SON DAKİKA
Hava Durumu

Plan saat gibi işliyor!

Yazının Giriş Tarihi: 15.12.2022 22:26
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.12.2022 22:26

Karşı çıkanlar, aksini savunanlar hep oldu ama ben ısrarla İmamoğlu’nun aday olduğunu söyledim. Adam her ne kadar kendini beğenmiş, burnu Kaf Dağında biri olsa da aday olduğunu biliyor ve ona göre davranıyor aslında. Ne söylediği sözler ne de tavırları onun adaylığını engellemeye yeterli değil. Gizli bir el onun tüm yaptıklarını ya unutturuyor veya lehine çeviriyor. 


Kimi zaman da satranç oyunundaki uzun uzun planlanmış hamleler gibi bazı hamleler yaptırıyor ona. Tam “Bu iş onu batırır.” dediğinizde bir bakıyorsunuz epey sonra bu onun lehine sonuçlanıvermiş… Çoğunluğun, “Bu iş bitti, İmamoğlu aday olamaz.” dediği anda birden yıldızı yükseliyor ve ardından vurucu darbe geliyor. Bir bakıyorsunuz adam adaylık yarışına girmiş ve iki boy da fark atmış…

5816’lık DANS!

Neler demedi, neler yapmadı ki İmamoğlu? Hepsinden de sıyrılıp çıktı. Ne var ki tüm yaptıklarının arasında biri var ki işte o faciadır. 10 Kasım “Atatürk’ü anma” törenlerinde karısın bile şoke eden bir harekete imza atmıştı hatırlarsanız. Ölen birini anarken dans etmişti. Bu Batı toplumlarında “belki” kabul edilebilir bir davranıştı ama bizim toplumumuzda dans sevinçle beraber anılır. Yas ile değil. 
Çok mu seviniyordu acaba İmamoğlu da dans etme gereği duydu?
Bu davranış Atatürk’ün “anısına hakaret” kapsamına girer miydi?
Bence bunun 5816 kapsamında değerlendirilmesi gerekirdi ama yapılmadı.
Belki de o “uzanan gizli elin” sahipleri böyle istemişti.
Bilinmez…


ÖZRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK
Hikâyeyi bilirsiniz belki. Kralın biri soytarısına “Öyle bir şey yap ki özrün kabahatinden büyük olsun.” demiş. Soytarı düşünüp taşınmış ve harekete geçmiş. Kralın arkasına yanaşmış ve mabadını avuçlayıvermiş. Tabii kral küplere binmiş “Bre rezil! Şimdi kelleni vurdururum. Bu nasıl harekettir?” deyince soytarı ona “özrü kabahatinden büyük bir hareket” isteğini hatırlatarak “Affınıza sığınırım haşmetmeap ben sizi kraliçe zannettim.” Deyivermiş…
 İmamoğlu’nun “Ahmak!” savunması da buna benzer. Ne diyor avukatlar? “Müvekkilimiz o sözü yargıçlar için değil içişleri bakanına söyledi.” Yani bakana söylemek hakaret değil mi?
Velhasıl kelam, ortada bir hakaret var. Bu kime karşı olursa olsun bir hakarettir. İster sade vatandaşa ister kamu görevlisine. Tabii kamu görevlisine karşı olunca ceza artıyor orası ayrı.
Ancak, bunun karşılığı olarak iki küsur sene hapis cezası kesmek ve üstüne bir de siyaset yasağı getirmek epey garip kaçıyor, insana altında başka nedenler aratıyor. Sanki gizli bir el olaya müdahale edip cezayı arttırmış…
Bu durumu HSYK inceleyecek midir orasını bilemem ama başka bir sonucu olduğu kesin.
Uluslararası düzeyde “Erdoğan korkudan adamı hapse attırıyor.” İle başlayıp “Türkiye’de adalet Erdoğan’ın iki dudağı arasında” ile biten iftiraların önünü açıyor. BBC bir taraflarını yırtmaya başladı bile.
Üst mahkemelerde karar değişebilirmiş, bu karar bozulabilirmiş kimsenin umurunda değil. Ver yağlı karayı gitsin…
Bizde ise adamın adaylığını garantiye aldırdı. Orası da ayrı bir konu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.