Yerli Dizilerde Şiddet Patlaması: Rtük’ten Yeni Uyarılar
Yerli Dizilerde Şiddet Patlaması: Rtük’ten Yeni Uyarılar
Yerli diziler, Türk televizyonlarının vazgeçilmez içerikleri arasında yer alsa da son zamanlarda şiddet unsurlarının yoğunluğu giderek endişe verici bir boyut kazandı. Radyo ve Televizyon Üst Kurumu (RTÜK), bu konuda artan şikayetler üzerine harekete geçti ve yapımcıları, kanalları ve yayıncı kuruluşları daha sorumlu bir yayın politikası benimsemeleri konusunda uyardı.
Haber Giriş Tarihi: 30.06.2025 15:17
Haber Güncellenme Tarihi: 30.06.2025 15:18
Kaynak:
Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Yapılan son araştırmalar, yerli dizilerde şiddet sahnelerinin hem sıklığında hem de grafik düzeyinde önemli bir artış yaşandığını gösteriyor. Uzmanlar, bu tür içeriklerin özellikle çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekiyor. Araştırma verilerine göre, şiddet içeren sahneleri sıkça izleyen bireylerin, bu davranışları normalleştirme eğilimi gösterdiği ve empati kurma yeteneklerinde azalma yaşadığı tespit edildi.
RTÜK’ün yaptığı açıklamalarda, özellikle prime-time kuşağında yer alan dizilerde kullanılan şiddet dili ve görsellerinin toplum üzerindeki etkilerinden endişe duyulduğu belirtiliyor. RTÜK Başkanı, medya kuruluşlarının daha bilinçli bir şekilde hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak, reyting uğruna toplum sağlığı ve huzurunun göz ardı edilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Bu noktada, yayınlanan içeriklerin genel ahlak kurallarına ve izleyici kitlesinin hassasiyetlerine uygunluğunu sağlamak için uyarılar yinelendi.
Psikologlar, dizilerdeki şiddet sahnelerinin sıklıkla tekrarlanmasının bireyler üzerindeki etkilerini değerlendiren çalışmaların önemine vurgu yaptı. Birçok uzman, televizyon kaynaklı şiddetin yalnızca bireysel düzeyde değil, toplumsal düzeyde de derin sorunlara yol açabileceğini belirtiyor. Aile içi şiddetin artışı, gençlerin saldırgan davranışları ve toplumsal çatışmalar, bu tür içeriklerin yaygınlaşmasıyla ilişkilendiriliyor.
Son dönemde uluslararası platformda saygın projelere imza atan Türk yapımcılar için, içerik üretiminde denge kurmak kritik bir öneme sahip hale geliyor. Hem yaratıcı özgürlüğü koruyup hem de toplumun hassasiyetlerine özen göstermek gerekiyor. RTÜK’ün yeni yaptırımları, bu çizgiyi ihlal eden yapımları daha sıkı düzenlendiği bir dönemi işaret ediyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yerli Dizilerde Şiddet Patlaması: Rtük’ten Yeni Uyarılar
Yerli diziler, Türk televizyonlarının vazgeçilmez içerikleri arasında yer alsa da son zamanlarda şiddet unsurlarının yoğunluğu giderek endişe verici bir boyut kazandı. Radyo ve Televizyon Üst Kurumu (RTÜK), bu konuda artan şikayetler üzerine harekete geçti ve yapımcıları, kanalları ve yayıncı kuruluşları daha sorumlu bir yayın politikası benimsemeleri konusunda uyardı.
Yapılan son araştırmalar, yerli dizilerde şiddet sahnelerinin hem sıklığında hem de grafik düzeyinde önemli bir artış yaşandığını gösteriyor. Uzmanlar, bu tür içeriklerin özellikle çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğine dikkat çekiyor. Araştırma verilerine göre, şiddet içeren sahneleri sıkça izleyen bireylerin, bu davranışları normalleştirme eğilimi gösterdiği ve empati kurma yeteneklerinde azalma yaşadığı tespit edildi.
RTÜK’ün yaptığı açıklamalarda, özellikle prime-time kuşağında yer alan dizilerde kullanılan şiddet dili ve görsellerinin toplum üzerindeki etkilerinden endişe duyulduğu belirtiliyor. RTÜK Başkanı, medya kuruluşlarının daha bilinçli bir şekilde hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak, reyting uğruna toplum sağlığı ve huzurunun göz ardı edilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Bu noktada, yayınlanan içeriklerin genel ahlak kurallarına ve izleyici kitlesinin hassasiyetlerine uygunluğunu sağlamak için uyarılar yinelendi.
Psikologlar, dizilerdeki şiddet sahnelerinin sıklıkla tekrarlanmasının bireyler üzerindeki etkilerini değerlendiren çalışmaların önemine vurgu yaptı. Birçok uzman, televizyon kaynaklı şiddetin yalnızca bireysel düzeyde değil, toplumsal düzeyde de derin sorunlara yol açabileceğini belirtiyor. Aile içi şiddetin artışı, gençlerin saldırgan davranışları ve toplumsal çatışmalar, bu tür içeriklerin yaygınlaşmasıyla ilişkilendiriliyor.
Son dönemde uluslararası platformda saygın projelere imza atan Türk yapımcılar için, içerik üretiminde denge kurmak kritik bir öneme sahip hale geliyor. Hem yaratıcı özgürlüğü koruyup hem de toplumun hassasiyetlerine özen göstermek gerekiyor. RTÜK’ün yeni yaptırımları, bu çizgiyi ihlal eden yapımları daha sıkı düzenlendiği bir dönemi işaret ediyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler