Son yıllarda dünyadaki en önemli meselelerden birisi hiç şüphesiz küresel etkilerini gösteren kuraklık. Bunu en fazla hisseden ülkelerden biriyiz. Özellikle son birkaç yıldır tehlike sinyalleri üst perdeden hissediliyor. Dünya bir kuraklık dönemine girerken, bu süreci en az hasarla atlatmak için de ülkelerin kentlerin ve insanların alması gereken önlemler var çok tabiki.
Aslında bolluk içinde olsak bile hem töremizin hem de inançlarımızın bize verdiği düstur ziyan etme her ne olursa olsun. Yani ihtiyacın kadar ve tasarruflu kullan. Sonsuz kaynaklara sahip olmadığımız gibi israf başka insanların hakkının da gaspıdır aynı zamanda.
Türkiye'de hissedilen kuraklık ve suyla ilgili sıkıntılar nedeniyle belli kentler tedbirler almaya ve kısıtlamalara gitmeye başladı ya da hazırlanıyor. Birkaç yıl önce kamu spotu olarak yayımlanan 25 litre belgeselini bir çoğumuz hatırlarız. Hatırlamayanlar da internetten 25 litre yazarak hafızalarını tazeleyebilirler. İşte o günlere kalmamak adına bugünden yapılması gerekenler var.
Bursa çok şükür tehlike çanlarının çaldığı şehirlerden değil ancak bu tasarruf etmeyeceğimiz, israfa gitmekte sakınca olmadığı anlamına gelmez. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Bursa Milletvekili Osman Mesten, Buski yönetimi ve teknik ekibiyle birlikte bir grup gazeteci Bursa’nın 2060 yılına kadar içme suyu ihtiyacını güvence altına alacak Çınarcık Barajı’na inceleme gezisine gittik.
Bizim gelmek istediğimiz nokta ise Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın ziyaret sırasında verdiği ve altı çizilmesi gereken mesajlar. Bunlardan ilki paniğe gerek olmadığında. Aktaş, panik durumu yok ama bu tasarruf etmeyeceğiz anlamına gelmez ifadelerini kullandı. Dahası tasarrufla ilgili çalışmaların artırılarak devam edeceğini ifade etti. Billboardlar başta olmak üzere sosyal medya, dijital alanlar hatta su faturaları üzerinden de bu teşviklerin devam edeceğini ancak bunun bir alarm durumu olmadığını kaydetti. Okullarda da bu yönde farkındalık eğitimlerine daha fazla ağırlık vereceklerini de vurguladı.
Türkiye'nin sanılanın aksine su zengini olmadığını Bursa’nın da su noktasında zengin bir kent olmadığını vurguladı ki “Velhasıl Bursa sudan ibarettir” günlerini oldukça geride kaldığını anlattı Aktaş. Bu da farkındalık açısından oldukça önemli bir mesajdı ve Bursa kamuoyunun bun noktada daha hassas olması gerektiği de ortada.
Bursa'nın en önemli özelliklerinden birisinin krizler gelmeden önce önlemlerinin alınıyor olması. Burada da benzer bir durum var. Yıllara sair planlar yapıldığı için yatırımlar sürüyor. DSİ’nin yatırımlarına hızlanması gereken noktada Bursa Büyükşehir Belediyesi elini taşın altına koyarak hızla destek oluyor. Çınarcık Barajı için de durum aynı. 2031’lerde sisteme su verilmesi planlanırken Büyükşehir Belediyesi'nin işe el atmasıyla bu tarih 2025 yaz aylarına çekilmiş oluyor.
Aktaş, konuşmasının bütününde önceliğinin vatandaş olduğunu sık sık vurguladı. Bu kapsamda gazetecilerin TEKNOSAB’ın Çınarcık Barajı suyunu kullanması ile ilgili tartışmaları sorması üzerine, “Valla arkadaşlar üretim de sanayi de içme suyu da bu şehrin bir gerçeği. Daha önce yapılmış ön protokollerde var zaten ama şu da var. Su yetkisi tamamen bizde. Önceliğimiz de vatandaşa içme suyunun temin edilmesi. Eğer bu manada oluşacak bir sıkıntı varsa kimse kusura bakmasın. Sanayici de alternatifleri üretmek zorunda. Gerekirse keseriz ve o su konutlara aktarılır. Yasal yetkimiz var. Bizim için asıl olan öncelikli konutlar” dedi.
Sonuç olarak Bursa’da acil bir su sorunu yok ama bundan sonra artık diş fırçalarken de, abdest alırken de, yemek yaparken, banyo yaparken kısacası suyu her alanda tasarruflu kullanmak ve damlasını bile israf etmemek gerekiyor.
Aktaş’ın en net mesajı da şöyle oldu; “Kullanılabilecek suyu doğru yönetip yönlendireceğimiz planlamamızdan asla taviz vermeyeceğiz. Tasarrufu da hep önceleyeceğiz. Yatırımları da yapacağız”
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Alpaslan Yıldız
Susuz kalmamak için tasarruf şart!
