15 Temmuz Darbesine katılanlardan birisi de savaş pilotu Kerime Kumaş olmuştur. Kumaş, pek çok kimseye Sabiha Gökçen’i hatırlatmıştır. Kadın ve savaş pilotu olmaları akla gelen ilk ortak özellikleridir. Çünkü Sabiha Gökçen hükümete karşı isyan eden ayrılıkçı bir gruba karşı gönderilmiştir. Gökçen’in bombaladıkları tümüyle isyancı mıydı yoksa sivil insanlarda var mıydı? Kendisiyle yapılan röportajda “Tuncelileri acımadan bombaladığını” anlatmıştır. Anlattıklarına bakılırsa isyan eden etmeyen ayırımı yapmamıştır.

Ancak Gökçen’in bombalamalarından zarar gören siviller için bütünüyle Gökçen’i sorumlu tutup, dönemin yöneticilerini hatırlamamak gerçekçi olmaz. Gökçen belki, Dersim’i (Tunceli’yi), Dersimlileri bilmiyor da olabilirdi. Dönemin şartları içinde Dersim’de / Tunceli’de kimler asidir değildir bunu Gökçen’in bilmesi hem mümkün değildir hem de bunun karar vericisi değildir.

Gökçen, CHP Genel Başkanı Kemal Paşa himayesinde harp okulunu okuyup savaş pilotu olmasından dolayı kadınlara örnek bir kişi olarak gösterilmiştir. 1930’ların Türkiye’sinde bir kadının savaş pilotu olması kendi mesleği bakımından önemlidir. Tunceli’de yaptığı hava saldırısı dışında Türk halkı için bir hatırası var mıdır? Onun Tunceli’de yaptığını erkek bir savaş pilotu da yapabilirdi. Buna karşılık Sabiha Gökçen’in hayatından Türk kadınları için örnek bir kişilik çıkarmak mümkün değildir. Üstelik Hrant Dink, öldürülmezden önce Agos gazetesinde Gökçen’in bir Ermeni yetimi olduğunu ileri sürmüştür. Eğer bu iddia doğru ise bir Ermeni yetiminden Türk kadınları için örnek bir kişilik oluşturmak hayli müşküldür. Üstelik CHP’nin altı okundan birisi olan milliyetçilik ilkesiyle de açıklanabilecek bir husus değildir.

Sabiha Gökçen, Kemal Paşa’nın “manevi kızı” sayılması ile hayatında yakaladığı ayrıcalık ölümünden sonra bile devam etmiştir. Sabiha Gökçen adı vesayet çevrelerinin çok kullandığı adlardan birisidir. Pek çok ilde, ilçede Sabiha Gökçen adını taşıyan okullar, caddeler vardır. 28 Şubat 1998 Darbe döneminde İstanbul Anadolu yakasına temeli atılan Havalimanının adı da (Ocak 2003’de açılmış olmasına rağmen) Sabiha Gökçen olarak kalmıştır.
15 Temmuz akşamı darbeye karşı direnenler ile 1937’de yüz yılı aşan bir zamandan beri Dersim’de süre gelen fiili isyan durumunu eşit görmek için çok özel bir yeteneğe sahip olmak gerekir. Kendi ülkesine karşı süren bir isyanı meşru göstermek için 15 Temmuz darbesini meşrulaştırıcı bir araç olarak kullanmaya çalışanların özel bir cehaletleri ve özel bir tarih saptırma yeteneklerinin de olması icap eder. Aydın ihaneti her kesimde her zaman kendini göstermeye devam ediyor. Hasan Cemal - Ahmet Altan gibilerin olaylara şaşı bakışı "İslami kesimde" de devam ediyor.
 
15 Temmuz Fetö Darbesinde yeni bir kadın savaş pilotu örneği olarak Kerime Kumaş ortaya çıkmıştır. Gökçen ile Kumaş’ın görevleri nitelik bakımından farklıdır. Çünkü Gökçen emir komuta zinciri içinde gidip Tuncelileri bombalamışken, Kumaş meşru emir komuta zincirinin dışına çıkmış, 15 Temmuz gecesinde darbecileri sağa sola taşımış ve darbeye karşı direnen sivil insanları bombalamıştır. Yaptıkları görev bakımından Gökçen ve Kumaş arasında benzerlik aramak beyhudedir. Ancak Kerime Kumaş da Fethi Gülen’in “manevi kızı” olmuştur. Her ikisinin de “manevi babalarına” ölümüne bağlı kaldıkları görülmüştür. Bunun yanında Kumaş Ermeni yetimi değildir. Bu yüzden ikisi arasında benzerlik aramak fantezi sınırlarını zorlamaktır.
26 Ocak 2010’da İzmir Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığında uçuş eğitimlerini tamamlayıp teğmen olarak mezun olan 48 savaş pilotundan kadın olan tek isim Kerime Kumaş’tır.
Darbeden ardından tutuklanan Kerime Kumaş bir hafta sonra ise TSK’dan ihraç edildi. Kumaş, 16 Temmuz 2016 sabahı saat 04.00’de İstanbul Atatürk Havalimanında yakalanmıştır.
 
15 Temmuz Fetö darbesinde, F-16 kullanarak alçak uçuş yapıp ses hızını aşarak bomba etkisine neden olan kadın savaş pilotu Kerime Kumaş Yalova'da yakalanmıştır. Kumaş, “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüsten” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kumaş, ilk ifadesinde "Darbeyi sonradan anladım ama talimatlara uydum" demiş ve Beşiktaş'ın yeni stadı Vodafone Arena'ya ve TRT binasına asker indirdiğini de itiraf etmiştir.
Kumaş, ifadesinde: "15 Temmuz'da Hava Harp Okulu Öğrenci Alay Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Ergezen ve 5. Filo Komutanı Binbaşı Yusuf Yenihayat'ın talimatları doğrultusunda kullanmış olduğum UH1H tipi helikopter ile İstanbul semalarında üç uçuş gerçekleştirdim. Ergezen'in talimatıyla TRT binasına askeri personel götürdüm. Yenihayat'ın talimatları ile de bir grup askeri öğrenciyi Beşiktaş Vodafone Arena Stadı'na indirdim." İndirdiğini söylemiştir.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 126 Sanıklı davada 51. Duruşmada Kerime Kumaş (Yıldırım) 34 sanıkla birlikte anayasal düzeni zorla değiştirmeye çalışmak suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmıştır.
Kerime Kumaş, bir insanın bir kadının nasıl barbarlaştırıldığının, ülke millet sevgisinden soyutlanarak, yalnızca bir kişiye “Manevi babasına” (Fethi Gülen’e) duyduğu vahşi sadakatle nasıl acımasız bir tipe dönüştüğünün somut örneklerinden birisidir. Ancak bu örneği yalnızca FETÖ ile sınırlı kalacağını benzeri örgütlerde tekrarlanmayacağını düşünmek büyük bir hatadır. Darbeler, darbe yapılanların gafletinden ve geçmişte olup bitenleri unutmasından dolayı ortaya çıkmaktadır.