Günümüzün dijital çağında sosyal medya, bireylerin iletişim kurma ve bilgi paylaşma biçimlerini kökten değiştiren bir araç haline geldi. Ancak bu hızla gelişen platformlar, aynı zamanda yanlış bilgilendirme, nefret söylemi ve mahremiyet ihlalleri gibi ciddi sorunları da beraberinde getirdi. Bu bağlamda, Türkiye'de yeni bir sosyal medya düzenlemesinin gündeme gelmesi bekleniyor.
Haber Giriş Tarihi: 28.03.2025 15:22
Haber Güncellenme Tarihi: 28.03.2025 15:23
Kaynak:
Özkan GÜNGÖRMEZ
Pandemi döneminde sosyal medya kullanımındaki artış, hem bireysel hem de toplumsal ölçekte çeşitli problemlerin daha fazla görünür hale gelmesine yol açtı. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye'deki sosyal medya kullanıcılarının yaklaşık yüzde 60'ı bu platformlarda dezenformasyona maruz kalıyor. Ayrıca, kişisel verilerin izinsiz kullanımı ve çevrim içi nefret söylemi gibi konular da kullanıcı güvenliğini tehdit ediyor.
Uzmanlara, mevcut yasal çerçeve bu tür sorunlarla mücadelede yetersiz kalıyor. Kaya, yasal düzenleme ihtiyacını şu sözlerle ifade ediyor: "Sosyal medya platformlarının sorumluluklarını artıracak ve kullanıcı haklarını daha çok koruyacak yeni bir yasal altyapıya ihtiyaç var."
Hükümet yetkililerinin yaptığı açıklamalara göre, taslak halindeki yeni düzenlemeye ilişkin bazı detaylar ortaya çıkmaya başladı. Tasarının, sosyal medya platformlarına yerel temsilci bulundurma zorunluluğu getiren 2020 tarihli düzenlemeyi daha da ileri taşıyacağı belirtiliyor. Öne çıkan maddelerden bazıları şu şekilde sıralanıyor:
1. *İçerik Denetimi ve Şeffaflık:* Sosyal medya şirketlerinin zararlı içerikleri daha hızlı bir şekilde tespit edip kaldırması zorunlu hale gelecek. Ayrıca, algoritmaların nasıl çalıştığı konusunda kamuoyu bilgilendirilecek.
2. *Kişisel Verilerin Korunması:* Kullanıcıların verilerinin yalnızca rızaları doğrultusunda işlenmesini sağlayacak tedbirler artırılacak.
3. *Cezai Yaptırımlar:* Platformların yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda para cezalarının yanı sıra erişim kısıtlamaları gibi daha sert yaptırımlar uygulanabileceği belirtiliyor.
Yeni düzenleme önerisi kamuoyunda farklı tepkilere yol açmış durumda. Bazı hukukçular ve sivil toplum kuruluşları, bu tür bir düzenlemenin ifade özgürlüğünü sınırlayabileceği konusunda endişelerini dile getiriyor. İfade Özgürlüğü Derneği'nden avukat Mehmet Arslan, "Sosyal medya üzerinde denetimi artırmaya yönelik düzenlemeler yapılırken ifade özgürlüğünün temel bir hak olduğu unutulmamalı" diyor.
Öte yandan, Avrupa Birliği'nin Dijital Hizmetler Yasası (DSA) gibi örnekler, Türkiye’nin yeni düzenlemesi için ilham kaynağı olabilir. AB'nin bu yasası, sosyal medya platformlarının şeffaflık ve kullanıcı haklarına öncelik vermesini şart koşuyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Yeni sosyal medya düzenlemesi yolda
Günümüzün dijital çağında sosyal medya, bireylerin iletişim kurma ve bilgi paylaşma biçimlerini kökten değiştiren bir araç haline geldi. Ancak bu hızla gelişen platformlar, aynı zamanda yanlış bilgilendirme, nefret söylemi ve mahremiyet ihlalleri gibi ciddi sorunları da beraberinde getirdi. Bu bağlamda, Türkiye'de yeni bir sosyal medya düzenlemesinin gündeme gelmesi bekleniyor.
Pandemi döneminde sosyal medya kullanımındaki artış, hem bireysel hem de toplumsal ölçekte çeşitli problemlerin daha fazla görünür hale gelmesine yol açtı. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye'deki sosyal medya kullanıcılarının yaklaşık yüzde 60'ı bu platformlarda dezenformasyona maruz kalıyor. Ayrıca, kişisel verilerin izinsiz kullanımı ve çevrim içi nefret söylemi gibi konular da kullanıcı güvenliğini tehdit ediyor.
Uzmanlara, mevcut yasal çerçeve bu tür sorunlarla mücadelede yetersiz kalıyor. Kaya, yasal düzenleme ihtiyacını şu sözlerle ifade ediyor: "Sosyal medya platformlarının sorumluluklarını artıracak ve kullanıcı haklarını daha çok koruyacak yeni bir yasal altyapıya ihtiyaç var."
Hükümet yetkililerinin yaptığı açıklamalara göre, taslak halindeki yeni düzenlemeye ilişkin bazı detaylar ortaya çıkmaya başladı. Tasarının, sosyal medya platformlarına yerel temsilci bulundurma zorunluluğu getiren 2020 tarihli düzenlemeyi daha da ileri taşıyacağı belirtiliyor. Öne çıkan maddelerden bazıları şu şekilde sıralanıyor:
1. *İçerik Denetimi ve Şeffaflık:* Sosyal medya şirketlerinin zararlı içerikleri daha hızlı bir şekilde tespit edip kaldırması zorunlu hale gelecek. Ayrıca, algoritmaların nasıl çalıştığı konusunda kamuoyu bilgilendirilecek.
2. *Kişisel Verilerin Korunması:* Kullanıcıların verilerinin yalnızca rızaları doğrultusunda işlenmesini sağlayacak tedbirler artırılacak.
3. *Cezai Yaptırımlar:* Platformların yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda para cezalarının yanı sıra erişim kısıtlamaları gibi daha sert yaptırımlar uygulanabileceği belirtiliyor.
Yeni düzenleme önerisi kamuoyunda farklı tepkilere yol açmış durumda. Bazı hukukçular ve sivil toplum kuruluşları, bu tür bir düzenlemenin ifade özgürlüğünü sınırlayabileceği konusunda endişelerini dile getiriyor. İfade Özgürlüğü Derneği'nden avukat Mehmet Arslan, "Sosyal medya üzerinde denetimi artırmaya yönelik düzenlemeler yapılırken ifade özgürlüğünün temel bir hak olduğu unutulmamalı" diyor.
Öte yandan, Avrupa Birliği'nin Dijital Hizmetler Yasası (DSA) gibi örnekler, Türkiye’nin yeni düzenlemesi için ilham kaynağı olabilir. AB'nin bu yasası, sosyal medya platformlarının şeffaflık ve kullanıcı haklarına öncelik vermesini şart koşuyor.
(Özkan Güngörmez)
Kaynak: Özkan GÜNGÖRMEZ
En Çok Okunan Haberler