Son yıllarda dünyadaki en önemli meselelerden birisi hiç şüphesiz küresel etkilerini gösteren kuraklık. Bunu en fazla hisseden ülkelerden biriyiz. Özellikle son birkaç yıldır tehlike sinyalleri üst perdeden hissediliyor. Dünya bir kuraklık dönemine girerken, bu süreci en az hasarla atlatmak için de ülkelerin kentlerin ve insanların alması gereken önlemler var çok tabiki.
Aslında bolluk içinde olsak bile hem töremizin hem de inançlarımızın bize verdiği düstur ziyan etme her ne olursa olsun. Yani ihtiyacın kadar ve tasarruflu kullan. Sonsuz kaynaklara sahip olmadığımız gibi israf başka insanların hakkının da gaspıdır aynı zamanda.
Türkiye'de hissedilen kuraklık ve suyla ilgili sıkıntılar nedeniyle belli kentler tedbirler almaya ve kısıtlamalara gitmeye başladı ya da hazırlanıyor. Birkaç yıl önce kamu spotu olarak yayımlanan 25 litre belgeselini bir çoğumuz hatırlarız. Hatırlamayanlar da internetten 25 litre yazarak hafızalarını tazeleyebilirler. İşte o günlere kalmamak adına bugünden yapılması gerekenler var.
Bursa çok şükür tehlike çanlarının çaldığı şehirlerden değil ancak bu tasarruf etmeyeceğimiz, israfa gitmekte sakınca olmadığı anlamına gelmez. Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Bursa Milletvekili Osman Mesten, Buski yönetimi ve teknik ekibiyle birlikte bir grup gazeteci Bursa’nın 2060 yılına kadar içme suyu ihtiyacını güvence altına alacak Çınarcık Barajı’na inceleme gezisine gittik.
https://www.sehirmedya.com/bursa-haber/bursa-2060a-kadar-susuzluk-yasamayacak-h342389.html gezinin teknik bölümlerini buradan okuyabilirsiniz…
Bizim gelmek istediğimiz nokta ise Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın ziyaret sırasında verdiği ve altı çizilmesi gereken mesajlar. Bunlardan ilki paniğe gerek olmadığında. Aktaş, panik durumu yok ama bu tasarruf etmeyeceğiz anlamına gelmez ifadelerini kullandı. Dahası tasarrufla ilgili çalışmaların artırılarak devam edeceğini ifade etti. Billboardlar başta olmak üzere sosyal medya, dijital alanlar hatta su faturaları üzerinden de bu teşviklerin devam edeceğini ancak bunun bir alarm durumu olmadığını kaydetti. Okullarda da bu yönde farkındalık eğitimlerine daha fazla ağırlık vereceklerini de vurguladı.
Türkiye'nin sanılanın aksine su zengini olmadığını Bursa’nın da su noktasında zengin bir kent olmadığını vurguladı ki “Velhasıl Bursa sudan ibarettir” günlerini oldukça geride kaldığını anlattı Aktaş. Bu da farkındalık açısından oldukça önemli bir mesajdı ve Bursa kamuoyunun bun noktada daha hassas olması gerektiği de ortada.
Bursa'nın en önemli özelliklerinden birisinin krizler gelmeden önce önlemlerinin alınıyor olması. Burada da benzer bir durum var. Yıllara sair planlar yapıldığı için yatırımlar sürüyor. DSİ’nin yatırımlarına hızlanması gereken noktada Bursa Büyükşehir Belediyesi elini taşın altına koyarak hızla destek oluyor. Çınarcık Barajı için de durum aynı. 2031’lerde sisteme su verilmesi planlanırken Büyükşehir Belediyesi'nin işe el atmasıyla bu tarih 2025 yaz aylarına çekilmiş oluyor.
Aktaş, konuşmasının bütününde önceliğinin vatandaş olduğunu sık sık vurguladı. Bu kapsamda gazetecilerin TEKNOSAB’ın Çınarcık Barajı suyunu kullanması ile ilgili tartışmaları sorması üzerine, “Valla arkadaşlar üretim de sanayi de içme suyu da bu şehrin bir gerçeği. Daha önce yapılmış ön protokollerde var zaten ama şu da var. Su yetkisi tamamen bizde. Önceliğimiz de vatandaşa içme suyunun temin edilmesi. Eğer bu manada oluşacak bir sıkıntı varsa kimse kusura bakmasın. Sanayici de alternatifleri üretmek zorunda. Gerekirse keseriz ve o su konutlara aktarılır. Yasal yetkimiz var. Bizim için asıl olan öncelikli konutlar” dedi.
Sonuç olarak Bursa’da acil bir su sorunu yok ama bundan sonra artık diş fırçalarken de, abdest alırken de, yemek yaparken, banyo yaparken kısacası suyu her alanda tasarruflu kullanmak ve damlasını bile israf etmemek gerekiyor.
Aktaş’ın en net mesajı da şöyle oldu; “Kullanılabilecek suyu doğru yönetip yönlendireceğimiz planlamamızdan asla taviz vermeyeceğiz. Tasarrufu da hep önceleyeceğiz. Yatırımları da yapacağız”