Demografik değişimlerin etkisiyle Türkiye'de yaşlı nüfus oranı her geçen yıl artış gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2022 verilerine göre, 65 yaş ve üzeri bireylerin toplam nüfustaki oranı %9,9'a yükseldi. Bu artışın, 2050 yılına kadar %20 seviyelerine ulaşması bekleniyor. Yaşlı nüfusun artışı, toplumda birçok alanı etkilerken özellikle yaşlı bakımına yönelik talepleri de önemli ölçüde artırıyor.
Haber Giriş Tarihi: 19.03.2025 14:42
Haber Güncellenme Tarihi: 19.03.2025 14:42
Kaynak:
Özkan GÜNGÖRMEZ
Uzmanlar, yaşlanan nüfusun sağlık hizmetlerinden sosyal destek sistemlerine kadar geniş bir yelpazede yeni ihtiyaçlar doğurduğuna dikkat çekiyor. Bu konuda yapılan akademik araştırmalar, yaşlı bireylerin yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal destek ihtiyaçlarının da önemle ele alınması gerektiğini ortaya koyuyor. Örneğin, 2021 yılında Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışma, Türkiye'deki yaşlı bireylerin %40'ının kronik bir hastalığa sahip olduğunu ve bu durumun hem bireylerin yaşam kalitesini düşürdüğünü hem de ailelerinin üzerindeki bakı yükünü artırdığını gösterdi.
Yaşlı bakımına yönelik mevcut altyapı ve hizmetlerin, artan bu talebi karşılayabilmesi için ciddi geliştirmelere ihtiyaç duyduğu belirtiliyor. Uzmanlar, yaşlılara özel bakım merkezlerinin sayısının artırılması, evde sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve bakım veren kişilere yönelik destek programlarının devreye alınmasının önemini vurguluyor. Ayrıca mevcut sağlık sisteminin yaşlı bireylerin değişen ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırılması ve yaşlı dostu sosyal politikaların geliştirilmesi gerekmekte.
Sosyal izolasyon da yaşlı bireylerin sık karşılaştığı bir diğer sorun olarak göze çarpıyor. 2020 yılında Sabancı Üniversitesi tarafından yapılan bir anket çalışması, 65 yaş üstü bireylerin yaklaşık %30'unun kendini sosyal olarak izole hissettiğini ve bu durumun depresyon gibi ruhsal sorunlara yol açabileceğini ortaya koydu. Bu kapsamda yaşlı bireyleri topluma entegre edecek projeler, psikolojik danışmanlık ve dayanışma programlarının hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Yaşlı bakımında ihtiyaçlar artıyor!
Demografik değişimlerin etkisiyle Türkiye'de yaşlı nüfus oranı her geçen yıl artış gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2022 verilerine göre, 65 yaş ve üzeri bireylerin toplam nüfustaki oranı %9,9'a yükseldi. Bu artışın, 2050 yılına kadar %20 seviyelerine ulaşması bekleniyor. Yaşlı nüfusun artışı, toplumda birçok alanı etkilerken özellikle yaşlı bakımına yönelik talepleri de önemli ölçüde artırıyor.
Uzmanlar, yaşlanan nüfusun sağlık hizmetlerinden sosyal destek sistemlerine kadar geniş bir yelpazede yeni ihtiyaçlar doğurduğuna dikkat çekiyor. Bu konuda yapılan akademik araştırmalar, yaşlı bireylerin yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal destek ihtiyaçlarının da önemle ele alınması gerektiğini ortaya koyuyor. Örneğin, 2021 yılında Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışma, Türkiye'deki yaşlı bireylerin %40'ının kronik bir hastalığa sahip olduğunu ve bu durumun hem bireylerin yaşam kalitesini düşürdüğünü hem de ailelerinin üzerindeki bakı yükünü artırdığını gösterdi.
Yaşlı bakımına yönelik mevcut altyapı ve hizmetlerin, artan bu talebi karşılayabilmesi için ciddi geliştirmelere ihtiyaç duyduğu belirtiliyor. Uzmanlar, yaşlılara özel bakım merkezlerinin sayısının artırılması, evde sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve bakım veren kişilere yönelik destek programlarının devreye alınmasının önemini vurguluyor. Ayrıca mevcut sağlık sisteminin yaşlı bireylerin değişen ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırılması ve yaşlı dostu sosyal politikaların geliştirilmesi gerekmekte.
Sosyal izolasyon da yaşlı bireylerin sık karşılaştığı bir diğer sorun olarak göze çarpıyor. 2020 yılında Sabancı Üniversitesi tarafından yapılan bir anket çalışması, 65 yaş üstü bireylerin yaklaşık %30'unun kendini sosyal olarak izole hissettiğini ve bu durumun depresyon gibi ruhsal sorunlara yol açabileceğini ortaya koydu. Bu kapsamda yaşlı bireyleri topluma entegre edecek projeler, psikolojik danışmanlık ve dayanışma programlarının hayata geçirilmesi büyük önem taşıyor.
(Özkan Güngörmez)
Kaynak: Özkan GÜNGÖRMEZ
En Çok Okunan Haberler