8 Ağustos 2014
Saat 03.11: Sabahtan getir paramı.
Saat 17:10: Daha ne bekliyorsun. Ödemeyi geciktirdiğin her günün maliyeti var. unutma. Ben kimsede paramı bırakmam.
20 Şubat 2015
Saat 11.43: Seninle uğraşacağım.
Saat 14:53: Hem de hapis yatacaksın.
Saat 17.25: Bu hafta tutuklanmazsan ben bu mesleği bırakırım.
21 Temmuz 2015
Saat 04.32: Yedirmem sana... söke söke alacağım.
11 Eylül 2015
Saat 22:59: Anandan emdiğin süt burnundan gelecek. Sen daha beni tanımamışsın. Seni içeri attırıp sürüm sürüm süründürmezsem, bana da M.Y. demesinler.
Yukarıdaki yazışmalar bir mafya filmi senaryosu değil, M.Y. adlı tanınmış avukatın Necmettin Keskin adlı vatandaşa yazdığı mesajlar.
Avukat M.Y’ ın elinde borçlu olarak Necmettin Keskin gözüken 600.000 Amerikan doları tutarında bir alacak senedi vardır, senedi icraya verir, icra müdürlüğüne giden Necmettin Keskin senedin kendisine ait olmadığını, imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle itiraz davası açar. Senetteki imzaların Necmettin Keskin’e ait olmadığı ortaya çıkar.
Bu gelişmeden sonra avukat M.Y. 329.736 TL kötü niyet tazminatı ve 164.768 TL para cezası ile cezalandırılır, Yargıtay kararı onar.
Avukat M.Y. hemen Necmettin Keskin’e “evrakta sahtecilikten” dava açar ve beraberinde bir bilgisayarı delil olarak savcılığa verir. İçerisinde Necmettin Keskin’in “Başkanım ben sana kendi senedimi verdim” diyen bir konuşmanın olduğunu, çocuk pornosu görüntüleri olduğunu iddia eder.
Mahkeme, dinlemediği bu konuşma kaydının sahtecilik suçuna delil olarak kabul ederek Necmettin Keskin’e 4 yıl ceza verir.
Keskin, İstinaf mahkemesine itiraz eder ve mahkeme: suç konusu bilgisayarın kanuna aykırı ve usulsüz şekilde teslim edildiği ve işleme alındığını, Mahkeme kararı olmadan IMAJ alınıp bu hukuka aykırı imajla hukuka aykırı rapor hazırlandığı, suç aletinin adli emanete alınmadığını bunun yerine M.Y ye iade edildiğini yani hukuka aykırı işlemlere tabi tutulan bu bilgisayarın hukuken delil olamayacağını yazarak itirazda bulunur.
Bu itirazı duyan avukat M.Y. işlerin karışacağını anlayarak mahkemeye “bu suç aleti bilgisayarın Necmettin Keskin ile hiçbir alakasının olmadığını, başkasına ait olduğunu itiraf eder.
Bilgisayar M.Y. tarafından 13 Temmuz 2017 tarihinde mahkemeye teslim edilir
Savcılık 18 Temmuz 2017 tarihinde bilgisayarda müstehcen görüntüler olduğunu, suç olduğunu bu suç için soruşturma bürosuna gönderilmesi kararını verir.
Hâlbuki ki bilgisayarı incelemek için teslim edilen memur (bilirkişi) hazırladığı raporu 20 Temmuz’da savcılığa teslim eder.
Bilirkişi raporu gelmeden iki gün önce kendisinde olamayan bilgisayarın içini gören savcılık kararını iki gün önce vermiştir.
Yukarıdaki olayı okurken Ergenekon veya Balyozdan iddianamesinden bir paragraf sanmış olabilirsiniz çünkü yöntem tamı tamına FETÖ yöntemi.
Ve olayın kahramanı avukat M.Y. ise Mansur Yavaş hani şu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı.
Yukarıdaki uyanıklığına bakarak Mansur Yavaş’tan “Sansar” olarak bahseden merhum Alpaslan Türkeş’e hak vermemek elde değil
Yukarıda özet geçtiğimiz senet oyununu onlarca belgeyle ispatlandığı, orijinal halini okumak isterseniz (ki bence herkes okumalı)
“SANSAR YAVAŞ YAVAŞ VURGUNUN HİKAYESİ” adlı kitabı okumanızı tavsiye ederim.
