin çeşitli nedenlerle kanser hücrelerine dönüşebileceğini ve bu sürecin çok daha karmaşık mekanizmalara dayandığını ortaya koyuyor.
Son yıllarda yapılan çalışmalar, kanserin yalnızca genetik faktörlerden değil, çevresel etkenlerden de güçlü bir şekilde etkilendiğini gösteriyor. Örneğin, sigara, kötü beslenme, çevresel toksinler ve ultraviyole ışınlara uzun süre maruz kalma gibi dış faktörler hücresel hasara neden olabilir. Bunun sonucunda DNA'da mutasyonlar meydana gelir ve bazı hücreler kontrolsüz büyüme özellikleri kazanarak kansere dönüşebilir.
Özellikle son yapılan bir araştırmaya göz atalım: Araştırmacılar, sağlıklı bir karaciğer hücresinin, belirli mutasyonlar sonucu hızla kontrol dışına çıkabileceğini gözlemlediler. Science dergisinde yayımlanan bu çalışmada, bilim insanları kanserin farklı kişilerin genetik altyapısına göre nasıl seyrettiğini araştırdılar. Çalışma kapsamında, vücudun farklı organlarından alınan dokular üzerinde yapılan genetik analizlerde, mutasyonların genellikle "p53" ve "RAS" gibi belirli genlerde yoğunlaştığı tespit edildi. Bu genler, hücrelerin düzenli büyüyüp bölünmesini sağlayan temel mekanizmaları kontrol eden yapılar. Bu yapı bozulduğunda ise tümörlerin oluşmasına zemin hazırlanıyor.
Ayrıca bu çalışmalar, kanserin başlangıç evrelerinin bile vücudun bağışıklık sistemi üzerinde nasıl etkisi olduğunu göstermeye odaklanıyor. Bağışıklık sistemi genellikle kanserli hücreleri tanıyıp yok etmeye çalışır. Ancak bazı durumlarda kanser hücreleri bağışıklık sistemine karşı "görünmez" hale gelerek yayılmalarını kolaylaştırabilir.
Uzmanlar bu süreçte erken teşhisin önemini bir kez daha vurguluyor. Tıbbi görüntüleme teknikleri ve biyomarker testleri sayesinde kanseri erken yakalamak mümkün oluyor. Erkenden müdahale ve kişiselleştirilmiş tedavi stratejileri sayesinde pek çok farklı kanser türünde hayatta kalma oranı giderek artıyor.
(Dilvin Altıkardeş)
Kaynak: Dilvin ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler