Yapay zeka teknolojileri kalp hastalığı tanısında "anahtar rol" oynayacak

Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre kalp hastalıkları, dünya genelinde en yaygın ölüm nedenlerinden biri. Her yıl milyonlarca insan, kalp krizi ve diğer kardiyovasküler hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor. Erken teşhis ve doğru tedavi yöntemleri, hastalığın ilerlemesini durdurmada kilit rol oynuyor.

Ancak geleneksel tanı yöntemleri, bazen belirtilerin fark edilmesini geciktirebiliyor ve hastaların ileri evrelere gelene kadar teşhis edilmesini zorlaştırabiliyor. İşte tam da bu noktada yapay zeka teknolojileri devreye giriyor.

Yapay zeka destekli sistemler, kalp hastalıklarının teşhisinde doktorlara büyük kolaylık sağlıyor. Özellikle şu alanlarda önemli avantajlar sunuyor:

– YZ, hastaların EKG verilerini tarayarak anormal ritimleri hızlıca tespit edebiliyor. Geleneksel yöntemlere kıyasla daha yüksek doğruluk oranı sunuyor.

– MR, BT ve ekokardiyografi gibi görüntüleme tekniklerinde YZ destekli yazılımlar, en küçük anormallikleri bile tespit edebiliyor.

– YZ, hastanın genetik yapısı, yaşam tarzı ve tıbbi geçmişini analiz ederek kişiye özel tedavi planları oluşturabiliyor.

– Büyük veri analiziyle hastaların kalp krizi veya inme geçirme olasılığı önceden tahmin edilebiliyor.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, YZ’nin kalp hastalıklarının teşhisinde doktorlarla aynı doğruluk oranına sahip olduğunu gösteriyor. Harvard Üniversitesi’nin yaptığı bir çalışmaya göre, YZ tabanlı sistemler, kalp hastalıklarını tespit etmede %95 doğruluk oranına ulaşıyor.

Ayrıca, Amerikan Kalp Derneği (AHA), YZ’nin kalp sağlığına yönelik teşhislerde ve hasta takibinde büyük bir devrim yaratacağını belirtiyor.

Uzmanlar, YZ'nin doktorların yerini almayacağını, ancak onların iş yükünü hafifleteceğini ve tanı sürecini hızlandıracağını vurguluyor. YZ destekli yazılımlar, doktorlara ikinci bir görüş sağlayarak hata payını azaltacak.

(Özkan Güngörmez)