FETÖ’den söz açılmışken; FETÖ’nün MHP’yi bölme planlarını, Mansur Yavaş’ın FETÖ’ye ait vakfa 17 kuruşa peşkeş çektiği araziyi merak ediyorsanız usta gazeteci Zihni Çakır’ın yazdığı bu kitabı mutlaka okumalısınız
Kitaptan biraz daha alıntı yapalım;
FETÖ’nün 2004 yerel seçimlerinde desteklediği belediye başkan adayları listesi,
22 Mart 2011 tarihinde Devlet Bahçeli Bey’e mektup yazarak “MHP’yi CHP’lileştirdiğini iddia eden Mansur Yavaş çok manidar bir tarihte 23 Aralık 2013’de CHP’ye üye oluyor.
Mansur Yavaş’ın tek katılımcı ile yaptığı 438 ihale, ihalelere ait resmî belgeler.
Sayıştay raporlarına yansıyan usulsüz ihaleler.
21/B pazarlık ihale yöntemiyle yapılan sayısız ihale.
Şaibeli ihaleler.
TEPAV’ a kaynak aktarımı.
Maske alım ihalesi komedisi, su sayacı ihalesinde inanılmaz rakamlar.
Kömür ihalesinde milyonluk kamu zararı.
Hayvan barınağı ihalesinde akıl almaz işler.
Canlı yayınlanan ihalelerin iptal edilip daha yüksek rakamla ihale edilmesi.
Halk TV’ ye şaibeli hizmet bedeli ödemesi.
Köprü yapım ihalesinde garip işler.
***
Ayrıntıları, belgeleri ve çok daha fazlası bu kitapta.
Çok kısa zamanda okunabilen, çok emek verilmiş ve her kütüphanede olması gereken bir kitap, lütfen okuyun.
Gençliğimiz CHP belediyelerinin bu işlerini okumakla geçmişti CHP bu konudaki istikrarını koruduğu müddetçe bunları okumaya devam edeceğiz gibi gözüküyor.
Sansar başlığı ne kadarda yakışmış kitaba ve Mansur Yavaş’a.
Emeğine sağlık Zihni Çakır.
Selam ve saygıyla
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Abdülkadir Karakaya
SANSAR
8 Ağustos 2014
Saat 03.11: Sabahtan getir paramı.
Saat 17:10: Daha ne bekliyorsun. Ödemeyi geciktirdiğin her günün maliyeti var. unutma. Ben kimsede paramı bırakmam.
20 Şubat 2015
Saat 11.43: Seninle uğraşacağım.
Saat 14:53: Hem de hapis yatacaksın.
Saat 17.25: Bu hafta tutuklanmazsan ben bu mesleği bırakırım.
21 Temmuz 2015
Saat 04.32: Yedirmem sana... söke söke alacağım.
11 Eylül 2015
Saat 22:59: Anandan emdiğin süt burnundan gelecek. Sen daha beni tanımamışsın. Seni içeri attırıp sürüm sürüm süründürmezsem, bana da M.Y. demesinler.
Yukarıdaki yazışmalar bir mafya filmi senaryosu değil, M.Y. adlı tanınmış avukatın Necmettin Keskin adlı vatandaşa yazdığı mesajlar.
Avukat M.Y’ ın elinde borçlu olarak Necmettin Keskin gözüken 600.000 Amerikan doları tutarında bir alacak senedi vardır, senedi icraya verir, icra müdürlüğüne giden Necmettin Keskin senedin kendisine ait olmadığını, imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle itiraz davası açar. Senetteki imzaların Necmettin Keskin’e ait olmadığı ortaya çıkar.
Bu gelişmeden sonra avukat M.Y. 329.736 TL kötü niyet tazminatı ve 164.768 TL para cezası ile cezalandırılır, Yargıtay kararı onar.
Avukat M.Y. hemen Necmettin Keskin’e “evrakta sahtecilikten” dava açar ve beraberinde bir bilgisayarı delil olarak savcılığa verir. İçerisinde Necmettin Keskin’in “Başkanım ben sana kendi senedimi verdim” diyen bir konuşmanın olduğunu, çocuk pornosu görüntüleri olduğunu iddia eder.
Mahkeme, dinlemediği bu konuşma kaydının sahtecilik suçuna delil olarak kabul ederek Necmettin Keskin’e 4 yıl ceza verir.
