Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve diğer sağlık otoritelerinin yaptığı araştırmalar, yaşam tarzı değişikliklerinin tip 2 diyabet riskini büyük ölçüde azaltabileceğini ortaya koyuyor. Türkiye'de ve dünyada diyabet vakalarındaki artış, hem bireyler hem de sağlık sistemleri üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Ancak bilimsel bulgular, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve kilo kontrolü gibi önlemlerle bu kronik hastalığın önlenebilir olduğunu gösteriyor.
Haber Giriş Tarihi: 15.11.2024 14:45
Haber Güncellenme Tarihi: 15.11.2024 14:45
Kaynak:
Özkan GÜNGÖRMEZ
Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun (IDF) 2023 raporuna göre, dünya genelinde yaklaşık 537 milyon yetişkin diyabetle yaşıyor. Türkiye’de ise bu sayı 10 milyonu aşmış durumda. Özellikle tip 2 diyabet, genetik yatkınlıkla birlikte yanlış beslenme, hareketsizlik ve obezite gibi çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkıyor. Sağlık Bakanlığı'nın 2023 yılı verilerine göre, Türkiye’de diyabet sıklığı son 20 yılda iki katına çıktı.
Araştırmalar, yaşam tarzı değişikliklerinin diyabet gelişimini %50'ye kadar önleyebileceğini gösteriyor. Harvard Tıp Fakültesi’nin yaptığı bir çalışmaya göre, sağlıklı beslenme alışkanlıkları benimseyen, düzenli olarak egzersiz yapan ve kilolarını kontrol altında tutan bireylerin diyabet geliştirme riski önemli ölçüde azalıyor.
Örneğin, Diyabet Önleme Programı (DPP) adlı geniş çaplı bir çalışma, kilo kaybı ve fiziksel aktivitenin diyabetin başlangıcını geciktirebileceğini veya tamamen önleyebileceğini ortaya koydu. Çalışmaya katılanların günde 30 dakikalık orta düzeyde egzersiz yaptığı ve kalori alımını azalttığı bir yaşam tarzı benimsemeleriyle, diyabet riskini %58 oranında azalttığı görüldü.
Uzmanlar, diyabet riskini azaltmak için dengeli bir beslenme programının kritik önem taşıdığını belirtiyor. Özellikle şeker ve rafine karbonhidratların azaltılması, tam tahıllar, sebzeler, meyveler ve sağlıklı yağların tüketilmesi öneriliyor. Yapılan bir meta-analiz, Akdeniz diyeti gibi sağlıklı beslenme modellerinin tip 2 diyabet riskini %30’a kadar düşürdüğünü ortaya koyuyor.
Egzersiz, diyabet riskini azaltmada bir diğer önemli faktör. Günde 30 dakika yürüyüş veya hafif tempolu koşu gibi aktiviteler, vücuttaki insülin duyarlılığını artırarak glikoz metabolizmasını iyileştiriyor. Mayo Clinic tarafından yapılan bir araştırma, düzenli fiziksel aktivitenin, diyabetin en erken aşaması olan pre-diyabet sürecinde bile faydalı olduğunu gösteriyor.
Stres ve uyku bozukluklarının diyabet üzerinde dolaylı bir etkisi olduğu biliniyor. Yüksek stres seviyeleri, kortizol hormonu salgısını artırarak kan şekeri seviyelerini yükseltebiliyor. Uzmanlar, yoga ve meditasyon gibi stres yönetimi tekniklerinin diyabet önleyici etkileri olabileceğini vurguluyor. Ayrıca, yetersiz uyku da insülin direncini artıran faktörlerden biri. Araştırmalara göre, gece 7-8 saat kaliteli uyku, diyabet riskini azaltmada önemli bir role sahip.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yaşam tarzını değiştirmek diyabeti önlüyor
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve diğer sağlık otoritelerinin yaptığı araştırmalar, yaşam tarzı değişikliklerinin tip 2 diyabet riskini büyük ölçüde azaltabileceğini ortaya koyuyor. Türkiye'de ve dünyada diyabet vakalarındaki artış, hem bireyler hem de sağlık sistemleri üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Ancak bilimsel bulgular, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve kilo kontrolü gibi önlemlerle bu kronik hastalığın önlenebilir olduğunu gösteriyor.
Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun (IDF) 2023 raporuna göre, dünya genelinde yaklaşık 537 milyon yetişkin diyabetle yaşıyor. Türkiye’de ise bu sayı 10 milyonu aşmış durumda. Özellikle tip 2 diyabet, genetik yatkınlıkla birlikte yanlış beslenme, hareketsizlik ve obezite gibi çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkıyor. Sağlık Bakanlığı'nın 2023 yılı verilerine göre, Türkiye’de diyabet sıklığı son 20 yılda iki katına çıktı.
Araştırmalar, yaşam tarzı değişikliklerinin diyabet gelişimini %50'ye kadar önleyebileceğini gösteriyor. Harvard Tıp Fakültesi’nin yaptığı bir çalışmaya göre, sağlıklı beslenme alışkanlıkları benimseyen, düzenli olarak egzersiz yapan ve kilolarını kontrol altında tutan bireylerin diyabet geliştirme riski önemli ölçüde azalıyor.
Örneğin, Diyabet Önleme Programı (DPP) adlı geniş çaplı bir çalışma, kilo kaybı ve fiziksel aktivitenin diyabetin başlangıcını geciktirebileceğini veya tamamen önleyebileceğini ortaya koydu. Çalışmaya katılanların günde 30 dakikalık orta düzeyde egzersiz yaptığı ve kalori alımını azalttığı bir yaşam tarzı benimsemeleriyle, diyabet riskini %58 oranında azalttığı görüldü.
Uzmanlar, diyabet riskini azaltmak için dengeli bir beslenme programının kritik önem taşıdığını belirtiyor. Özellikle şeker ve rafine karbonhidratların azaltılması, tam tahıllar, sebzeler, meyveler ve sağlıklı yağların tüketilmesi öneriliyor. Yapılan bir meta-analiz, Akdeniz diyeti gibi sağlıklı beslenme modellerinin tip 2 diyabet riskini %30’a kadar düşürdüğünü ortaya koyuyor.
Egzersiz, diyabet riskini azaltmada bir diğer önemli faktör. Günde 30 dakika yürüyüş veya hafif tempolu koşu gibi aktiviteler, vücuttaki insülin duyarlılığını artırarak glikoz metabolizmasını iyileştiriyor. Mayo Clinic tarafından yapılan bir araştırma, düzenli fiziksel aktivitenin, diyabetin en erken aşaması olan pre-diyabet sürecinde bile faydalı olduğunu gösteriyor.
Stres ve uyku bozukluklarının diyabet üzerinde dolaylı bir etkisi olduğu biliniyor. Yüksek stres seviyeleri, kortizol hormonu salgısını artırarak kan şekeri seviyelerini yükseltebiliyor. Uzmanlar, yoga ve meditasyon gibi stres yönetimi tekniklerinin diyabet önleyici etkileri olabileceğini vurguluyor. Ayrıca, yetersiz uyku da insülin direncini artıran faktörlerden biri. Araştırmalara göre, gece 7-8 saat kaliteli uyku, diyabet riskini azaltmada önemli bir role sahip.
(Özkan Güngörmez)
Kaynak: Özkan GÜNGÖRMEZ
En Çok Okunan Haberler