Keskin, İstinaf mahkemesine itiraz eder ve mahkeme: suç konusu bilgisayarın kanuna aykırı ve usulsüz şekilde teslim edildiği ve işleme alındığını, Mahkeme kararı olmadan IMAJ alınıp bu hukuka aykırı imajla hukuka aykırı rapor hazırlandığı, suç aletinin adli emanete alınmadığını bunun yerine M.Y ye iade edildiğini yani hukuka aykırı işlemlere tabi tutulan bu bilgisayarın hukuken delil olamayacağını yazarak itirazda bulunur.
Bu itirazı duyan avukat M.Y. işlerin karışacağını anlayarak mahkemeye “bu suç aleti bilgisayarın Necmettin Keskin ile hiçbir alakasının olmadığını, başkasına ait olduğunu itiraf eder.
Bilgisayar M.Y. tarafından 13 Temmuz 2017 tarihinde mahkemeye teslim edilir
Savcılık 18 Temmuz 2017 tarihinde bilgisayarda müstehcen görüntüler olduğunu, suç olduğunu bu suç için soruşturma bürosuna gönderilmesi kararını verir.
Hâlbuki ki bilgisayarı incelemek için teslim edilen memur (bilirkişi) hazırladığı raporu 20 Temmuz’da savcılığa teslim eder.
Bilirkişi raporu gelmeden iki gün önce kendisinde olamayan bilgisayarın içini gören savcılık kararını iki gün önce vermiştir.
Yukarıdaki olayı okurken Ergenekon veya Balyozdan iddianamesinden bir paragraf sanmış olabilirsiniz çünkü yöntem tamı tamına FETÖ yöntemi.
Ve olayın kahramanı avukat M.Y. ise Mansur Yavaş hani şu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı.
Yukarıdaki uyanıklığına bakarak Mansur Yavaş’tan “Sansar” olarak bahseden merhum Alpaslan Türkeş’e hak vermemek elde değil
Yukarıda özet geçtiğimiz senet oyununu onlarca belgeyle ispatlandığı, orijinal halini okumak isterseniz (ki bence herkes okumalı)
“SANSAR YAVAŞ YAVAŞ VURGUNUN HİKAYESİ” adlı kitabı okumanızı tavsiye ederim.
FETÖ’den söz açılmışken; FETÖ’nün MHP’yi bölme planlarını, Mansur Yavaş’ın FETÖ’ye ait vakfa 17 kuruşa peşkeş çektiği araziyi merak ediyorsanız usta gazeteci Zihni Çakır’ın yazdığı bu kitabı mutlaka okumalısınız
Kitaptan biraz daha alıntı yapalım;
FETÖ’nün 2004 yerel seçimlerinde desteklediği belediye başkan adayları listesi,
22 Mart 2011 tarihinde Devlet Bahçeli Bey’e mektup yazarak “MHP’yi CHP’lileştirdiğini iddia eden Mansur Yavaş çok manidar bir tarihte 23 Aralık 2013’de CHP’ye üye oluyor.
Mansur Yavaş’ın tek katılımcı ile yaptığı 438 ihale, ihalelere ait resmî belgeler.
Sayıştay raporlarına yansıyan usulsüz ihaleler.
21/B pazarlık ihale yöntemiyle yapılan sayısız ihale.
Şaibeli ihaleler.
TEPAV’ a kaynak aktarımı.
Maske alım ihalesi komedisi, su sayacı ihalesinde inanılmaz rakamlar.
Kömür ihalesinde milyonluk kamu zararı.
Hayvan barınağı ihalesinde akıl almaz işler.
Canlı yayınlanan ihalelerin iptal edilip daha yüksek rakamla ihale edilmesi.
Halk TV’ ye şaibeli hizmet bedeli ödemesi.
Köprü yapım ihalesinde garip işler.
***
Ayrıntıları, belgeleri ve çok daha fazlası bu kitapta.
Çok kısa zamanda okunabilen, çok emek verilmiş ve her kütüphanede olması gereken bir kitap, lütfen okuyun.
Gençliğimiz CHP belediyelerinin bu işlerini okumakla geçmişti CHP bu konudaki istikrarını koruduğu müddetçe bunları okumaya devam edeceğiz gibi gözüküyor.
Sansar başlığı ne kadarda yakışmış kitaba ve Mansur Yavaş’a.
Emeğine sağlık Zihni Çakır.
Selam ve saygıyla